Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı üyeleri, 23 Haziran'da sokakta yürüdüğü sırada Hilal Kar’ı öldüren ‘dini nikahlı’ eşi firari Mehmet Demirhan’ın yakalanması için etkin soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle eylem yaptı.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı üyeleri, Bağlar ilçesinde 5 Nisan Mahallesi’ndeki evinde çıktığı sırada ‘dini nikahlı’ eşi Mehmet Demirhan tarafından katledilen 33 yaşındaki Hilal Kar’ın cinayetiyle ilgili Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yaptı. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, Türkiye’de şiddet olaylarının bir salgın haline dönüştüğünü belirterek, şunları söyledi:
“Bir kez daha bir kadın cinayeti için devletin üstüne düşeni ölümden sonra yapması gerektiğini söylemek için adliye önündeyiz. Diyarbakır artık şiddetin bir salgın haline dönüştüğü hatta ülke çapında şiddetin bir hastalık salgını gibi, koronavirüs gibi yayıldığı, küresel bir meseleye dönüştüğü bir düzlemdeyiz. Kadınlar en yakınları tarafından katlediliyor demekten dilimizde tüy bitti. Hilal’i katleden de daha önce de eşim dediği kişidir. Hilal en yakını tarafından katledildi. Bu erkek şu an Hilal’in 5 yaşındaki çocuğuyla birlikte tam 2 haftadır kayıp ve bulunamıyor. Her tarafı mobeselerle, kolluk güçleriyle, her tarafı karakollarla çevrili olan bu kentte, devlet katili bulamadığını, 5 yaşındaki bir çocuğu katilin emanetine bıraktığını itiraf ediyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekiliyor, kadınları koruyan mekanizmalar al aşağı edinmek isteniyor. Kadın düşmanı partilerle ittifaklar yapılıyor, tek yapılmayan şey kadınları koruyamamak. Kadınlara utanmadan gelip, 3 çocuk yapın deme cesareti gösteriyorlar. Bu zihniyeti lanetliyoruz, reddediyoruz. “
‘Failin yakalanmaması ve 5 yaşındaki çocuğa ulaşılmaması etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini göstermektedir’
Cupolo’nun ardından basın açıklamasını okuyan İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi avukat Berfin Elçi, cinayet zanlısı Mehmet Demirhan’ın Hilal’i öldürdükten sonra yayına aldığı 5 yaşındaki çocuğunun hayatından endişe duyduklarını ifade ederek, etkin bir soruşturma yürütülmesi için çağrıda bulundu.
Mehmet Demirhan’ın Hilal’e uzun süre boyunca sistematik şiddet uyguladığını ve işten ayrılması için baskı kurduğunu aktaran Elçi, şunları söyledi:
“Ayrıca Hilal’i kendisini şikayet etmesi halinde ölümle tehdit etmiştir. 23 Haziran’da evden işe gitmek için çıkan Hilal, Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi 798'inci Sokak'ta fail Mehmet Demirhan tarafından ateşli silahla katledilmiş, fail olay yerinden kaçmıştır. Hilal Kar’ın ailesiyle yaptığımız görüşmede, fail Mehmet Demirhan’ın 5 yaşındaki müşterek çocuğu Argeş’i de kaçırdığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, fail Mehmet Demirhan, silahlı olarak olay yerine gelmiş ve Hilal Kar'ı planlı ve tasarlayarak öldürmüştür. Bu olayın ardından, çiftin 5 yaşındaki müşterek çocuğu Argeş'ten de şu an haber alınamamaktadır. Aile, Argeş'in bulunması için Çocuk Şube’ye başvuruda bulunmuşsa da ‘Cinayet Şube ile ters düşeriz’ gerekçesiyle herhangi bir işlem yapılmamıştır. Mehmet Demirhan'ın uyuşturucu kullanımı ve sabıkası olduğu da bilinmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda 13 gündür failin yakalanmaması ve 5 yaşındaki çocuğa ulaşılmaması etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini göstermektedir. Çocuğun fiziki ve psikolojik durumu açısından hayati tehlikesinin olabileceği endişemiz artmıştır” dedi.
‘Yeğenim yetim ve öksüz kaldı, kimse bir şey yapmıyor’
Hilal Kar’ın kardeşi Rabia Kar ise, kendisinin de tehdit edildiğini dile getirerek, “Katil Mehmet Demircan halen aramızda. Halen bir sürü cana zarar verecek güçte. Devletimiz, tüm Türkiye’de aranıyor demesine rağmen, katil halen aramızda. Dile kolay 13 gün. Çok basit bir zaman değil. Yeğenim Argeş’i alıp kaçırdı. Cinayeti tasarlayarak yaptı. Ablam, sabah işe giderken öldürüldü. Hilaller, Fatmalar, Ayşeler, hiçbir kadın ölmesin. Devletimize bu işe bir çare bulmasını istiyoruz. Katilin bir an önce yakalanmasını istiyoruz. Lütfen bu konuda hakkında herkes bize yardımcı olsun. Yeğenim yetim ve öksüz kaldı. Kimse bir şey yapmıyor. Ben de tehdit edildim. Bunu polise bildirmeme rağmen somut delil istediler benden. Somut bir delil yok. Ben öldürülünce mi her şey çözülecek” şeklinde konuştu.