Yaşam

Diyarbakır’da emekliler Sefalete teslim olmayacağız

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şube Platformu öncülüğünde bir araya gelen kamu çalışanları ve emekliler, Türkiye’de etkisini sürdüren ekonomik krizde yaşadıkları sorunlara tepkilerini dile getirdi. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Başkanı Güneş Özel, “Sefalete teslim olmayacağız. Bizler artık içi boş müjdeler, bugün kaşıkla verileni yarın kepçe ile alan hileler, sadaka, ulufe değil, emeğimizin karşılığını, hakkımızı istiyoruz” dedi.

Abone Ol

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Diyarbakır Şube Platformu öncülüğünde bir araya gelen kamu çalışanları ve emekliler, Türkiye’de etkisini sürdüren ekonomik krizde yaşadıkları sorunlara tepkilerini dile getirdi. Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Başkanı Güneş Özel, “Sefalete teslim olmayacağız. Bizler artık içi boş müjdeler, bugün kaşıkla verileni yarın kepçe ile alan hileler, sadaka, ulufe değil, emeğimizin karşılığını, hakkımızı istiyoruz” dedi.

Diyarbakır Defterdarlığı önünde düzenlenen basın açıklamasını yapan Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube Başkanı Güneş Özel, ekonomik tablonun her geçen gün karardığını söyledi. Özel, “Sefalete teslim olmayacağız. Yıllardır bu ülkeyi yönetenlerin kısa vadede de orta vadede de uzun vadede de tek bir programı vardır. O da emeği ile geçinenlere ve halka dayatılan köleliğe ve yoksulluğa uyum programdır. Attıkları her adımda işte bu köleliğe ve yoksulluğa uyum programını hayata geçirenler iki tablolu bir ülke yaratmıştır. Geldiğimiz noktada Türkiye’de iki tablo ile karşı karşıyayız. Birinci tablo faizden, ranttan, emek sömürüsünden beslenen bir avuç asalağın ve arkasındaki iktidarın tablosudur. Bu tabloda bir avuç asalak iktidar eliyle besleniyor. Bir taraftan emek sömürü diğer taraftan vergi afları, muafiyetleri, teşvikler, ihaleler, dövize endeksli hazine garantileri ile semirdikçe semiriyor. Servetine servet katıyor. İkinci tablo ise onlar zenginleşirken her geçen gün daha fazla yoksullaştırılan, güvencesiz hale getirilen milyonların tablosudur. İşçisi, işsizi, kamu emekçisi, asgari ücretlisi, emeklisi, dar gelirlisi ile toplumun ezici çoğunluğunu oluşturanlar milyonların, emeğin ve halkın tablosudur. Alın teri ile emeği ile yaşam mücadelesi verenler, yoksullaştırılan milyonlar olarak hepimizi kapsayan bu tablo her geçen gün daha fazla kararmaktadır” dedi.

‘Yoksullaştırdıkları milyonlara kemer sıkın diyorlar’

Türkiye’deki ekonomik krizin yükünü çalışanlarına yüklendiğini aktaran Özel, insanca yaşatacak ücret ve güvenli gelecek talep ettiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
“İktidar kendi yarattığı ekonomik krizin yükünü yine bizlere yıkan yeni paketler açmaya devam ediyor.  Istakoz yedikleri masalardan, Meclis bahçesinde düzenledikleri kebap partilerinden fotoğraf paylaşanlar yoksullaştırdıkları milyonlara ‘kemer sıkın’ diyorlar. Her zaman olduğu gibi kârlarını dörde, beşe katlayanlara ‘siz de biraz tasarruf edin’ demek akıllarının ucundan bile geçmiyor. Bunca yoksulluğa, sefalete rağmen gözümüzün içine baka baka ‘iktidarımızda işçiyi, memuru, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik’ nutukları atmaya devam ediyorlar. Oysa bizler bu ülkenin kamu emekçileri, emeklileri olarak artık yoksullukta, sefalette eşitlenmek değil, hak ettiğimiz refahta birleşmek istiyoruz. Bizler artık içi boş müjdeler, bugün kaşıkla verileni yarın kepçe ile alan hileler, sadaka, ulufe değil, emeğimizin karşılığını, hakkımızı istiyoruz. Tüm kamu emekçilerini, emeklileri yıllardır hepimize kaybettiren bu yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde omuz omuza vermeye çağırıyoruz.”