Düzce Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, tarihi milattan önce 3. yüzyıla uzanan antik kentte tiyatro bölümünün ön kısmında kazı çalışmaları, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ve Düzce Belediyesinin desteğiyle Konuralp Müze Müdürlüğü başkanlığınca sürdürülüyor.

Çalışmalarda, tiyatro bölümünün ön bloğunda pişirilmiş topraktan yapılmış künklerden oluşan altyapı sistemleri ile Bizans dönemine tarihlenen kilise kalıntısına rastlandı.

Kazı Başkanı Konuralp Müze Müdürü İhsan Aslan, kazılar sırasında ortaya çıkan altyapı sisteminin, doğu batı yönünde uzanan çok sayıda kanaldan oluştuğunun belirlendiğini belirtti.

Geniş ve kalın künklerin daha büyük kamu yapıları için ince künklerin ise küçük ev tipi yapılar için kullanıldığının düşünüldüğünü aktaran Aslan, tiyatronun milattan sonra 4. yüzyılda işlevini yitirdiği göz önünde bulundurulduğunda künk sisteminin bu dönemde tiyatro çevresinde yeni yapılaşmalar için inşa edildiğini değerlendirdiklerini kaydetti.

Aslan, kazı alanında ayrıca Bizans dönemine tarihlenen kilise kalıntısının da bulunduğu bilgisini paylaşarak, şöyle devam etti:

"Yapının güney kısmının tahrip olduğu gözlemlenirken doğu batı yönünde uzanan apsisli bir kilise yapısının varlığı ortaya çıkarıldı. Çalışmalar, yapının narteks (giriş holü) bölümünde devam ederken tiyatronun orta kısmında daha önce yapılan çalışmalarda tespit edilen su kanalının, bu alanda da devam ettiği görülüyor. Halk arasında kilise suyu olarak bilinen temiz suyun, tiyatronun yamacından gelen kaynak suyuyla bağlantılı olduğu ve tiyatronun yakınında yer alan çeşmeye aktarıldığı tespit edildi. Temiz suyun, geçmişte olduğu gibi tekrar mevcut çeşmeye bağlanması planlanıyor."

"6. Bingöl Uluslararası Kısa Film Festivali" başladı "6. Bingöl Uluslararası Kısa Film Festivali" başladı

Antik kentte gün yüzüne çıkarılan bulgular

Kazılarda bugüne kadar 2 bin yıllık olduğu değerlendirilen, Yunan mitolojisinde "gözlerine bakanı taşa çeviren, yılan saçlı dişi canavar" olarak bilinen Medusa heykel başı, mask (yüz kalıbı) heykelleri ile grotesk (eski çağ Roma yapılarında bulunan tuhaf, gülünç figürlerden oluşmuş süsleme) figürü ve tonoz (tavan örtüsü) bulundu.

Sahne bölümünün ortalarında yürütülen çalışmalarda ise yine Yunan mitolojisindeki tanrı Apollon ile zafer tanrıçası ve avcı Akteon'un kabartma heykellerine rastlandı.

Tiyatro yapısının büyük bölümü açığa çıkarılan kazılarda, geçen yılın son bölümünde "Dionysos Kült Mekanı"nı yansıtan aslanlı mozaik ve Büyük İskender'e ait heykel başı bulunması, arkeologları heyecanlandırdı.

Kazılarda, Doğu Roma döneminde tiyatronun amacı dışında kullanıma başlandığı, özellikle Osmanlı döneminden itibaren yerleşim alanı olarak kullanıldığı anlaşıldı.

Büyük oranda sağlam şekilde ortaya çıkarılan tiyatro, bugünkü Doğu Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri kesimini kapsayan "Bitinya bölgesi"nin yanı sıra Anadolu'nun da iyi korunmuş tiyatrolarından biri olma özelliği taşıyor.

Kazılarda son olarak antik tiyatronun sahne binasını yaptıran M. Iulius Proklos'a ait olduğu değerlendirilen 1800 yıllık büst gün yüzüne çıkarıldı.


Muhabir: Ömer Ürer