Gündem

MESOB Başkanı Şevket Keskin, “Şehrin ekonomisi için TOKİ projelerinde yerli esnafa öncelik verilmeli”

Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, deprem sonrası TOKİ tarafından inşaat firmalarına yaptırılan konut ve iş yerlerinde kullanılan yapı malzemelerinin il dışından temin edildiğini belirterek bu duruma tepki gösterdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a bu sorunu ilettiğini belirti

Abone Ol

Malatya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, deprem sonrası TOKİ tarafından inşaat firmalarına yaptırılan konut ve iş yerlerinde kullanılan yapı malzemelerinin il dışından temin edildiğini belirterek bu duruma tepki gösterdi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a bu sorunu ilettiğini belirten Keskin, “Malatya'nın ayağa kalkması için ekonomisinin canlanması lazım. Siz burada şimdi Malatya'da hiçbir şey almaz, dışarıdaki şirketlerde alırsanız Malatya'ya bir fayda yok” dedi.

MESOB Başkanı Şevket Keskin, 6 Şubat depremlerinden büyük ölçüde etkilenen Malatya'da, TOKİ’nin tarafından inşaat firmalarına yaptırılan konut ve iş yerlerinde kullanılan yapı malzemelerinin il dışından temin etmesine tepki gösterdi.

Büyük bir felaket yaşadıklarını, şehrin tekrar yaşanabilir bir kent olması için esnafın ayağa kalması gerektiğini, aksi durumda kentin ayağa kalkamayacağını belirten Keskin, şöyle konuştu:

“TOKİ burada bir hayli ev yapıyor. Benim isteğim en azında kapısını, penceresini, mobilyasını, doğramalarını Malatya esnafında alması gerekir. Malatya'nın ayağa kalkması için ekonomisinin canlanması lazım. Siz burada şimdi Malatya'da hiçbir şey almaz, dışarıdaki şirketlerden alırsanız Malatya'ya bir fayda yok. Onun üzerine bir çağrı yaptım. Geçen gün Sayın Bakanımız Murat Kurum geldiğinde kendisiyle bu konuyu baş başa görüştüm. Sayın Bakanım, en azından burada yapılan konutlar için mobilya kesimini Malatya'da alın dedim. Tamam, demir ve çimentoyu başka yerde getirebilirsiniz ama mutlaka, PVC’yi, mobilyayı Malatya'da yapıyorlar burada alın. Malatya esnafının ayağa kalkması için mutlaka ve mutlaka bunların firmalarla görüşün, müteahhitlerle görüşün. Mutlaka Malatya'yı empoze etmeniz gerekir dedim.”

“Milletin karnı doyurmadan milleti mutlu edemezsiniz”

Milletin mutlu olabilmesi için karnının doyurulması gerektiğini belirten Keskin, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Bununla mücadele ediyoruz. Malatya'yı ayağa kaldırmak için çünkü biz de ilk depremin ilk gününde sonra Malatya'da gidenlere çağrı yapıyoruz: ‘Malatya'ya geri gelin’. Malatya'yı tekrar ayağa kaldırmak için başta esnafın ayağa kalması gerekiyor. Esnafı ayağa kaldırmazsanız, Malatya'yı ayağa kaldıramazsınız. Bir de ben şunu söyledim. Ben Cumhurbaşkanımıza da söylemiştim. ‘Milletin karnı doyurmadan milleti mutlu edemezsiniz. Hiçbir zaman kimse mutlu olmaz’.”

Başkan Keskin, inşaat malzemelerinin Malatya’dan alınması konusunda çağrısını şu ifadelerle yineledi:

“Ben tekrar çağrı yapıyorum. Bütün yetkililerden, milletvekillerinden, bakanlarımızdan şunu istiyorum: Alacağınız mobilyaları, PVC’leri, yani inşaata gidecek ne varsa bunu mutlaka Malatya esnafında almaları gerekir.”

“Çarşı bir memleketin kalbidir, gönlüdür, beynidir”

Çarşıların bir şehrin kalbi ve merkezi olduğunu ifade eden Keskin, şunları söyledi:

“Önemli olan Akpınar'daki çarşının bir an önce hayatta geçmesi. Çarşı bir memleketin kalbidir, gönlüdür, beynidir. Eğer çarşısız bir memleket olursa, o memleketin ayağa kalkması mümkün değil. Han'da çarşı hiç görüldü mü? Çarşısının çevresi kapalı. Ön tarafta üç tane ucube bina diktiler. Eski belediyenin karşısına. Orada meydan vardı. Meydanda cami yaptı. Cami için eştiler çizdiler. Şimdi camide kaldı galiba. Ben şunu önerdim kendilerine. Belediyenin Kışla Caddesi ile Cezmi Kartal'ın arasında bir boşluk var. Belediyenin 7-8 dönümlük bir yeri var. Gelin bu camiyi oraya yapalım. İki taraflı açalım. Bu esnafın cami sorununu çözelim ama meydanımız mutlaka kalsın. Bir meydansız bir şehir olmaz dedim. Onlar da yok artık iş bitti dediler. Biz camiyi oraya yapacağız.

Ben orada büyük bir sıkıntı çıkacağını, yapılan çarşının çarşı olmadığını, yapılanın handa ibaret olduğunu... Bu da dünyanın hiçbir yerinde yok. Türkiye'nin hiçbir yerinde yok. Malatya'ya bilirsiniz, hanlar hiçbir zaman çalışmadı. Türkiye genelinde gezdiğim zaman çalışmadığını gördüm.

Biz çocukken de sorduğumuz zaman, nereye gidiyorsunuz? Çarşıya gidiyorum. Babanız nerede, anneniz nerede diye sorduğumuz zaman, herkes çarşıda derdi. Bugün o çarşı olduğu tahmin etmiyorum. Gerçekte hem esnaf oraya girdiği zaman çok büyük sıkıntı çekecek. Bizde sıkıntı çekeceğiz. Yetkililer de burada sıkıntı çekeceğine yürekten inanıyorum.”