Bilim & Teknoloji

Kutup Buzları Eriyor mu? Türk Bilim İnsanları Cevabı Arıyor

Kutuplardaki buzulların erimesi, deniz seviyesinin yükselmesi, ekstrem hava olaylarının sıklaşması gibi birçok ciddi sorunu beraberinde getiriyor. Peki, buzullar gerçekten de eriyor mu? Bu sorunun cevabını bulmak için Türk bilim insanları, Arktik'in zorlu koşullarında büyük bir mücadele veriyor. 4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi ile kutuplara giden ekip, elde ettikleri verilerle dünyanın geleceğine dair önemli ipuçları sunacak.

Abone Ol

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda gerçekleştirilen 4. Arktik Bilimsel Araştırma Seferi'ne katılan bilim ekibi, Arktik bölgede denizsel alanda 16 projeye yönelik çalışmalar gerçekleştiriyor.

Ekipte, TÜBİTAK, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ile Dokuz Eylül Üniversitesinden katılımcıların yanı sıra ikili işbirlikleri kapsamında Bulgaristan ile Şili'den iki misafir araştırmacı bulunuyor.

4. Ulusal Arktik Bilimsel Araştırma Seferi Lideri Prof. Dr. Ersan Başar, seferde gerçekleştirilen 16 projeden biri olan "2024 Arktik Yazı boyunca Barents Denizi'nin Plankton ve Pigment Kompozisyonunun İncelenmesi" ile Barents Denizi'nde ekosistemin sağlığı ve dinamiklerindeki değişikliklerin ne olduğu sorusunun cevabını arıyor.

Lider Yardımcısı Kaptan Doğaç Baybars Işıler de seferin yürütülmesi ile ilgili lojistik operasyonları hayata geçirirken, "Seyir ve can emniyetinin kutup bölgelerinde nasıl geliştirilebileceği" üzerinde çalışıyor.

Sefer katılımcısı Kıdemli Foto Muhabiri Şebnem Coşkun, seferlerde yürütülen bilimsel çalışmalar, küresel iklim değişikliğinin etkileri ve canlı yaşamına dair fotoğraf, video ve haber projeleri ile Türkiye'nin kutup bölgelerine düzenlediği bilimsel seferlerin çıktılarının tüm dünyaya duyurulmasını amaçlıyor.

Seferdeki çalışmalar

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Mühendisi Çetin Biçer de "Arktik bölgede deniz meteorolojisi verilerinin toplanması" projesiyle bu bölgede sertifikalandırılmış algılayıcılar ile WMO standartlarına göre yüksek doğrulukta hava sıcaklık, nem, rüzgar yön ve hız, hava basıncı, deniş suyu sıcaklığı, küresel güneşlenme şiddeti, konum değerlerinin ölçülmesi ve kaydedilmesini hedefliyor.

Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı (Dz.K.K.) Oşinografi Subayı Mühendis Teğmen Kunter İncili, "Arktik tabakalarının dinamikleri ve Svalbard etrafında termoklin ve haloklin incelemeleri" ile "Buzul erimelerinin Barents Denizi'nde ve Svalbard etrafındaki akıntı sistemine etkisinin ne olacağı" sorusunun cevabını arıyor.

Dokuz Eylül Üniversitesinden Dr. Aslıhan Nasıf Dondurur da Svalbard Bölgesi'nin Sığ Deniz Oşinografisi ile "Svalbard Adaları'nın çevresindeki denizlerde, buzul erimesi sonucu tatlı su girişlerinin varlığı ve bunların okyanus akıntıları ile ilişkisini" araştırıyor.

İstanbul Medipol Üniversitesinden Nursu Aylin Kasa, "İlaç etken maddelerinin ve metabolitlerinin yeni nesil önderiştirme yöntemleri ile birleştirilmiş LC-MS/MS yöntemi kullanılarak Arktik bölgesindeki çevresel örneklerde yüksek doğruluk ve duyarlılıkta tayinleri” ile "Sıklıkla kullanılan ilaç etken maddelerinin ve kalıntılarının Barents Denizi'nde eser seviyelerde saptanması mümkün mü?" sorusu üzerine çalışıyor.

Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Bilge Durgut ise "Arktik Biyoçeşitliliğin Mekansal Değişiminin eDNA Metabarkodlama yöntemi ile Belirlenmesi ve Fizikokimyasal Parametreler ile Değerlendirilmesi" ile "Barents Denizi'nin farklı bölgelerinde biyoçeşitlilik nasıl değişiyor?" sorusunun cevabını arıyor.

İstanbul Teknik Üniversitesinden Gülden Açıl da "Antifouling bileşiklerin sucul ortamdaki tespiti" ile "Barent Denizi'nde bu bileşiklerin tespiti, deniz ekosisteminin sağlığı ve biyoçeşitliliği üzerinde nasıl bir etkide bulunuyor?" sorusu üzerine çalışıyor.

Şili Antarktika Enstitüsünden Maria Jose Narino Vargas, "Phytoplankton in a Changing Ocean" ile "Fitoplankton kompozisyon ve bolluk açısından yapısını değiştirerek Arktik Okyanusu için yeni türler mi sunuyor? Bu yeni türler toksik olarak değerlendirilebilir mi?", sefer katılımcısı Bulgaristan Antarktika Enstitüsü'nden Dr. Petar Sapundjiev da projesi "Değişkenliklerin gözlemlenmesi için teknik çözümlerin geliştirilmesi kutup bölgelerindeki kozmik radyasyon" ile "Kutup bölgelerinin zorlu ortamında, sahada konuşlandırılmış bilimsel ekipmanlarımızın güvenilirliğini ve işlevselliğini nasıl artırabiliriz?” sorularına yanıt arıyor.

Sefer ekibinin gelecek hafta Türkiye'ye dönmesi bekleniyor.