Kutsal Kitabımız Kur’anı Kerimi Yakan Sapıkları ve "Demokrasi Gereğidir" diye İzin Veren Ülkeleri Şiddetle Kınıyorum

Abone Ol

Hangi din ve hangi dinin kutsal kitabı olursa olsun;

bir dinin kutsal kitabını yakmak, Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinin din ve vicdan özgürlüğünü güvence altına alan ilgili maddelerine aykırıdır. Yine aynı bildirgeye göre, kin ve nefret saçan bu ve benzeri eylemler kutsal kitabı yakılan dine inanan topluma ve insanlara yani Müslümanlara karşı işlenmiş bir hakaret, kin ve nefret suçudur.

Yakma eyleminin gerçek evrensel hukuk anlayışı ve ileri demokrasi ile de yakından ve uzaktan hiç bir ilgisi yoktur. Hatta bir kültürel soykırım eylemi olarak bile adlandırılabilir. Laiklikle de bağdaşmaz.

Laiklik insanlara bir dine inanma ya da inanmama hakkını birlikte verir. Ayrıca laik ülkelerde, inanmayanların inananlara, ya da inananların inanmayanlara saldırma, düşmanlaştırma, aşağılama, insanların inancını sorgulama hatta karışma hakları bile yoktur. Çağdaş Devletlerin görevi de laikliği korumak ve yaşatmaktır.

Bu yapılan kutsalları aşağılayıcı kitap yakma eylemleri akli bir yorum, araştırma ya da bilimsel, akademik bir eleştiri ya da fikir özgürlüğü değil doğrudan doğruya, militanca, kışkırtıcı, ötekileştirici ve düşmanlaştırıcı bir provokasyondur. Başta dinler ve bayraklar olmak üzere, toplumların kutsallarına saldırmak, ORTA ÇAĞIN modası geçmiş HAÇLI ZİHNİYETİDİR. Toplumları yeniden bir din ve mezhep savaşları ile karşı karşıya getirerek dünya barışını kundaklamaya çalışmak yani ilkelliktir. Asla kabul edilemez.

Ancak halkımızın da sağduyusunu kaybetmemesi, hukuk ve demokrasi dışı hiç bir sokak eylemlerine katılmaması, tepkilerin de siyasi olarak, resmi kanaldan diplomatik ve hukuksal yollarla ve güçlü bir şekilde verilmesi gerekir.

Başta Norveç olmak üzere, Kutsal kitabımızın yakılmasına göz yuman, hatta bu saldırıyı demokrasi gereği sayan zihniyeti asla kabul edilemez buluyor ve şiddetle kınıyorum.