CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa’nın 4. maddesinin değiştirilmesi tartışmalarına ilişkin "İlk dört madde tartışmaları yeni değil. HÜDA-PAR Meclis’te olmadan da ilk dört madde tartışılıyordu. Ne onların, ne de onların yedi feriştahının bunu değiştirmeye güçleri yetmez" dedi.
CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da katıldığı bir TV programında HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Anayasa’nın 4. maddesinin değiştirilmesi yönündeki açıklaması ve CHP'nin tüzük kurultayına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
“HÜDA-PAR mecliste olmadan da ilk dört madde tartışılıyordu.”
“İlk dört madde tartışmaları yeni değil. HÜDA-PAR Meclis’te olmadan da bu tartışmalar yapılıyordu. O zaman, ‘Şu an ilk dört maddenin nesini değiştireceksiniz’ diye itiraz ediyorduk ve bunların tartışma konusu olmaması gerektiğini söylüyordum. Şimdi AK Parti adına HÜDA-PAR bir anlamda konuşuyor. Geçmişte bunu AK Parti dillendiriyordu. Amaç, dördüncü maddeyi değiştirmek. İleride güçleri yeterse ilk üç maddede de değişiklik yapacaklar.
“Ne onların, ne de onların yedi feriştahının bunu değiştirmeye güçleri yetmez.”
Tek Cumhuriyet Halk Partili parlamentoda olsa dahi bunu değiştiremezsiniz. Neyi değiştiriyorsunuz? HÜDA-PAR'ın Başkanı, ‘Ahmaklara anlatır gibi anlatıyorum’ diyor. Kullandığı ifade bu. Bu talep nereden gelmiştir? Daha önce AK Parti cenahında. Kime ahmakları anlatırım gibi diyor? Kendi arkadaşlarına söylüyor. İttifakın diğer aktörleri ‘Biz ahmak değiliz. Sen bize nasıl ahmak dersin’ diyemiyorlar. Ve bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti devletiyle ilgili temel değerlerde değişiklik yapmak için sözde akıllarını kullanıp dördüncü maddeyi değiştirirsek, biz de istediğimiz değişikliği yaparız diyorlar. Yıllardır dördüncü maddeyi değiştirelim diyorlardı. Şimdi HÜDA-PAR’a yaptırıyorlar. Toplumdan gelen tepki üzerine şimdilik bir adım geri atmış gibi görünüyorlar. 2015-2016’dan beri ifade ediyorlar zaten. Kimseyi kandırmasınlar. Ama şundan da kesinlikle emin olsunlar; ne onların, ne de onların yedi feriştahının bunu değiştirmeye güçleri yetmez.
“Benim tüzük değişikliğine olumlu baktığım şeklindeki açıklamalar doğru değil.”
Tüzük konusunda bilgi verdi, Özgür Bey sağ olsun. Görüşümü sordu. ‘Yazılı bir metin olmadan benim görüş beyan etmem doğru olmaz’ dedim. Bana kurultaydan bir gün önce akşam 19:00 civarında geldi taslak. Dolayısıyla okuyup görüş hazırlama fırsatım olmadı. Ama kurultayda yapılan açıklamalar, benim tüzük değişikliğine olumlu baktığım ya da olumlu görüş beyan ettiğim şeklindeki açıklamalar doğru değil. Şimdi bir söz verilirse topluma ve bu söz doğrudan Genel Başkan tarafından verilirse, sözünün havada kalmaması lazım. Üç dönem kuralı geliyorsa, üç dönem kuralları uygulanması lazım. Ama üç dönemi doldurmuş olanların da tekrar seçilebileceği formülü koyarsanız, bu olmaz. Bu doğru olmaz. Diyelim ki ön seçim yapıyorsanız, ön seçimi yargı denetimi de yapmanız lazım ki gerçek anlamda bir ön seçim olsun. Ve buna benzer verilen vaatler var. O vaatlerin gerçekleşmemesi beni de üzdü.
“Bir tartışmanın parçası olmak istemedim.”
(Kurultaya neden gitmediğinin sorulması üzerine) Gittiğiniz zaman bu tartışmaların bir parçası olmak zorundasınız. Gittiğiniz zaman yanlış yapıldığını söylemek zorundasınız. Ben de o tür bir tartışmanın içine girmemek ve parçası olmak istemedim. Bunu özel bir tartışma konusu yapmak istemem. Ama verilen sözler varsa partililere, o sözlerin tutulması gerekir.