TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Sağlık Bakanlığı bütçe görüşmeleri devam ediyor. CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir, "Gereğini yapın ve istifa edin. En azından soruşturmasını salahiyeti için istifa edin. Bu mahkemenin mutlaka bürokrasiye sıçraması gerekiyor. Bürokratik destek olmadan bu suçun işlenmiş olma ihtimali yoktur" dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Sağlık Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi üzerindeki görüşmeler sürüyor. CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir, "yenidoğan çetesi"ne ilişkin açıklamalarda bulundu. "Yenidoğan çetesi" duruşmasının dün başladığını hatırlatan Emir, "Sanıkların birçoğu ihmali davranışla adam öldürmekten yargılanıyorlar. Ama burada sadece ihmal eden, görevini eksik yapan, yapması gerekeni yapmayan kişilerin bu 47 kişiyle sınırlı olmadığı apaçık ortadadır" dedi.
Emir, bu sürecin 112'de başladığını belirterek, "112'in özellikle bu hastanelere hasta taşıdığına dönük bilgiler var. Bu 112 kimin denetiminde 112'deki hasta dağılımını gözetiyor olmanız gerekiyor. 112'de farklı bir uygulama varsa hemen fark edip bunu düzeltmesi gerekensizsiniz. 112'de eğer böyle bir haksızlık olmuşsa bunun birinci derecedeki sorumlusu sizsiniz" diye konuştu.
Emir, yenidoğan çetesi kapsamında kapatılan hastanelere ilişkin, şöyle konuştu:
"'Ben hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadım' dediniz, baktınız. Olayın 2023 yılında başladığını biliyoruz. Siz 2023 Mart'ın harekete geçmişsiniz. Şafak Hastanesi grubu dışındaki hastaneleri kapatmak için 28 Eylül'ü beklediniz. 18 Eylül'de teftiş kurulu raporu var. Bu cinayetler başladıktan 15 ay sonra kapatmak aklınıza geliyor. Siz savcılığa, teftiş kurulu bürokrasinizi acil harekete geçirmek yerine Mali Şube'ye bildiriyorsunuz. Mali Şube araştırsın diyorsunuz. Neden? Çünkü olayı basit bir para meselesi olarak ele alıyorsunuz? Bu ihmal değilde nedir? Kapatmak için bir yıl kadar süre bekliyorsunuz. 9 hastanenin kapanması 28 Eylül'de. Bu hastaneler çalıştığı için bu cinayetler oldu. Bu hastaneler çalışmaya devam ettiği için bu cinayetler oldu. Dolayısıyla sizin burada ihmalinizin olmama olanağı var mı? Neyi beklediniz?"
Emir, teknik takibin mayıs ayında başladığını hatırlatarak, "Teknik takip başladığında henüz iki ölüm vardı. Üçüncü ölüm olduğu anda müdahale etmeniz gerekirdi. Ama bekliyorsunuz. Mayısta, haziranda ölümler devam ediyor. Ağustos, eylül, ekim oluyor. Sizin ne zaman teftiş kurulunu çalıştırdığınızı bilmiyoruz? Ne zaman denetimini yaptığınızı bilmiyoruz? 'Eylül'de biz harekete geçtik' diyorsunuz" dedi.
"Ağır bir ihmaliniz var" diyen Emir, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"'Arkadaşım olsa kapatırım', hayır kapatmıyorsunuz. Siz gitmişsiniz bu hastanenin sahipleriyle resim çektirmişsiniz. Bu zımnen destek vermektir. 'Arkanızdayım' demektir. Neden daha önce harekete geçmediniz? İlk ölümden siz sorumlu olmayabilirsiniz, ikinciden de sorumlu olmayabilirsiniz. Ama mayıstan sonraki ölümlerden sorumlusunuz. Sadece bu 47 kişi değil. Çünkü devletin kayıtlarında konuşmaları var. Bir kişinin 350 yoğun bakım yatağını işletmesi normal midir? Hangi yönetmelikte var? Yoğun bakımlar bugün lanetlenmesi gereken kişi tarafından yönetiliyor. İl sağlık müdürü olarak siz buna göz yumdunuz. Bundan daha büyük suç olur mu?
"Yenidoğan çetesi" dosyasında yer alan bilgiye göre savcılık, SGK'ya yazı yazıyor. Savcılık, '2023'e kadar şu hastanelerin yaptığı usulsüzlükleri bana bildir' diyor. Bu çocuklar SGK'dan para almak için öldürülüyorlar. Normalde SGK'nın harekete geçip, usulsüzlüklere anında müdahale etmesi gerekiyor. SGK son aya kadar bu kişilere para ödemeye devam etti. Bu nedenle cinayetler devam etti. SGK ödemeyi durdursaydı bu cinayetler duracaktı. SGK'nın harekete geçmemiş olması büyük bir ihmaldir, büyük bir kast söz konusudur. Bunları duymazdan gelemezsiniz. Gereğini yapın ve istifa edin. En azından soruşturmasını salahiyeti için istifa edin. Bu mahkemenin mutlaka bürokrasiye sıçraması gerekiyor. Bürokratik destek olmadan bu suçun işlenmiş olma ihtimali yoktur."