Gündem

Kızılay'ın Altın Madalyası Meğerse Gümüşmüş

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Kızılay'ın yardımseverlere verdiği "altın madalya beratı”ndaki altın oranının binde sıfır olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Öztürkmen, Kızılay'a "Yardımseverleri kandırmaya utanmıyor musunuz? Siz yardımseverlere 'tenekeden madalya beratı’ verseniz dahi yine aynı şevk ve gururla alacaklarını bilmiyor musunuz? Siz bu milletin dara düşene karşılıksız yardım etme kültürünün yüksekliğinden bihaber misiniz" diye tepki gösterdi.

Abone Ol

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Kızılay'ın yardımseverlere verdiği " altın madalya beratı”ndaki altın oranının binde sıfır olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Öztürkmen, Kızılay'a "Yardımseverleri kandırmaya utanmıyor musunuz? Siz yardımseverlere 'tenekeden madalya beratı’ verseniz dahi yine aynı şevk ve gururla alacaklarını bilmiyor musunuz? Siz bu milletin dara düşene karşılıksız yardım etme kültürünün yüksekliğinden bihaber misiniz" diye tepki gösterdi.

Gaziantep'te yaşayan Ahmet Fahri Doğanlar, Kızılay'a 35 ünite kan bağışı yaptı. Doğanlar'a, Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz imzalı bir teşekkür mektubuyla birlikte "altın madalya beratı" teslim edildi. Ancak Doğanlar'a verilen madalyanın altın olmadığı anlaşıldı. CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, Gaziantep Altın Evi'nin madalya üzerinde yaptığı inceleme sonrası verdiği raporu paylaştı. Rapora göre "altın" diye verilen madalya, sarıya boyanmış binde 925 oranında gümüş çıktı. Öztürkmen'in konuya ilişkin açıklaması şöyle:

"Gaziantep'te yaşayan Ahmet Fahri Doğanlar, büyük bir yardımseverlik örneği göstererek düzenli kan bağışı yaptı. Verdiği kan miktarı 35 üniteye ulaşınca Kızılay tarafından aranarak kendisine altın madalya beratı taktim edileceği belirtildi. Kızılay Gaziantep Şubesi’ne giden Doğanlar, Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz imzalı bir teşekkür mektubuyla birlikte altın madalya beratını teslim aldı.

Doğanlar gururluydu. Karşılık beklemeden yaptığı bağışlarla hasta insanlara yardımcı olmanın mutluluğunu yaşıyordu. Ve hatıra olarak aldığı madalyayı çocuklarına bırakacaktı. Doğanlar bir süre sonra madalyayı görmek isteyen kuyumcu bir arkadaşına gösterdi. Kuyumcu madalyayı inceledikten sonra altın olmadığını söyledi. Doğanlar neye uğradığını şaşırdı. Bir yanlışlık olabilir diye başka bir kuyumcuya daha gösterdi. Ondan da aynı yanıtı aldı.

Zaten hiçbir karşılık beklemeden gönüllü olarak kan bağışlarında bulunmuştu ve madalya onun için manevi bir hatıraydı. Ancak değersiz bir metalin 'altın madalya' denerek kendisine verilmesine hem içerlemiş hem de kızmıştı. Her ne kadar 6 Şubat depremlerinde, depolarındaki çadırları depremzedelere dağıtmak yerine başka kurumlara satmışsa da köklü bir kurumdu ve yardımsever vatandaşları aldatmak Kızılay'a yakışmıyordu.

Bunun üzerine madalyanın altın olmadığını teyit etmek ve belgelemek için Gaziantep Kuyumcular Ve Sanatkarlar Esnaf Odası'na başvurdu. Ardından madalyanın incelenmesi için Gaziantep Ayar Evi’ne teslim etti. Birkaç gün sonra incelemenin sonucu çıktı. Gaziantep Ayar Evi’nden verilen rapora göre Kızılay’ın altın madalyasında altın oranı binde sıfırdı. Yani madalyada hiç altın kullanılmamıştı. İncelemeye göre madalya binde 925 oranında gümüşten yapılmıştı."

"Altın olmayan bir madalyayı neden 'altın madalya beratı' diye verdiniz?"

Öztürkmen açıklamasının devamında Kızılay'a ve Cumhurbaşkanlığı'na şu soruları yöneltti:

"Altın olmayan bir madalyayı neden 'altın madalya beratı' diye verdiniz? Zaten maddi bir beklentisi olmadan üniteler dolusu kan bağışında bulunan yardımseverleri neden kandırdınız? Siz yardımseverlere 'tenekeden madalya beratı' verseniz dahi yine aynı şevk ve gururla alacaklarını bilmiyor musunuz? Siz bu milletin dara düşene karşılıksız yardım etme kültürünün yüksekliğinden bihaber misiniz? Sizlere yabancı olan bu duyguların milletimizde yüksek derecede mevcut olduğunu ne zaman öğreneceksiniz?"