Kültür & Sanat

Osmanlı'nın en uzun süre tahtta kalan padişahı: Kanuni Sultan Süleyman

Osmanlı İmparatorluğu'nun en uzun süre tahtta kalan padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han'ın vefatının üzerinden 458 yıl geçti.

Abone Ol

AA muhabirinin çeşitli kaynaklardan derlediği bilgilere göre, babası Osmanlı İmparatorluğu'nun 9. padişahı Yavuz Sultan Selim, annesi Ayşe Hafsa Sultan olan Sultan Süleyman Han, 6 Kasım 1494'te babasının sancak beyi olduğu Trabzon'da dünyaya geldi.

Trabzon'da çocukluk yıllarını geçiren 1. Süleyman, bilim, din, askeriye ve edebiyat alanlarında eğitim almak için Topkapı Sarayı'ndaki Enderun'a gönderildi.

Buradaki eğitiminin ardından Saruhan Sancak Beyliğine atanan Kanuni Sultan Süleyman, babasının 22 Eylül 1520'de vefatı üzerine İstanbul'a gelerek, 30 Eylül 1520'de Osmanlı İmparatorluğu padişahı olarak tahta çıktı.

İlk seferini başarıyla tamamladı

Osmanlı'nın genç padişahı Sultan Süleyman Han, tahta çıktıktan sonraki ilk seferini, 18 Mayıs 1521'de Macaristan Krallığı'nın hakimiyetindeki Belgrad'a yaptı. Tahta oturduktan kısa süre sonra çıktığı ilk seferinde Belgrad'ı Osmanlı topraklarına katan Kanuni, sonraki seferini, Akdeniz'de hakimiyet kurmak açısından kritik öneme sahip Rodos Adası'na düzenledi.

Rodos seferinden de başarıyla dönen 1. Süleyman, döndüğünde, çocukluk yıllarından beri arkadaşı olan has odabaşı Pargalı İbrahim'i 27 Haziran 1523'te veziriazam olarak atadı.

İmparatorluğun Akdeniz'deki hakimiyetini artırmak için 1532'de Barbaros Hayreddin Paşa'yı Donanma-yı Humayun'un başına getiren Kanuni, devlete karşı çıkan isyanları destekleyen Safevilere yönelik Irakeyn Seferi'ni düzenleyerek, önce Tebriz'e, ardından Bağdat'a girdi.

Pargalı'yı idam ettirdi

Kanunu Sultan Süleyman, seferdeki başarısızlık ve aile içinde çekişmeler sebebiyle Pargalı İbrahim Paşa'yı 15 Mart 1536'da idam ettirdi.

Barbaros Hayreddin Paşa idaresindeki Osmanlı donanması ile Cenevizli Amiral Andrea Doria'nın kumandasındaki Haçlı donanması arasında geçen Preveze Deniz Savaşı 1536'da zaferle sonuçlandı. Bu savaşın zaferle bitmesi, imparatorluğun Akdeniz'deki etkisini güçlendirdi.

1. Süleyman'ın büyük oğlu Şehzade Mustafa, doğu seferindeki babasını Konya Ereğlisi'nde, 6 Ekim 1553'te ziyaret etmek istedi. Ziyaret öncesi, oğlunun tahta geçmek istediğine dair söylentiler duyan Kanuni, oğlu Mustafa'yı kendisinin huzuruna çıkmak için girdiği otağda idam ettirdi.

Kendi adına Mimar Sinan'a inşa ettirdiği Süleymaniye Camii'nin yapımının yaklaşık 6 yılda tamamlanmasının ardından Kanuni, 7 Haziran 1557'de yapımı tamamlanan caminin açılışını burada cuma namazını kılarak yaptı.

Hürrem Sultan'ın vefatı

Kanuni Sultan Süleyman'ın hayatını etkileyen bir kayıp da aşkları birçok edebi esere konu olan eşi Hürrem Sultan'ın 1558'deki vefatı oldu.

Sultan Süleyman Han, aralarında çekişme olan oğulları Şehzade Bayezid ve Şehzade Selim'in sancak yerlerini Amasya ve Konya'ya taşıdı. İki kardeş arasında Konya Ovası'nda geçen savaşı ise Şehzade Selim kazandı.

Yenilginin ardından sancağına dönen Şehzade Bayezid, babasının sefer hazırlığı yaptığını öğrenerek, Safevilere sığındı. Kanuni bunun üzerine oğlu ve torunlarını almak için Şah Tahmasb'a yüklü miktarda para ödeyip, Kars Kalesi'ni verdi. Şah Tahmasb tarafından teslim edilen Bayezid ve oğulları, 23 Temmuz 1562'de idam edilip Sivas'ta defnedildi.

Kanuni'nin son seferi

1. Süleyman, 1565'teki Malta kuşatmasından yenilgiyle dönülmesinin ardından Osmanlı Devleti'nin batıdaki yenilgi izlenimini düzeltmek için yeni bir askeri harekat planladı.

Harekat öncesi, bir daha göremeyeceği İstanbul'dan Eyüp Sultan Türbesi'nde dua ederek ayrılan Sultan Süleyman Han, ordusuyla birlikte Zigetvar'a gitti.

Gut (nikris) hastalığıyla mücadele eden 72 yaşındaki Kanuni, ordunun başında bizzat bulunduğu 13. seferinde, Zigetvar Kalesi'nin kuşatılmasından bir gün önce, 7 Eylül 1566'da hayata gözlerini yumdu.

Kanuni'nin ölümü, seferin gidişatının tehlikeye girmesi ihtimali sebebiyle gizli tutuldu, naaşı kuşatma süresince tahtının altına gömüldü.

Kalenin 42 günün ardından fethedilmesiyle 1. Süleyman'ın vefatı, tahta geçecek olan 2. Selim'e haber verildi.

İmparatorluğun yeni padişahı 2. Selim'in Belgrad'a gelmesinin ardından Kanuni'nin ölümü resmi olarak duyuruldu.

Osmanlı'da yaklaşık 46 yıl tahtta kalan hükümdar, kılınan cenaze namazının ardından Süleymaniye Camii'nin içerisindeki türbeye defnedildi.

İmparatorluğun en uzun süre görev yapan ve en çok sefere çıkan padişahı olarak bilinen Kanuni, Batı'da "Muhteşem Süleyman" ve "Büyük Türk" olarak anılıyordu.

Dönemindeki gelişmeler

1. Süleyman, padişahlığı süresince 6 milyon 557 bin kilometre olan Osmanlı Devleti toprağını 14 milyon 983 bin kilometreye çıkardı.

İmparatorlukta kendisinden önceki 9 padişahın kararlarını bir araya getiren Kanuni, tek bir kanunname yayımladı. Bazı kaynaklara göre, Sultan Süleyman Han'ın "Kanuni" olarak anılmasının nedeni, kanunlara bağlı olması ve titizlikle takip etmesi olarak bilinir.

Babası Yavuz Sultan Selim tarafından yapımına başlanan 1. Selim Külliyesi'ni tamamlatan Kanuni, oğlu Mehmed için Şehzadebaşı Camii'ni yaptırdı. Kızı için Üsküdar'daki Mihrimah Sultan Camii'ni inşa ettiren Kanuni, hastalığı nedeniyle vefat eden oğlu Cihangir için de Cihangir Camii'ni yaptırdı.

İstanbul'daki su ihtiyacının artması nedeniyle su tesislerini yenileyerek, kırkçeşme su sistemini kurduran 1. Süleyman, ordunun sefere çıkarken kullanması için Büyükçekmece'de bulunan köprüyü Mimar Sinan'a inşa ettirdi.

İstanbul başta olmak üzere Osmanlı topraklarına çok sayıda mimari eser bırakan Kanuni, aynı zamanda savaş ganimeti olarak getirdiği eserlerle, Osmanlı'nın kütüphane kültüründe etkili olmasıyla da bilinmekteydi.

Sultan Süleyman'ın döneminde, Osmanlı'da eğitimde yenilik sürecine gidilirken, medreselerdeki eğitim iki aşamaya ayrıldı. Bu kapsamda, Sahn-ı Seman medreselerinde hukuk, ilahiyat ve edebiyat dallarında, Süleymaniye medreselerinde ise matematik ve tıp alanlarında eğitim verildi.

Edebi eserleriyle anılıyor

Padişahların içinde şair kimliğiyle ön plana çıkan ve "Muhibbi" mahlasını kullanan Kanuni'nin divanında 2 bin 779 gazel bulunuyor.

Kanuni ayrıca tarihte en çok gazel kaleme almış kişi olarak biliniyor.


Muhabir: İrem Demir