Ülkemizin durumu ve ekonomik gerçekliğimiz üzerinde düşünürken neden insanların doğrulardan uzaklaştığını ve çözümlerin neler olabileceğine kafa yorarken Antik Yunan filozofu, bilgesi Platon veya Eflatun aklıma geldi
Platon mağara benzetmesinde bulanık düşüncelerden doğadaki şeylerin gerisinde yatan gerçek idealara uzanan felsefeyi anlatır.
Platon mağara alegorisinde, bir mağaranın içinde, dışarıdan gelen ışığa arkaları dönük olarak ömürlerini geçirmiş olan insanların tek gördükleri önlerine vuran hayvan, insan ve nesne gölgeleridir. Gerçek formunu hiç görmemiş bu insanlar için tek gerçeklik bu gölgelerdir.
Hapis olan kişilerden biri bir gün aniden serbest kalır. Mağaranın dışındaki dünya ile karşılaşır. Tamamen ışık ile yani gerçek ile tanışan bu kişinin gözleri neredeyse körlük yaşar.
Şimdiye kadar, gerçek sandığı gölgelerin aslında gerçek olmadığını ve gerçeklerin birer karanlık yansıması olduğunu anlamaya başlar.
Hayatın gerçeğini anlayan bu kişi mağaraya dönüp diğer insanlara gölgelerin sahte olduğunu ve asıl gerçeğin dışarıda olduğunu anlatmaya çalışır. Ancak dışarıyı hiç görmeyen bu insanlar, anlatılanı idrak edemezler ve kızgınlıkla karşı çıkarlar.
İnsanların kalıplarından çıkması, bakış acılarını değiştirmeleri zor ve meşakkatli bir süreçtir.Platon, mağara alegorisinde (benzetmesinde) bir şeyleri anlamaya başlamış olan filozofların, bunları halka anlatamayışını örneklemek istemişler..
Aslında bu metafor günümüz dünyası ve düzeni içinde hala geçerlidir.
Çünkü, insanlar anlayabildikleri kadarını kabul edip kendi anlayışlarının ötesinde anlatılanları kabul etmezler. Bu yüzden gerçekleri anlatanlar bir şekilde toplum içinde baskı altına alınırlar.
Işığı-gerçeği görmek, doğruyu duymak rahatsız edicidir. Hani derler ya ‘’gerçekler acıdır’’ Bu yüzden zihin karanlığı ve esareti seçer seçmesine ama aslolan her zaman gerçeklerle yüzleşmektir. Olumlu sonuçlara ancak gerçeklerle varılabilir. Yoksa gölgelerden oluşmuş bir yaşamsal sürecin içerisinde her an patlayacak bir balonla yaşamsal birlikteliği sürdürmek zorunda kalırız. Bu endişe ve korkularda yok olmayı ve mutsuz oluşumları beraberinde getirir.
Gerçeklerle yüzleşmek ve özgürleşmek cesaret ister.
Herkesin bir gün mağaradan çıkabilecek kadar cesur olması ve ışığı görmeleri dileklerimle…
Saygılar