Günlerdir Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini izliyoruz. Bütün Dünya, savaşın sonuçları üzerinde yorumlar yapıyor. Her yorumun sonunda veya başında tüm insanlığın yaşananlardan etkileneceğine ilişkin değerlendirmeler yapılıyor. Bütün Dünya telaşlanmış gibi görünüyor, sanırsınız ki tüm ülkeler bir şeyler yapmak istiyor, Ukraynalıları düşünen ne kadar da ülke varmış. Oysa ki savaş bir yönetme biçimidir, hem de en etkili yönetme biçimi. Ayrıca her savaş garip şekilde insanlığın gelişimine de katkıda bulunmuş. Bu olayları örneklendirince sanırım biraz daha anlaşılır olacak.
Evet bende ilkesel olarak savaş karşıtı biriyim. Savaşın insanlığa katkı yaptığını söylemek çok iddialı bir önerme. Fakat diyalektiğin ''zıtların birliği ilkesi'' bu önermemi daha doğru yorumlama da yol gösterici olabileceğini düşünüyorum.
Kağıt ve mürekkebi batıya getiren olay M.S. 751'de Araplarla, Çinliler arasında olan Talas Nehri Muharebesi.
Mimarideki gelişmeler Kale ve Şato yapımında kullanılan teknikle, Mısır'dan, Roma'ya-Yunanistan'da, İtalya'ya kadar tahkimat amaçlı gelişti.
Atom bombasını geliştiren Manhattan Projesi Ekibi, 3 boyutlu görüntüleme cihazı MR geliştirdi.
Zamanın kaydedilmesi, donanmalar için geliştirilen kronometre ile başladı.
At nalı, eyer, üzengi ve arabalar savaşlar için geliştirildi.
Balondan, Uçağa--Çiplerden, Roketlere-Kürekli Gemilerden, Transatlantiğe-Denizaltından, İnternete…kadar her gelişim evresi ordular için tasarlanmış savaş aygıtlarından başka bir şey değildi. İnsanlık her savaşın ''meyvesini'' yedi ve yemeye de devam ediyor. Savaşlardan yakınıyor, canı yanıyor, yerinden yurdundan ayrılmak zorunda kalıyor ama sonunda her şey ülke için diyor ve sineye çekiyor. Dikkat ediyor musunuz? Her savaşa bir haklı neden mutlaka bulunuyor. Yani insanı yönetenler ve kendini yönettiren insan, savaştan vazgeçmiyor. Ölüyor, öldürüyor, yurdunu terk ediyor, savaşlar vahşettir diyor ama savaştan vazgeçmiyor.
Hava kurşun gibi ağır, mutluluk hiç kuşun kanadında değil, Ukrayna'da savaş var bizde zam yağmuru, umut ise çoktan bu toprakları terk etmiş görünüyor. Dünya'nın Merkezi sanki kan akmadan yaşama olanak vermeyecekmiş gibi görünüyor. Hadi biraz bu kasvetli havadan çıkalım.
Volodimir Zelenski, bu günlerde televizyonlarda en çok gördüğümüz Ukrayna Devlet Başkanından söz edelim. Merak ettiniz mi? bilmem ama ben merak ettim ve internette baktım. Mesleği; siyasetçi, televizyon sunucusu, mizahçı, film yapımcısı, senarist, şovmen, gösteri sanatçısı, seslendirme sanatçısı yazıyordu. Adam tam bir artist. Aklıma Müjdat Gezen ile Kandemir Konduk'un yazdığı Artist Mektebi oyunu geldi.
Düşününce, büyük usta Müjdat Gezen'de komedyen. Onun devlet başkanı olduğu bir ülke, Bakanlar Kurulunda, Levent Kırca, Kemal Sunal, Şener Şen, Ayşen Gruda, Yasemin Yalçın, Cem Yılmaz, Nejat Uygur, İlyas Salman…
Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası, Devlet Başkanı Müjdat Gezen ulusa sesleniyor: …
Bakanlar karşıdan onu izliyor…
Gerisini varın siz hayal edin…(Aramızdan ayrılan ustalar, ışıklar içinde uyuyun)