Haber: Ogün AKKAYA - Kamera: Ünal AYDIN

(ANKARA) - TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Ahmet Onur Özergene, Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınının birincil sorumlusunun Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğunu belirterek, "İnsanlar ne yangından haberdar olabildiler, haberdar olanlar yangın merdivenlerine ulaşamadı. Ulaşsa da bir anlamı yoktu. Çünkü orası da diğer merdivenler gibi yanıyordu" ifadesini kullandı.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Ahmet Onur Özergene, Bolu Kartalkaya'da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınına ilişkin şubeleri tarafından hazırlanan raporu ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

Yangının sebeplerini, binanın yapısal ve sistemsel eksiklerinin incelendiği altı sayfadan oluşan “Bolu Kartalkaya Grand Kartal Otel Yangını Değerlendirme Raporu”nun Bolu İnşaat Mühendisleri Odası temsilcilerinin gözlemleri, hukukçuların gözlemleri ve uzman öğretim görevlilerinin de içerisinde yer aldığı bir komisyon tarafından hazırlandığını söyleyen Özergene, kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

“Küçük yangın, nasıl faciaya dönüştü bunun değerlendirmesini yaptık”

Raporun hazırlanma aşamasında cezai ve hukuki sorumluluklar için hukukçulardan destek aldıklarını söyleyen Özergene, "Raporun sonuç kısmında bu işin birincil sorumluluğunun Kültür ve Turizm Bakanlığı olduğu bilgisine ulaşmış bulunuyoruz. Raporumuzda da buna değindik. Ama tabii ki asıl olan bizim değerlendirmemiz, neler yapılması gerekiyordu, bu küçük yangın olayı nasıl böyle bir faciaya dönüştü bunun değerlendirmesini yapmak oldu" diye konuştu.

"Yangın, alarm sistemlerinin devrede olmadığından ya da hiç olmamasından kaynaklanıyor"

"Eksiklikler, tüm felaketlere dönüşen olaylarda olduğu gibi birkaç şeyin bir araya gelmesinden bu çapta facialara dönüşüyor" diyen Özergene, raporda yangın güvenlik sistemine ilişkin tespit edilen eksiklikleri şöyle anlattı:

"Orada çalışan personelin bu konularda ilgili eğitim almasından, denetlemelerin yapılıp yapılmamasından, binanın mimari olarak yangın kaçış hollerinin, yangın merdivenlerinin doğru tasarlanmış ve doğru uygulanmış, daha sonra denetlenip öyle olduğunun görülüp görülmemesinden kaynaklı çok fazla problemin bir araya gelmesinden kaynaklanıyor. Yangın, alarm sistemlerinin devrede olmadığından ya da hiç olmamasından kaynaklanıyor. Bina büyüklüklerine göre yangın merdivenleri sayısı yönetmeliklerle bellidir. Bunların doğru yapılıp yapılmadığı, o yangın merdivenlerine ulaşımın sağlanıp sağlanmadığı, yangın merdivenlerinin koruma altında olması gerekiyor. Yangın kapılarının olması gerekiyor. Bunların hiçbirinin olmadığı görülüyor."

"Yangından haberdar olanlar, merdivene ulaşamadı çünkü yanıyordu"

Otelin yangın kaçış merdiveninde mevzuata aykırı olarak elektrik şaftı ve pano gibi unsurların yer aldığını ve bunların yangın anında merdiveni kullanılamaz hale getirdiğini söyleyen Özergene, "İnsanlar ne yangından haberdar olabildiler, haberdar olanlar yangın merdivenlerine ulaşamadı. Ulaşsa da bir anlamı yoktu. Çünkü orası da diğer merdivenler gibi yanıyordu. Onlar zaten yanıcı maddeler. Bunların yangına çok dayanıklı olması gerekiyordu. Bunların hiçbiri yoktu. Faciaya dönüşmesi için tüm şartlar hazırdı aslında. Sadece böyle küçük bir kazayı bekliyordu" dedi.

"Kamuyu ilgilendiren hiçbir yerde bu işlerin özel sektör tarafından yapılmaması gerekiyor"

"Yangın, aynı anda 8 - 10 otelde de başımıza gelebilirdi. Sonuç hepsinde aynı olabilirdi. Çünkü bu denetimsizlik ülkemizin tamamı için geçerli" diyen Özergene, otellerin denetim boyutuna ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:

AK Parti ve CHP, Emekli Maaşları Üzerine TBMM’de Karşı Karşıya AK Parti ve CHP, Emekli Maaşları Üzerine TBMM’de Karşı Karşıya

"Sadece bu otel yangını değil, depremde de insanlar hayatını kaybediyor, çok yağmur yağınca basan selde de onlarca, yüzlerce insanımız hayatını kaybediyor. Bunların hepsi gerekli tedbirlerin alınmamasından kaynaklanıyor. Denetimlerin bağımsız olması gerekiyor. Kamucu bir denetim olması gerekiyor. Kamuyu ilgilendiren hiçbir yerde bu işlerin özel sektör tarafından yapılmaması gerekiyor. Çünkü ‘Yangın Uygunluk Raporu’ diye bir raporu almak için kurumlar, oteller ya da başka işletmeler ‘Ben Yangın Uygunluk Raporu istiyorum’ diyor. Benim binamı kontrol edin diye gelmiyor. Siz, parasını aldığınız bir yere onun istediği evrakı verme zorunda olan bir sistemin içerisine bırakılıyorsunuz. Denetim sisteminin yetkili kişiler tarafından ve kamucu zihniyetle yapılması gerekiyor. Kar amaçlı olmaması gerekiyor. Bu birimde çalışan insanların kesinlikle konularında uzman ve yetkin kişiler olması gerekiyor. Maalesef bizde öyle bir düzen yok.

Faciaya dönüşürse, tutuklayabilecek insanlar varsa, devlet için problem yok

Her doğa olayı ya da küçük bir kaza böyle afetlere dönüşünce, ülkeye ya da devlete bir şeyler öğretmesi lazım. Bu işin nasıl doğru yapılması gerektiğini, nelerin yanlış yapıldığını, ne gibi tedbirler alınması gerektiğini öğretmesi lazım. Ama bizim ülkemizde yetkili kurumlar sorumlu listesi oluşturma öğretisini aldı. Sorumlu kişileri derdest etmekle alakalı çok muazzam gelişmiş durumdayız. Eğer elinde sorumlu listesi varsa; otelin sahibi, müdürü, itfaiye müdürü, bu olayda görmeyeceğiz ama bakanlık yetkilileri... Bu sorumlu listesi devletin elindeyse, onların işini layığıyla yapıp yapmadığı ya da denetimlerin alınıp alınmadığı önemsiz bir hale geldi. Yeter ki sorumlu listesi belli olsun. İş yerinde yapılmasa da olur. Faciaya dönüşürse, tutuklayabilecek insanlar varsa, devlet için problem yok gibi bir düzene geldik."

Kaynak: anka