Gün geçmiyor ki sağlıkla ilgili bir skandalla karşılaşmayalım. Can çekişen sağlık sistemimizle ilgili sorunlara çeşitli zamanlarda dikkat çekilmesine rağmen değişen bir şey olmuyor. İzlenen sağlık politikaları rant amaçlı olunca, insan yaşamı paraya yenik düşmektedir. Sürekli övünülerek anlatılan sağlık sisteminde, sağlık sistemimiz sorunsuz olmadığı gibi, aksine ciddi sorunları içinde barındırmaktadır.
’’Yaşayan bilir’’ ilkesinden hareketle yaşanan sorun ve çözümlerle ilgili hastalar ve ilgililerle görüşünce,’’ Bir dokun bin ah işit’’ misali insanlar hem yaşadıkları sorunları hem de kendince çözümleri konuşuyorlar. Bunlardan bazı görüş ve önerileri de sizlerle paylaşmak istedim.
Şehir hastanelerinin yapımının ülke ve kamu yararına olmadığı, gereksiz savurgan projeler olduğu, rant yönünün ağırlıklı göründüğüdür. Yapılması gereken; öncelikle elimizdeki mevcut kuruluşları daha gerçekçi maliyetlerle ıslah ederek değerlendirmelidir.
Sağlıkta tek merkezli yapılanmadan çok, erişimi kolay, trafik sorunlarını azaltan çoklu bölgesel ve yerinde hizmet anlayışına yönelik projeler desteklenmelidir.
Sağlık Bakanlığı, sağlıktaki tüm rolleri tek başına üstlenmektedir. Yani hem standart koyucu, hem denetleyici, hem hakem, hem oyuncu hem de en büyük hizmet sunucudur.. Tabii ki böyle olunca, objektif davranamamakta ve gerçekçi çözümler üretememektedir.
Geçenlerde bir arkadaşla karşılaştım. Hastaneye gitmiş, kolonoskopi ve endoskopi çektirmesi gerekiyormuş. Bir yıl sonrasına gün verilmiş ama 18.000 TL yatırırsan bir hafta içinde yapılır denmiş. Şaşırdım! Hastanede bekleyen 8-10 vatandaşa sorunca buna benzer birçok örnekle karşılaştım. Paranın fendi kuyrukları da yenmiş gibi gözüküyor.
Hastaneler, oradaki doktorlarda artık işletme müşteri anlayışı içerindeler. Yazımı hazırlarken bile Sağlık skandalları devam etmekteydi. Bebek ölümleri, İstanbul da solunum cihazlarının satılması, Elazığ’daki yeşil reçete skandalı, Hatay’daki kan tahlil değişim skandalı gibi….
Sağlık sistemimizin sorunları az değildir. Ciddi sorunlarımız bulunmaktadır. Biz bunları yaşayarak öğreniyoruz. Yeter ki çözümü sorunları yaşayanlarla ve konu paydaşlarıyla (örneğin TTB, sendikalar, eczacılar birliği ), akılcı ve bilimsel yöntemlerle halkçı bir anlayışla çözmeye çalışalım. Yani bir anlayış ve bakış meselesidir
Saygılarımla
Kalın Sağlıcakla….