'İklim krizi kapımızda değil, evimizin içinde'

Gündem (Anka) - Anka Haber Ajansı | 05.06.2024 - 12:38, Güncelleme: 05.06.2024 - 12:38 3181 kez okundu.
 

'İklim krizi kapımızda değil, evimizin içinde'

Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Barış Işık, Dünya Çevre Günü’nde iklim krizi ile mücadelede gelinen durumu ve yerel yönetimlerin atması gereken adımları değerlendirdi. Işık, “İklim krizi artık kapımızda değil, evimizde. Dünya üzerinde yaklaşık 2 milyar insan son 20 yıldır iklim krizinin olumsuz etkileriyle mücadele etmekte, sorunlar yaşamakta. Ulaşım planlarının, şehir planlarının aynı zamanda İstanbul özelinde deprem riskinin de olduğu düşünüldüğünde baştan ele alınması, bundan sonraki hayatımızda da global iklim krizinin etkilerinin daha da artacağı düşünülerek daha yeni çözümler önermek ve uygulamak gerekiyor” dedi.

Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Barış Işık, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde atılması gereken adımları, yerel yönetimlere düşen sorumlulukları ve global iklim krizinin yarattığı sorunları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. “Son 20 yılda kuvvetli yağış ve fırtınada oluşan yağışlarda beş misli artış görülmekte” “İklim krizi artık kapımızda değil, evimizde” diyen Işık, şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler’in raporuna göre, dünya üzerinde yaklaşık 2 milyar insan son 20 yıldır iklim krizinin olumsuz etkileriyle mücadele etmekte, sorunlarını yaşamakta. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler de iklim krizinin olumsuz etkilerini yaşamakta. En olumsuz etkilerinden bir tanesi karbonla iyice ısınan hava, daha fazla nem tutuyor. Bu nem de çok kısa zamanda şehirlerin üzerine yağmur olarak iniyor. Buradaki en büyük sıkıntı, beklenmedik derecedeki yoğun yağışları taşıyacak altyapılarımızın olmaması. Son 20 yılda kuvvetli yağış ve fırtınalarda oluşan yağışlarda beş misli bir artış görülmekte. Bu bizim ülkemizde de görülmekte.” “Şehir planlamalarının yeniden ele alınması gerekiyor” “Peyzaj mimarlarının en önemli oluşan görevlerinden bir tanesi de yağmur suyunu doğru şekilde yönlendirmek” diyen Işık, kentlerin altyapısının drenaj sistemlerinin güçlendirilmesi ve su kullanımının tekrar sağlanması gerektiğini söyledi. Gerek ulusal gerekse yerel anlamda altyapı sistemlerinin yeni yağış rejimine duyarlı olması gerektiğini söyleyen Işık, şunları kaydetti: “Bakanlığımızın ismine global iklim kriziyle mücadele terimi eklendi. Bakanlığımız da uygulanması gereken adımları takip ediyor. Bu yeterli mi? Tabii ki tüm çabalar olumlu ama büyükşehirlerde, özellikle nüfusun daha fazla olduğu, trafik alanlarının daha fazla olduğu yerlerde yağış dolayısıyla ekstra su birikintisi hem trafikte sıkıntılara neden oluyor hem de insan hayatı için çok ciddi riskler barındırıyor. Bu yüzden tüm ulaşım planlarının, şehir planlarının aynı zamanda İstanbul özelinde deprem riskinin de olduğu düşünüldüğünde baştan ele alınması, bundan sonraki hayatımızda da global iklim krizinin etkilerinin daha da artacağı düşünülerek daha yeni ve inovatif çözümler önermek ve uygulamak gerekiyor. Global iklim krizinin etkileri sadece kentsel alanlarda değil, aynı zamanda orman alanlarında, köy alanlarında ve hatta şu an denizlerde. Son yapılan araştırmalarda son 25 yılda iklim değişikliğinden kaynaklanan ormanlardaki kuru malzemelerin artmasından ötürü orman yangınlarında çok ciddi bir artış var. Maden alanlarının çevresel duyarlılık içerisinde planlanması gerekiyor. Maden alanlarının kullanım süresi bittikten sonra hızlı bir şekilde restorasyon yapılması ve orman yapısına dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konuda çok ciddi kanunlar ve yaptırımların uygulanması gerekiyor.” İklim krizinin dünya üzerindeki etkileri İstanbul’da ele alınacak Dünya Peyzaj Mimarları Birliği’nin bu yılki kongresinin 4-6 Eylül günlerinde İstanbul’da gerçekleşeceğini ve iklim krizine karşı alınabilecek önlem ve önerilerini değerlendirileceğini ifade eden Işık, sözlerini şöyle sonlardırdı: “Kongre, Dünya Peyzaj Mimarları Birliği tarafından yılda bir kere gerçekleştiriliyor. Bu yıl bu kongreyi biz ülkemizde düzenliyoruz. Kongremizin ana teması ‘Dünya için kırmızı alarm’. Dünya’da global iklim krizinin yarattığı olumsuzluklar üzerine peyzaj mimarlarının çözüm ve önerilerini dinleyeceğiz. Dünyanın her tarafından yaklaşık iki bin peyzaj mimarı, akademisyenler, pratisyenler ve fikir liderleri bizimle birlikte olacak. İklim krizinin dünya üzerindeki, okyanuslar, ormanlar, gıda, temiz su, sağlık üzerindeki etkileri konuşulacak ve kamuoyu ile paylaşılacak.”
Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Barış Işık, Dünya Çevre Günü’nde iklim krizi ile mücadelede gelinen durumu ve yerel yönetimlerin atması gereken adımları değerlendirdi. Işık, “İklim krizi artık kapımızda değil, evimizde. Dünya üzerinde yaklaşık 2 milyar insan son 20 yıldır iklim krizinin olumsuz etkileriyle mücadele etmekte, sorunlar yaşamakta. Ulaşım planlarının, şehir planlarının aynı zamanda İstanbul özelinde deprem riskinin de olduğu düşünüldüğünde baştan ele alınması, bundan sonraki hayatımızda da global iklim krizinin etkilerinin daha da artacağı düşünülerek daha yeni çözümler önermek ve uygulamak gerekiyor” dedi.

Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Barış Işık, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde atılması gereken adımları, yerel yönetimlere düşen sorumlulukları ve global iklim krizinin yarattığı sorunları ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

“Son 20 yılda kuvvetli yağış ve fırtınada oluşan yağışlarda beş misli artış görülmekte”

“İklim krizi artık kapımızda değil, evimizde” diyen Işık, şunları söyledi:

“Birleşmiş Milletler’in raporuna göre, dünya üzerinde yaklaşık 2 milyar insan son 20 yıldır iklim krizinin olumsuz etkileriyle mücadele etmekte, sorunlarını yaşamakta. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyükşehirler de iklim krizinin olumsuz etkilerini yaşamakta. En olumsuz etkilerinden bir tanesi karbonla iyice ısınan hava, daha fazla nem tutuyor. Bu nem de çok kısa zamanda şehirlerin üzerine yağmur olarak iniyor. Buradaki en büyük sıkıntı, beklenmedik derecedeki yoğun yağışları taşıyacak altyapılarımızın olmaması. Son 20 yılda kuvvetli yağış ve fırtınalarda oluşan yağışlarda beş misli bir artış görülmekte. Bu bizim ülkemizde de görülmekte.”

“Şehir planlamalarının yeniden ele alınması gerekiyor”

“Peyzaj mimarlarının en önemli oluşan görevlerinden bir tanesi de yağmur suyunu doğru şekilde yönlendirmek” diyen Işık, kentlerin altyapısının drenaj sistemlerinin güçlendirilmesi ve su kullanımının tekrar sağlanması gerektiğini söyledi. Gerek ulusal gerekse yerel anlamda altyapı sistemlerinin yeni yağış rejimine duyarlı olması gerektiğini söyleyen Işık, şunları kaydetti:

“Bakanlığımızın ismine global iklim kriziyle mücadele terimi eklendi. Bakanlığımız da uygulanması gereken adımları takip ediyor. Bu yeterli mi? Tabii ki tüm çabalar olumlu ama büyükşehirlerde, özellikle nüfusun daha fazla olduğu, trafik alanlarının daha fazla olduğu yerlerde yağış dolayısıyla ekstra su birikintisi hem trafikte sıkıntılara neden oluyor hem de insan hayatı için çok ciddi riskler barındırıyor. Bu yüzden tüm ulaşım planlarının, şehir planlarının aynı zamanda İstanbul özelinde deprem riskinin de olduğu düşünüldüğünde baştan ele alınması, bundan sonraki hayatımızda da global iklim krizinin etkilerinin daha da artacağı düşünülerek daha yeni ve inovatif çözümler önermek ve uygulamak gerekiyor.

Global iklim krizinin etkileri sadece kentsel alanlarda değil, aynı zamanda orman alanlarında, köy alanlarında ve hatta şu an denizlerde. Son yapılan araştırmalarda son 25 yılda iklim değişikliğinden kaynaklanan ormanlardaki kuru malzemelerin artmasından ötürü orman yangınlarında çok ciddi bir artış var. Maden alanlarının çevresel duyarlılık içerisinde planlanması gerekiyor. Maden alanlarının kullanım süresi bittikten sonra hızlı bir şekilde restorasyon yapılması ve orman yapısına dönüştürülmesi gerekiyor. Bu konuda çok ciddi kanunlar ve yaptırımların uygulanması gerekiyor.”

İklim krizinin dünya üzerindeki etkileri İstanbul’da ele alınacak

Dünya Peyzaj Mimarları Birliği’nin bu yılki kongresinin 4-6 Eylül günlerinde İstanbul’da gerçekleşeceğini ve iklim krizine karşı alınabilecek önlem ve önerilerini değerlendirileceğini ifade eden Işık, sözlerini şöyle sonlardırdı:

“Kongre, Dünya Peyzaj Mimarları Birliği tarafından yılda bir kere gerçekleştiriliyor. Bu yıl bu kongreyi biz ülkemizde düzenliyoruz. Kongremizin ana teması ‘Dünya için kırmızı alarm’. Dünya’da global iklim krizinin yarattığı olumsuzluklar üzerine peyzaj mimarlarının çözüm ve önerilerini dinleyeceğiz. Dünyanın her tarafından yaklaşık iki bin peyzaj mimarı, akademisyenler, pratisyenler ve fikir liderleri bizimle birlikte olacak. İklim krizinin dünya üzerindeki, okyanuslar, ormanlar, gıda, temiz su, sağlık üzerindeki etkileri konuşulacak ve kamuoyu ile paylaşılacak.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gunestv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.