Siyaset

Özgür Özel: 'Biz Yönetmek İstiyoruz, Küfeyi Bırak'

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa Mustafakemalpaşa’da halk buluşmasına katıldı. CHP Lideri Özel, “Biz ne kadar söylesek de Tayyip Bey yapmıyor. Artık ondan istemeyi bırakıyoruz. O, ‘Küfe yok’ diyor ya biz onun sırtındaki küfeyi istiyoruz. Biz onlara sahip çıkmaya hazırız; bırak, biz yöneteceğiz” dedi.

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Bursa Mustafakemalpaşa’da halk buluşmasına katıldı. CHP Lideri Özel, “Biz ne kadar söylesek de Tayyip Bey yapmıyor. Artık ondan istemeyi bırakıyoruz. O, ‘Küfe yok’ diyor ya biz onun sırtındaki küfeyi istiyoruz. Biz onlara sahip çıkmaya hazırız; bırak, biz yöneteceğiz” dedi.

Bursa Mustafakemalpaşa’da halk buluşmasına katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mustafakemalpaşa Belediyesi'nin büyük borçlarla alındığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyelerin SGK borçlarının tahsiline ilişkin açıklamasına cevap verdi. CHP Lideri Özel'in açıklaması şöyle: 

"Bursa merkezden sonra en çok mahallesi olan, 137 mahallesi olan bir ilçe burası. Hizmet kolay değil. Çok çok geniş bir coğrafya, çok zor şartlarda, çok büyük borçlarla devir alınmış bir belediye. Sadece SGK’ya 150 milyon lira borç var. Şimdi Tayyip Bey çıkmış diyor ki ben bu SGK borçlarını belediyelere giden İller Bankası ödeneğinden keseceğim. Yani şunu söylüyor Tayyip Bey, 'AKP'li olsun, MHP’li olsun. CHP’li olsun, İYİ Partili olsun, hangi görüşten olursa olsun. Mustafakemalpaşa’da madem ki benim partim seçimi kazanamadı, hepsine ceza veriyorum. Parayı kesiyorum' diyor. Tayyip Bey diyorsun ki, 'Yemeği bizim AKP’liler yedi hesabı şimdi siz ödeyeceksiniz. Hem bu dönemi ödeyeceksiniz, hem geçmişi temizleyeceksiniz.' Bu sayede umudu şu, ‘Hizmet aksayacak, vatandaş CHP’ye oy verdiğine pişman olacak. Genel seçimlerde CHP’yi iktidar yapamayacağız.’ Bak, cevap veriyorum. Çok beklersin. Çok beklersin. Parayı yollamayayım, çöpleri toplamasınlar. Parayı yollamayayım, hizmet yapamasınlar. Bak biz buraya mazeret üretmeye gelmedik. İcap ederse hepimiz çıkarız, çöpleri elimizle toplarız ama yine de başkanımızın yüzünü öne eğdirmeyiz, Mustafakemalpaşa’yı mağdur etmeyiz."

Borçlu belediyelere yönelik yapılacak işlemleri "Mali darbe" olarak adlandıran Özel açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 

"Şimdi kim veriyor bu akılları bilmiyorum. Ancak Sayın Erdoğan'ı uyarıyorum, bu bir mali darbe girişimidir. Milletin seçtiklerini hizmet edemez noktaya getirmek, Geçmişten gelen borçları faiziyle tahsilata koymak, Onlara hizmet ettirmemek, milleti yönetilmeyen bir belediyeye mahkum etmeye çalışmak mali bir darbe girişimidir. Tüm darbeler darbecilerin pişman olmasıyla, gözden düşmesiyle, itibar kaybetmesiyle sonlanır. Er ya da geç. Onun için buradan uyarıyorum. Bu milletin seçtiklerine darbe yapmaya kalkma. Bu milletin seçtiklerine millet sahip çıkacak, Millet sahip çıkacak.

"Milletin efendisini perişan eden bu iktidar"

Şunu söyleyelim. Çiftçilerin çok önemli sorunları var. Başta mazot. ÖTV’siz, KDV’siz mazotu kendi çocuklarının gemilerine koyduranlar, traktörleri mağdur ediyorlar. Bunun çok hızlı şekilde çözülmesi lazım. Kendi çıkardıkları kanuna göre yüzde 1 destekleme verilmesi gerekirken, köylüyü bu desteklemeden mahrum edip beşte birini bile vermiyorlar. Oysa ki bu sene yüzde 1’lik destekleme verilecek olsa 410 milyar lira çiftçinin alacağı destekleme var. Geçen sene 178 milyar liraydı, bu sene 410 milyar lira. Ama ödenen para 68 milyar lira. Yani milletin efendisini perişan eden bu iktidara bir kez daha sesleniyoruz. Bu yaptığınız iş iş değildir. Bu insanları aç bırakınca, bu insanlar tarımı bırakıyorlar. Şu anda Türkiye’de çiftçilerin yaş ortalaması 58. Normalde bunun 35 olması lazım. Yani gençler tarımla uğraşmıyor. Para kazanamıyor. Şehre gidiyor. Şehirde iş alıyor. Bulursa bir fabrikaya giriyor, Bulamazsa işsiz geziyor. Ama tarımla ilgilenmiyor. Her dört genç çiftçiden üçü, ‘Gelecek sene bu işle uğraşmayacağım, başka bir iş bulacağım’ diyor. Bu işin sonu kötü, ele güne muhtaç olacağız. Bu verimli toprakları eken ve diken halden, başkasının insafına kalmış, başkasına el açan, avuç açan noktada kalacağız. Zamanı gelince ‘Türkiye’nin bizden başka dostu yok’ diyorsunuz. O zor günler gelince bize gıda ambargoları konursa o zaman bu milleti açlıktan kırarsınız.

 "Emekçiyi taşıyamıyorsan, çıkar küfeyi"

Buradan bir kez daha uyarıyorum. Ey Recep Tayyip Erdoğan, emekliye bakarsan, emekçiye bakarsan, çiftçiye bakarsan geçim olur. Geçim olmazsa eninde sonunda seçim olur.  Biz CHP olarak nerede bir mağdur varsa yanındayız. Benim her gittiğim meydana koşup geliyorlar, ben de onlara desteğimi açıklıyorum. Hiç kimseyi bir başına bırakmayacağız. Ama anlaşılıyor ki biz ne kadar söylesek de Tayyip Bey yapmıyor. Çünkü gariban köylü sevmiyor, zengin seviyor. Mağdur sevmiyor, mağrur seviyor. Onun için artık ondan istemeyi bırakıyoruz. O, 'Küfe yok' diyor ya biz onun sırtındaki küfeyi istiyoruz. Emekliyi taşıyamıyorsan çıkar küfeyi. Emekçiyi taşıyamıyorsan, çıkar küfeyi. Çiftçiye sahip çıkamıyorsan çıkar küfeyi. Biz onları sırtlamaya ve omuzlarına omuz vermeye, onlara sahip çıkmaya hazırız; bırak, biz yöneteceğiz. TOKİ mağdurlarını biz ev sahibi yapacağız. Staj mağdurlarını biz emekli yapacağız. Kademe mağdurlarını biz emekli yapacağız. Nerede bir mağdur varsa, ne bekliyorsa artık bu iktidardan beklemesin. Halkın iktidarına destek verin bu düzeni değiştirelim."