Malatya'da 6 Şubat depremlerinde 31 kişinin yaşamını yitirdiği Trend Garden Rezidans davasının altıncı duruşması görüldü. Duruşmada savcı, sanıkların "bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan cezalandırılmasını, 4 sanığın ayrıca "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan" suçundan cezalandırılmasını talep etti. Bir sonraki duruşma ise 9 Mayıs'ta görülecek.
Malatya'nın Yeşilyurt ilçesi Özalper Mahallesi'nde bulunan Trend Garden Rezidans da 6 Şubat depremlerinin ilk saniyelerinde çöktü. Enkaz dönen binada 5'i çocuk olmak üzere 31 kişi yaşamını yitirdi. 13 sanık hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" ile "resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak" suçunda dava açıldı.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen altıncı duruşmaya depremde yakınlarını kaybedenler, tutuksuz sanıklardan Yasemin Yazıcı, Mehmet Gündüz, Bülent Yeroğlu ile taraf avukatları katıldı.
Savcı: Sanıklar 'bilinçli taksirden' cezalandırılsın
"Biz dosyaya sunulan ek bilirkişi raporunda bir kısım sanıkların kusur bulunmadığı şeklinde görüşe katılmıyoruz. Zira bu görüş bilirkişi raporuyla çelişmektedir. Mütalaada her ne kadar Mustafa Bingöl ve Alper Yiğit’in cezalandırılmaları yönünde talepte bulunulmuş ise de bu kişiler hakkında açılmış bir dava da söz konusu değildir. İnşaat Mühendisleri Odası’nca mimari proje ile statik projenin uyumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmekteydi. İddianamede de bu husus dikkat çekilmiştir. Dolayısıyla İnşaat Mühendisleri Odası’nın da ihmali söz konusudur. Bülent Yeroğlu yönünden de eylemleri açısından sorumluluğunun eksik belirlendiği kanaatindeyiz. Biz mütalaaya ve bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanlarımızı sunacağız. Bu aşamada tüm sanıkların cezalandırılmalarını talep ederiz" dedi.
"Bu binanın asıl sorumlusu 'imar barışı'dır"
Sanık Bülent Yeroğlu savunmasında mütlaada aleyhine olan hususları kabul etmeyerek, "O yıllarda tadilat sebebiyle statik hesabı istenmezdi. Belediye tarafından eğer böyle bir isteme olsaydı biz de bunu yapardık. Aynı alan içerisinde ki birden fazla blok ile ilgili olarak benim projelerim bulunmaktadır ancak bu bloklardan birisi yıkılmış, birisi hasar almış insanlar kurtulmuş diğerinde ise halen insanlar oturmaktadır. Eğer bu yıkılan bu bina ile oynanmasaydı bu bina yıkılmayacaktı. Yine Elazığ depreminde Malatya içerisinde 5 bine yakın bina hasar almıştı ancak bu binada bir hasar yoktu. Bu binada imar barışı çok önemlidir, imar barışından faydalanılarak yapılması önemlidir. Bakanlık belediye personelinin soruşturulmasına izin vermemiştir. Bu da binanın asıl sorumlusunun imar barışının ve ondan önce yapılan değişiklik olduğunu ortaya koymaktadır" dedi.
Sanık Mehmet Gündüz de önceki savunmalarını tekrar ederek, "Mütalaada aleyhime olan hususları kabul etmiyorum. Biz inşaat mühendisleri odasında projeler belediyeye gitmeden önce bize vize onay işlemi için gelirdi. Çnceki savunmalarımda belirttiğim gibi bizim incelememiz kısıtlıdır, incelemeyi binanın dış ölçülerine bakıyorduk, proje belediyeye gittikten sonra bu ölçülerin değiştirilmesi mümkündür, ondan sonraki aşamaları da biz göremezdik" diye konuştu.
Duruşma 9 Mayıs'a ertelendi