Kaybolan duygularımızın başında gülmeyi en başta sayabiliriz. Bunun çeşitli nedenleri vardır. İnsanlar kendince yaşadığı ortama ve yaşanılanlara dayanarak çeşitli yanıtlar verebilir. Günümüz insanın daha özgür, başarılı, birlikte, mutlu yaşayabilmesi için gülmesi şarttır.
Gülmenin oluşumu ile ilgili ve gülme sırasında oluşan fizyolojik tepkileri inceleyen araştırma alanına gelotoloji adı verilir. Gülmeyle birlikte bağışıklık sistemi güçlenir ve stres hormonlarının seviyesi düşer. Gülmek, bunların yanı sıra diyafram, solunum, yüz, bacak ve sırt kasları da çalıştırır. Kısaca şöyle de diyebiliriz mutluluk ve sağlık için iyi bir egzersizdir.
Gülmek stresi azaltır. Gülerken çalışan kas grupları, aynı zamanda kramplaşan diğer kas gruplarını da çalıştırır ve onları da rahatlatır. Ayrıca gülerken vücut, ağrı hissiyatını azaltan enzimler üretir.
Doktorlar, gülmek tedavi için faydalı olduğunu söylerler.
Gülmek güven ve samimiyet ifadesidir. Birisine ne kadar güveniyorsak, onunla o kadar fazla birlikte güleriz. Hepimiz biliyoruz ki gülmek ruhumuza iyi gelmektedir. Bununla birlikte, araştırmalar gülmenin beyin için de harika olduğunu göstermiştir.
Kahkahaların çocukların yeni şeyler öğrenmelerinde oldukça etkili olduğunu öne sürmüştür. Dahası, kahkaha öğretmenin öğrencilerle olan ilişkilerinin gelişmesini teşvik eder ve sınıfı çocukların kendilerini ait hissettikleri ve sevildiklerini hissettikleri bir yere dönüştürür. Bir terapist ve vakası arasındaki ilişkiyi geliştirmede de yardımcı olabilir. Maslow’un gözlemlediği gibi, bu temel ihtiyaçlar karşılandığında, öğrenme şaşırtıcı bir hızda gelişebilir.
Gabriel Garcia Marquez söylemiyle ‘’Birlikte gülüyorsanız mutluluktur, Birlikte ağlıyorsanız dostluktur; Ama birlikte susuyorsanız bu aşktır... ‘’
Birlikte gülebilmek mi, susabilmek mi?…
Sağlıcakla kalın.