Genel

HDP Eş Başkanı Sultan Özcan, “Bizim açımızdan 8 Mart bir anma günü değil, mücadele tohumlarının atıldığı gündür”

8 Mart haftası etkinlikleri çerçevesinde Arguvan Cemevi’nde “Kadın Buluşması” etkinliği düzenledi. Etkinliğe katılan HDP  Eş Başkanı Sultan Özcan, “Kadına yönelik şiddetten, kadına yönelik derin yoksulluktan, güvensizlikten, güvencesiz gelecekten, yaşam hakkının elinden alma tehdidinin katmerlenerek büyüdüğü bir aralıkta geçiyoruz. Yaklaşık en az üç kadının her gün üç kadının katledildiğini duyduğumuz, gördüğümüz, duruşmalarına katıldığımız, takip ettiğimiz bir ülkede, buna ‘kadın kırımı’ diyebi

Abone Ol

8 Mart haftası etkinlikleri çerçevesinde Arguvan Cemevi’nde "Kadın Buluşması" etkinliği düzenledi. Etkinliğe katılan HDP Eş Başkanı Sultan Özcan, "Kadına yönelik şiddetten, kadına yönelik derin yoksulluktan, güvensizlikten, güvencesiz gelecekten, yaşam hakkının elinden alma tehdidinin katmerlenerek büyüdüğü bir aralıkta geçiyoruz. Yaklaşık en az üç kadının her gün üç kadının katledildiğini duyduğumuz, gördüğümüz, duruşmalarına katıldığımız, takip ettiğimiz bir ülkede, buna ‘kadın kırımı’ diyebiliriz." İfadelerini kullandı.

DEM Parti Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü haftası olması vesilesiyle Malatya’nın Arguvan ilçesinde, "Kadın Buluşması" etkinliği düzenledi. Arguvan Cemevi’nde gerçekleştirilen etkinliğe, HDP Eş Başkanı Sultan Özcan, Malatya DEM Parti Kadın Meclisi üyeleri ve Arguvanlı kadınlar katıldı.   

Etkinlikte, ANKA Haber Ajansı’na açıklamada bulunan HDP Eş Başkanı Sultan Özcan, şöyle konuştu:

"Bizim açımızdan 8 Mart kadınların dayanışma ve mücadele günü"

Bizim açımızdan 8 Mart bir anma günü değil, yani bundan 168 yıl önce New York’ta dokuma işçisi kadınların canlarını ortaya koyarak eşit işe eşit ücret mücadelesinin tohumlarını attıkları gün. Bugün bu mücadele bizlerle devam ediyor. Aynı zamanda kadınların dayanışma ve mücadele günü ve bütün dünyada bu hafta 8 Mart haftası olarak değerlendiriliyor. Ama biz HDP olarak Dem Parti olarak, 8 Mart’a bize her gün 8 Mart diyoruz. Kadın hareketinin oluşturduğu bir sözdü bu.

"Hakların siyaset eliyle ve kadınlarla birlikte kazanılmasının mücadele günü"

Kadına yönelik şiddetten, kadına yönelik derin yoksulluktan, güvensizlikten, güvencesiz gelecekten, yaşam hakkının elinden alma tehdidinin katmerlenerek büyüdüğü bir aralıkta geçiyoruz. Yaklaşık en az üç kadının her gün üç kadının katledildiğini duyduğumuz, gördüğümüz, duruşmalarına katıldığımız, takip ettiğimiz bir ülkede, buna kadın kırımı diyebiliriz. Kanlı geçiyor bu süreç. Biz bütün egemenlik biçimlerine ve erkek egemenliğine karşı mücadeleyi de kadınların eşitliklere kavuştuğu bir gelecek, bir ortak gelecek mücadelesini bütün politikalarını partide içselleştiren, programını ve tüzüğü alan bir partiyiz. Yani hem eşit temsil, eş başkanlık, fermuar sistemi, seçilebilir yerlerde kadınların yerel yönetimlerden parlamentoya, parti organlarının tamamında bu böyle bir şematik bir düzenleme gibi değil, kendi içimizden başlayarak, kendi partimizden başlayarak, aslında bütün ülkede kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik hayata katılmalarını, önlerindeki engellerin kaldırılmasını, yaşam haklarının güvence altına alınmasını, buna yönelik İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesini, bunların uygulanmasını hem yerel yönetimler hem merkezi iktidar tarafından ve aslında erkekliğini kışkırtmamasını, bir egemenlik biçimi olarak eşit yurttaşlar olarak hayatı bölüşen, paylaşan bir yaklaşımla ele almayı ve kadın istihdamından, kadınların güvenceli bir geleceğe varılmasını, varıncaya kadar bütün haklarının siyaset eliyle kazanılmasını ve kadınlarla birlikte kazanılmasını mücadele günü aynı zamanda bizim için 8 Mart."