(OSMANİYE) - Osmaniye’ye bağlı Çona köyü sakinleri, kendilerine ait yaylalık alanlardaki evlerinin, Osmaniye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından alınan kararla yıkılacağını öne sürdü. Köy sakinlerinden Mehmet Demir, "Burada da atalarımızdan dedelerimizden kalan yerleri kullanıyoruz. Ancak şu an yayla evlerimize yıkım kararı çıktı" dedi.

Osmaniye’ye bağlı Çona köyü sakinleri, köylerinin hemen üzerinde bulunan Haraz yaylasının tamamına yakın kısmı, Karataş yaylasından ise 3-4 evin Osmaniye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından alınan kararla yıkılacağını ileri sürerek, 15 gün önce müdürlükten arandıklarını ve evlerinin anahtarlarını teslim etmeleri gerektiğinin belirtildiğini ifade ettiler. 

Köy sakinleri, valilik ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne başvurduklarını kimsenin kendilerine yardımcı olmadığını söyleyerek, yetkililerden yardım istedi. 

Burhaniye'de "Çocuk Sporcular Şenliği" sona erdi Burhaniye'de "Çocuk Sporcular Şenliği" sona erdi

"Buralar bize dedelerimizden miras, elimizde Osmanlı tapumuz var"

Buraların ata-dede yurdu olduğunu söyleyen köy sakinlerinden Mehmet Demir, “Bizim buralarda en büyük problemimiz sıcaklar. Sıcaklardan dolayı yaylaya göç ediyoruz. Yayla kültürümüzü devam ettiriyoruz. Burada da atalarımızdan dedelerimizden kalan yerleri kullanıyoruz. Ancak şu an yayla evlerimize yıkım kararı çıktı. Buralar bize atalarımızdan dedelemizden miras kalan yerler. Biz aslen burada yaşayıp daha sonra aşağı ovaya inen insanlarız" diye konuştu.

Demir, yıkım kararından sonra araştırmaları sonucunda Osmanlı tapularına ulaştıklarını da belirterek, "Bu tapuları yeminli tercümanlarla çevirmesini yaptırdık ispatladık ama maalesef bunların hiçbir şekilde belge yerine geçmeyeceğini bize söylediler. Yeminli tercümanlar ve Ankara Vatandaşlık ve Nüfus Müdürlüğünden aldığımız soykütük evraklarını aldık. Burada ismi geçen Yahya Binefendioğullarının aslında bizim büyük atalarımız olduğunu öğrendik. Bu evrakları çıkarmamıza rağmen bize hala baskı uygulayıp buralardan çıkmamızı istiyorlar. Bunun sadece burada olması, Türkiye genelinde böyle problemler varken burada başlaması, sahipsizlikten midir bilmiyorum ama adamlar yıkmak istediklerini söylüyorlar" dedi.

"Biz şu anda Filistinliler gibi mağduriyet yaşıyoruz"

Başka bir köy sakini Mustafa Tıraş ise “Buralar bizim atalarımızın yurtları tarlaları. Ahmet Cevdet Paşa tarafından zorunlu iskana tabi tutularak bu dağlardaki yaşayan insanlar Çukurova’ya indirilmiş. Çukurova’da tarım yapsınlar diye indirmiş fakat Çukurova’nın sıcağından, sineğinden kurtulmak için yine buraları yaylalık olarak kullanmışlar. Osmanlı'ya ait herkesin tapuları var. Ama o dönem sonrasında buraların emlağını yatıramadıkları için, o zamanlar her şeyden vergi alınırmış. Bunu maddi olarak kaldıramadıkları için emlak vergilerini yatıramamışlar. Sonradan burası emlaktan düşmüş fakat halk buraları hiçbir zaman terketmemiş. Kendimizi şu anda Filistinliler gibi hissediyoruz. Topraklarını işgal eden İsrail gibi bize muamele yapılıyor. Ayıp diye bişey var. Buralar bizim asıl ata yurdumuz. Biz şu anda Filistinliler gibi mağduriyet yaşıyoruz. Asıl topraklarımızda işgalciyiz. Olmaz böyle. Büyüklerimiz duysun” diyerek tepkisini dile getirdi.

"Madem yapılacaktı neden tadilat izni verdiniz?"

25 yıldır kirasını ödediğini söyleyen bir başka köy sakini ise “Ben 25 yıllık evliyim. 25 yıldır bu alanda oturuyoruz ve kira ödüyoruz. 25 yıl kadar da atalarımız dedelerimiz oturmuş. Yıllardır kirasını ödüyoruz. Tadilat için dilekçe verdik. Yapabilirsiniz dendi. Eşim vefat etti benim. 4 çocuk annesiyim. Hayat mücadelesi verirken bana aniden evin yıkılacak diye bir karar geldi bir kaç gün önce. Yani biz dilekçe ile tadilat yaptık. Madem yıkacaktınız bize neden izin verdiniz. Neden bu masrafı yaptık. Hiçbir gerekçe göstermeksizin aniden yıkılacak diye karar geldi. Bu çok adaletsiz bir durum” dedi.  

Kaynak: ANKA