Gündem

Emek Partisi: "NATO Üssü Olmayacağız!" Sloganlarıyla ABD Gemisine Tepki

Emek Partisi İzmir İl Örgütü, ABD Donanması'na ait USS Wasp amfibi gemisi, İzmir Limanı'na demirlemesini protesto etti. İktidara NATO’dan çıkma çağrısının yapıldığı açıklamada “NATO üssü olmayı da, savaş politikalarını da kabul etmeyeceğiz” dedi.

Abone Ol

Emek Partisi İzmir İl Örgütü, ABD Donanması'na ait USS Wasp amfibi gemisinin İzmir Limanı'na demirlemesini protesto etti. Yapılan açıklamada, iktidara NATO’dan çıkma çağrısı yapılırken, “NATO üssü olmayı da, savaş politikalarını da kabul etmeyeceğiz” denildi.

Emek Partisi İzmir İl Örgütü, USS Wasp amfibi gemisinin 1 Eylül’de İzmir Limanına demirlemesini protesto etti. İl Örgütü, Alsancak Gar önünden İzmir Limanı’na kadar sloganlar atarak yürüdü. Protesto yürüyüşünde,
“Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “Katil ABD Türkiye’den defol” ve “Deniz’lerin yolunda Filisin’in yanında” sloganları atıldı.

Emek Partisi İzmir İl Başkanlığı adına il yöneticisi Emre gökmen İzmir Limanı önünde yaptı. 

“1 Eylül Dünya Barış Günü'nde İzmir Limanı'na demir attı”

İktidara NATO’dan çıkma çağrısının yapıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Katil ABD ve yerli işbirlikçileri her gün daha fazla Filistinlinin, mazlumun kanını eline bulamaya devam ediyor. İsrail ile açık gizli anlaşmaları ve desteği kestiğini iddia eden tek adam yönetimi hem NATO'nun iş birlikçisi olmaya hem de İsrail'i desteklemeye devam ediyor. ABD’nin İsrail’i korumak üzere bölgeye gönderdiği USS Wasp adlı amfibi hücum gemisi 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde İzmir Limanı'na demir attı. 7 Ekim'de bir yılı tamamlayacak olan İsrail'in Siyonist saldırıları sonucunda on binlerce Filistinli insanlık dışı saldırılarla katledildi, yüz binlercesi yaralandı, göç etmek zorunda kaldı. Bu saldırılardan ve katledilen on binlerce Filistinlinin sorumlusu İsrail kadar onları destekleyen, güçlendiren batılı emperyalistlerdir. Bu destek yalnızca Filistin'e yönelik saldırıların şiddetlenmesiyle sınırlı kalmamış birçok Orta Doğu ülkesine sıçrayarak savaşın çapını genişletmiştir. Orta Doğu halkları ölümle burun buruna yaşamaya mecbur bırakılırken emperyalistler kendi çıkarları için tepeden savaşı sürdürmeye, ezilen halkların üzerinden silindir gibi geçmeye devam ediyor.

“Sizin vatan millet naralarınızın kasalarınızı dolduran paralar olduğunu çok iyi biliyoruz”

Ülkemizde ise tek adam yönetiminin göstermelik kınamaları, sözde ‘Filistin halkıyla dayanışma mitingleri’ büyüyen tepkinin ardından yine göstermelik yaptırımlarla sürmeye devam etti. İsrail'in Filistin'e attığı her mermide, her bombada dolaylı ve doğrudan payı olan eli kanlı tek adam yönetimi açığa çıkan anlaşmalara ve gizli ortaklıklara rağmen utanmadan, sıkılmadan bunları gelir kaynağı olarak görmeyi, yanlış olmadığını söylemeyi sürdürüyor. Ticari anlaşmaların son bulduğunu açıklandıktan sonra dahi onlarca anlaşmanın sürdüğü ve savaşı beslediği ortaya çıktı. Her gün yeni bir yalanına uyandığımız tek adam yönetimi söz konusu emperyalistlerin çıkarları olduğunda her türlü kılıfı rahatlıkla buluyor. İsrail'e desteğe gelen gemilerle geçtiğimiz haftalarda Akdeniz'de eğitimler yapıldığı Milli Savunma Bakanlığı tarafından doğrulandı. İsrail'in kalkanı olmuş gemiler ülkemizde kıyı kıyı dolaşmakta, ABD'nin hedefleri ve İsrail güvenliği için kullanılmaktadır. Tek adam yönetimi ‘İsrail'e faydası Filistin'e zararı olmaz’ diyerek tüm bu uygulamaları ve NATO'nun üssü olmayı meşrulaştırmaya çalışıyor. Uydurduğunuz kılıflara, attığınız yalanlara karnımız tok. Ülkemizin yıllardır NATO'nun en kullanışlı üssü haline geldiğini görüyoruz. Karış karış emperyalistlere nasıl iş birlikçilik yaptığınızı biliyoruz. Tek adam yönetiminin savaş harcamalarını kat kat arttırdığı, gerine gerine övündüğü bu dönemde, işçi ve emekçiler yoksulluğun girdabına hapsediliyor. İşçiler emekçiler kuru ekmeğe mecbur bırakılırken, ‘vatan millet elden gitmesin diye bu yatırımlar’ yalanlarıyla tepkiler kontrol edilmeye çalışılıyor. O zaman soruyoruz: Ülkenin dört bir yanı ABD karargahlarına, NATO üslerine dönüşmüşken, emperyalistlere uluslararası tekellere toprağımız, suyumuz, havamız peşkeş çekilirken, bu ülkenin işçileri uluslararası sermayenin ucuz iş gücü kölesi yapılırken hangi vatan, hangi millet elden gidiyor? Sizin vatan millet naralarınızın kasalarınızı dolduran paralar olduğunu çok iyi biliyoruz. Ortadoğu'da savaş naraları yükselirken, savaşın çapı gittikçe genişlerken emperyalistler ve onun yerli işbirlikçileri ellerini ovuşturmaya, savaş tekelleri karlarını katlamaya devam ediyor.

“NATO'ya, yerli işbirlikçilerine ve savaş politikalarına geçit vermeyeceğiz”

Bugün İzmir'de ABD savaş gemisinin varlığının kabul edilmesi, İsrail'in desteklenmesine Filistin halkının katledilmesine göz yummak demektir. 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde savaş gemilerinin Türkiye limanlarına demir atması demek savaşa karşı barış mücadelesini yükseltenlere emperyalistlerin ve yerli iş birlikçilerinin cevabı demektir. Bizler bu cevabın sahiplerinin, NATO'ya secde duranlar olduğunu çok iyi biliyoruz.

Fakat siz de bizleri hafızalarından silemezsiniz. Çünkü sizin secde ettiğiniz yerde 6. Filo'yu denize döken Denizlerin yolunda, antiemperyalist mücadelenin bayrağını taşıyanlar olarak bugün size tekrar tekrar hatırlatıyoruz. Katil ABD'ye, savaş örgütü NATO'ya, yerli işbirlikçilerine ve savaş politikalarına geçit vermeyeceğiz.

Bugün bu mücadele İsrail'de yüzbinlerin katılımıyla gerçekleşen ateşkes eylemlerinden Avrupa'daki kitlesel savaş karşıtı eylemlere kadar sesini yükseltmeye devam ediyor. İzmir'den de savaşa, savaş örgütü NATO'ya ve yerli iş birlikçilerine karşı antiemperyalist mücadeleyi sürdüreceğiz. Ülkemizde ve bölgede savaş politikalarına karşı barışı savunmaya devam edeceğiz. ABD ve NATO'nun gölgesinde bir ülkede değil, tam bağımsız ve demokratik bir ülkede yaşamanın mücadelesini büyüteceğiz. ABD'nin savaş gemisini İzmir'de de ülkemizde de istemiyoruz. NATO üssü olmayı da, savaş politikalarını da kabul etmeyeceğiz!”