Gün gelir devran döner!

Abone Ol

Gidiyor gitmekte olanlar ama giderken;

Senden,

Benden,

Ondan,

Çocuklarımızdan

Ve

Bu vatandan,

O kadar çok şey alıp götürüyorlar ki...

*

Ne gözleri doydu…

Ne mideleri…

Derler ya gözlerini toprak doyursun…

Toprağın doyuracağı da yok…

Bizim hakkımızı yedikleri gibi…

Çocuklarımızın geleceklerini de tüketiyorlar.

*

Ah be bu güzel ülkenin güzel çocukları…

Motorları maviliklere sürmek için

Çalıştınız.

Çabaladınız.

Kendinize ve vatanınıza güzel bir gelecek kurmak için…

Uykusuz kaldınız.

Çalıştınız…

Aç kaldınız!

Çalıştınız…

Çocukluğunuzdan, gençliğinizden vazgeçip,

Sınava hazırlandınız…

Sonunda sınav günü gelip çattı; büyük bir heyecanla sınava girdiniz…

Kazandınız!

Hem de…

Derece yaptınız…

95 puan!

90 puan aldınız.

Yüz metrelik bir koşuysa bu sınav.

En önde koştunuz.

Sevindiniz!

Çığlık attınız!

Sevdiklerinize sarıldınız!

O uykusuz gecelerin hakkını aldığınız için…

Gözleriniz bir yıldız gibi parlıyordu!

*

Öğretmen olacağınızı sandınız!

Kara tahtanın başında, bu güne kadar biriktirdiklerinizi öğrencilerinize aktaracağınızı düşünürken…

Hani “Nas” diyorlardı!

Kul hakkıyla ilgili “Nas ortada dururken” Mülakatta hakkınız elinizden alınıp, hak etmeyenlere verildi!

Bu haksızlık karşısında mikrofonlar size uzatıldığında;

Gözlerinizden yaş aktı…

Yüreğiniz burkuldu.

Sözcükler boğazınızda düğümlendi.

*

Bu ülkeyi yönetenler bir gözlerinize bakabilse…

Bu ülkenin geleceğini nasıl kararttıklarını görecekler…

*

Ah be çocuklar!

Keşke bu ülkeyi tanısaydınız da bu kadar ümitlenmeseydiniz…

Sizin için yıkım da bu kadar büyük olmazdı…

*

Ah be çocuklar!

Bu ülkede;

Liyakat ve ehliyet kime soruluyor ki

Size de sorulsun!

O mülakat dedikleri sözlü sınav

Başarıyı ölçmek için değil ki.

Başarılı olanı eleyip…

Başarısız olan kendi adamını senin yerine yerleştirmek için!

Yani diyeceğim o ki…

Bu ülkede çalışmakla olmuyor.

Falan tarikattan, filan vakıftan veya cemaatten geçmiyorsa yolunuz…

Ağzınızla kuş tutsanız da nafile!

*

Baksanıza size yaptıkları haksızlık karşısında, söyleyecek sözleri olmadığı için bakanlığın kapısına zincir vurup, köcek taktılar.

Ve gördünüz çocuklar, sonunda bu ülkede bunu da gördünüz!

Hak-Hukuk-ve Adaletin içeri girmemesi için…

Bu ülkede Milli Eğitim Bakanlığının kapısına;

Zincir takılıp,

Köcek vurulduğunu da gördünüz.

*

Ah be güzel ülkemin güzel çocukları;

Sizi de üzen, beni de üzen bu düzen!

*

Bu güzel vatanın, güzel çocukları,

Yeter ki siz pes etmeyin, umudunuzu yitirmeyin!

Gün gelir akan gözyaşlarınız sel olur, haksızlık üreten bu düzeni de değiştirir.

O zaman…

Takılan zincirler de kırılır!

Kilitlenen köcekler de açılır…

Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alır!