Kadınlarımızın Üstün Başarısının Düşündürdükleri Üzerine Notlar

Abone Ol

Kendimize şu temel soruyu sorarak konuyu anlamaya ve anlatmaya çalışalım. Eğer Cumhuriyet rejimi ve Atatürk Devrimleri'nin; başta eşit eğitim hakları ve karma eğitim modeli olmak üzere, erkekler ve kadınlara fırsat eşitliğine bağlı olarak tanıdığı ekonomik, sosyal, hukuki, ,kültürel ve sportif alandaki olanaklar olmasaydı kadınlarımız Dünya Voleybol Şampiyonu olabilirler miydi?

Acaba M.KEMAL ATATÜRK’ÜN kurmuş olduğu demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti kurulup 100 yıldır yaşamamış olsaydı halkımıza böyle evrensel nitelikli ulusal bir gururun ve üstün başarı yaşatılabilir miydi. Hiç sanmam...

Hiç kuşkusuz bu üstün başarılarından dolayı " filenin sultanları" olarak adlandırılan, aslına bakarsanız Cumhuriyet ideallerine sahip Atatürk'ün kızların, kadın-erkek eşitliği ve karma eğitimin somut üstün nitelikli meyveleri olan kadın milli voleybol takımımızın bize yaşattıkları bu büyük sevinç ve gururdan dolayı bu gençlerimizi yürekten kutlar, başarılarının kalıcı olmasını dilerim.

Hiç kuşku yok ki bu ve benzeri üstün ve güzel sonuçların arkasında her zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin özgür akla ve çağdaşlaş bilime dayalı temel ve çağcıl paradigması( değerler dizelgesi) vardır.

Peki kurtuluş ve kuruluş hareketlerinden beslenip ,somutlaşmış bir ulus devlet şekline dönüşen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bu temel paradigması nedir?

Bu paradigma dizelgeleri ya da değerler sisteminin temel bileşenleri çok kısa olarak şöyle özetlenene bilir.

Evrense hukukun üstünlüğüne, ulusal egemenliğe, tam bağımsızlığa, özgür aklın ve deneysel bilimin yol göstericiğine, ödünsüz laikliğe, çağdaş ve evrensel demokrasiye, din ve vicdan özgürlüğüne kadın-erkek v.b. cinsiyet ayrımını yok edip, yasalar önündeki hak ve görev eşitliğine, karma eğitime, fırsat eşitliğine, liyakate, parlamenter siyasi rejime...yani ödünsüz olarak, her alanda dinamik, devrimci ve çağdaş uygarlığa dayalı bir değerler sistemi ile yaşamaya proglanmak ve bunu sonsuza dek sürdürebilmek...

Türk Ulusunun değerler dizelgesinde, Türk kadının İslam öncesi, İslamiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin yaşam biçimleri ve değerler sistemini yansıtan bir şiirimi. Dünya şampiyonu olan Voleybolcu genç kadınlarımız başta olmak üzere tüm kadınlarımıza adamak istiyorum.

TÜRK KADINI VE DEVRİMLER

Türk yurdunda kadınlar, sürer, eker, biçerdi.

Sofrada dışlanmazdı, erkekle yer, içerdi.

Eski Türk kadınları at biner, ok atardı.

Düşman yurda saldırsa, cephede saf tutardı.

Kadim Türk töresiydi, kadına üstün değer,

Hatun doğru söylerse, Hakan ona baş eğer.

Ailede, toplumda, erkekle kadın birdi.

Hakan, Hatun devleti birlikte yönetirdi.

Eski Türk töresinde Hakan, Hatun eşitti,

Devlet din değiştirdi, eşitlik elden gitti.

İslam çağdaş bir dindi, güzel ahlak diniydi,

Adalet ve eşitlik bu dinin temeliydi.

Allah'ın kitabını, Kuran’ı çarpıttılar,

Ulema kisvesiyle, örfü dine kattılar.

Arap örfü din oldu, din adına oy attı,

Erkek egemen Arap, bu örfleri dayattı.

Arap kültürü ile fetvaya başladılar,

Toplumdan, mesleklerden kadını dışladılar.

Kadını hakir gördü, bir kenara attılar,

Peçe, çarşaf giydirdi, kafese kapattılar.

Üretimden dışlandı, üretken elin hası,

Üstüne kuma geldi, bu da işin çabası.

Bedenine laf etti eksik etek dediler,

Maldan, mülkken dışladı, haklarını yediler.

Bazen cariye yapıp, pazarlarda sattılar.

Sultan mezesi yapıp hareme kapattılar.

Cumhuriyet gelince, hak, adalet dirildi,

Kadınların hakları birer birer verildi.

Medeni Kanun geldi, kumalığı kaldırdı,

Mülkiyet eşitlendi, mirastan pay aldırdı.

Kadınların üstüne " Devrimler" güneş oldu.

Kadın öz kimliğini bu devrimlerde buldu.

Kıyafet devrimleri çözüm getirdi kökten,

Türk kadını kurtuldu, çağ dışı bir kılıktan.

Attı çarşaf, peçeyi, parçaladı kafesi,

Hem seçti, hem seçildi, daha gür çıktı sesi.

Kadınlar eğitildi, üretime katıldı,

Doktor, avukat, mimar...her mesleğe atıldı.

Kadın erkek bir oldu, parçalar bütünleşti,

Bilim, üretim sanat... kuvvet buldu, gürleşti.

Uyan ey Türk kadını, sen artık kul değilsin,

Haksızlığa baş eğme, başlar sana eğilsin.

Atatürk Devrimleri toplumsal bir ilaçtır,

Kadın, erkek tüm ulus, devrimlere muhtaçtır.

Ey kadınlar eşitiz, Cumhuriyet bizimdir,

Kul değiliz, yurttaşız, Devrim hepimizindir.

Halil Çivi bu sözler Devrimler için azdır.

Atatürk sevgisini tüm gönüllere kazdır.

19 Kasım 2007/ İnönü Üniversitesi

Malatya.

Son sözlerim de şu olsun:

Türkiye Cumhuriyeti'nin, anayasal, zorunlu ve çağdaş paradigması ya da değerler sistemini görmezden gelip, akılcı, bilimsel, pedagojik, psikolojik ve, bilimsel uzmanlık ve bilgilerden yoksun dinsel bazı cemaat şeyhleri ile protokoller imzalayıp, yine çocuk eğitiminden yeterli bilgi sahibi olmayan müftüler, imamlar ve müezzinler eliyle çocuklarımızın körpe beyinlerine. teokratik, feodal Arap kültürünün değerler sistemini boca etmeyi amaçlaya. ÇEDES Projesi ve karma eğimden vazgeçmeyi öneren, İslam dinine değil, Arap örfüne dayalı, gayri milli eğitim politikasından acilen vazgeçilmelidir.