Özbilgin, Lübnan'daki olayın ülkelerin askeri alanın yanı sıra teknoloji ve bilişim tarafında da güvenlik önlemini artırmaları gerektiğini ortaya koyduğunu ifade ederek, bu tarz saldırılardan ders çıkarılmasının önemini vurguladı.
Teknolojik cihazların üretiminden tedarikine kadar her aşamanın titizlikle ele alınması gerektiğini bildiren Özbilgin, şöyle devam etti:
"Buradan çıkarılacak ders, 'Cep telefonları da patlar mı?' sorusundan ziyade tedarik zincirinin her aşamasında güvenlik kontrollerinin yapılmasının gerekliliği. Tüm tedarik zincirinin güvenliği önemli."
"Teknoloji ürünlerinde piyasa gözetim denetimi etkin bir şekilde yapılmalı"Siber saldırıların artık hayatın bir parçası olduğunu dile getiren Özbilgin, "Demek ki uzaktan yönetilebilecek cihazlar veya tedarik zinciri kontrol edilmeyen cihazlar sıkıntı olabilir. Yerli ve milli üretilmiş cihazların kullanımının önemi bir kez daha anlaşıldı." değerlendirmesinde bulundu.
Özbilgin, akıllı telefon kullanıcısının telefonun açılıp açılmadığını, bataryasının değiştirilip değiştirilmediğini bilmesi gerektiğine dikkati çekerek, tamper proof (kurcalamaya dayanıklı) kontrollerinin yapılmasının önemine işaret etti.
Teknoloji ürünlerinin güvenliğinin gıda güvenliği kadar önemli olduğunu vurgulayan Özbilgin, şunları kaydetti:
"Kamu otoriteleri özellikle teknoloji ürünlerinde piyasa gözetim denetimini etkin bir şekilde yapmalıdır. Bu saldırı veya diğer riskler gösteriyor ki ürün ve tedarik zinciri güvenliği kamu tarafından hassasiyetle sağlanmalıdır. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğünün kuruluş mevzuatında 'Piyasa gözetim denetimi ve ürün güvenliğinden sorumludur.' yazıyor. Bu sorumluluğun ne kadar kritik olduğunu gördük. Akıllı cihazlara bu tarz saldırılar teorik olarak mümkün ama çok zor. Ülkemiz siber güvenlik konusunda ciddi çalışmalar yapıyor, yurt dışından alınan ürünlere yönelik kontroller sağlanıyor."
Muhabir: Ayşe Böcüoğlu Bodur