Eğitim-Sen'den "Dünya Anadili Günü" açıklaması: "Kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz" Eğitim-Sen'den "Dünya Anadili Günü" açıklaması: "Kültürlerin özgürce yaşaması ve gelişmesinin önündeki bütün yasal ve fiili engellerin bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz"

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, parlamentodaki 10 partinin bir araya gelerek hazırladığı kayyum uygulamasının kaldırılmasına ilişkin kanun teklifini hatırlatarak, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a çağrıda bulundu. Temelli, “Bugünkü darbe anayasasına bile aykırılık taşıyan bu uygulamaya karşı Meclis Başkanımız nasıl muhalefet partileri kendiliğinden bir araya gelmişse şimdi inisiyatif alıp iktidar ve muhalefeti bu konuda ortaklaşmaya davet etmesi ve bu kanun teklifinin yasalaşması konusunda inisiyatif alması gerekiyor” diye konuştu.

DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, parti milletvekilleriyle birlikte TBMM Basın Kapısı önünde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a kayyum uygulaması konusunda çağrıda bulundu.

Kurtulmuş’un kayyum konusunda inisiyatif alması gerektiğini belirten Temelli, “Bildiğiniz gibi Van kayyumu 11. kayyumdur. Bugüne kadar Türkiye'de seçilmişlere yönelik bu darbeci zihniyetle 11 kayyum atanmıştır. Halkın iradesi yok sayılmıştır. Neredeyse bir milyonu aşkın insanın iradesi bugün gasp edilmiş durumdadır” dedi. 

“Darbe aklıyla var olan bir yasada ısrar etmek aslında seçilmişlerin tümünün sindireceği bir durum değildir”

Temelli, atanan kayyumlara yönelik TBMM’nin yapması gerekenler olduğunu, bu konuda da en önemli sorumluluğu TBMM Başkanı Kurtulmuş’a düştüğüne dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Bildiğiniz gibi kayyum dediğimiz uygulama 15 Temmuz darbesinden sonra yürürlüğe giren OHAL döneminin bir uygulamasıdır. OHAL döneminde çıkarılmış olan bir kanun hükmünde kararnameye referans vererek daha sonrasında bunu yasallaştırarak karşımızda hala daha OHAL düzenini sürdürmek isteyen bir iktidar var. Eğer OHAL yasalarıyla bu ülkeyi yönetecekseniz bu ülkede demokrasiden hukuk devletinden bahsetmek mümkün değildir. OHAL uygulamaları sonuçta bir darbe uygulamasıdır. Darbe aklıyla var olan bir yasada ısrar etmek aslında seçilmişlerin tümünün ister milletvekili olsun ister genel yönetici olsun içine sindireceği bir durum değildir.”

“Kayyum için hazırlanan kanun teklifinin bir an önce Genel Kurula gelmesini ve yasallaşmasını talep ediyoruz”

Parlamentodaki 10 partinin bir araya gelerek bir kayyum uygulamasının kaldırılmasına ilişkin hazırladığı kanun teklifi hatırlatan Temelli, “Belki de bugüne kadar yapılmış en kapsamlı bir oydaşmadan bahsediyoruz. Bu 10 partinin kamuoyundaki temsiliyeti yüzde 65 civarındadır. Yani halkın mutabakatı anlamında da bir yanıyla aslında Türkiye'de partiler seçilmişler ama en genel anlamıyla halk kayyumlara karşıdır. Dolayısıyla Meclis’in bir sorumluluğu vardır. Bu kanun teklifinin bir an önce genel kurula gelmesini ve yasallaşmasını talep ediyoruz” dedi.

“Meclis Başkanı iktidar ve muhalefeti bu konuda ortaklaşmaya davet etmeli”

Temelli, bu konuda Kurtulmuş’a çok önemli bir rol düştüğünü söyleyerek şunları kaydetti:

“Meclis Başkanımız bildiğiniz gibi sürekli olarak sivil anayasadan bahsediyor. Darbe anayasasından kurtulmamız gerektiğini söylüyor. Bu konuda kendisiyle mutabıkız. Kendisinin bizi ziyaretinde de çok açık ifade ettik. Ama sadece anayasayı sivilleştirmek yetmez, Türkiye'deki birçok yasayı da sivilleştirmek gerekiyor. Onların başında da bu kayyum uygulaması gelmektedir. Bugünkü darbe anayasasına bile aykırılık taşıyan bu uygulamaya karşı Meclis Başkanımız nasıl muhalefet partileri kendiliğinden bir araya gelmişse şimdi inisiyatif alıp iktidar ve muhalefeti bu konuda ortaklaşmaya davet etmesi ve bu kanun teklifinin yasalaşması konusunda inisiyatif alması gerekiyor. Bakın bu kayyum uygulamalarından bu ülke kurtulamadığı sürece Türkiye'nin demokratikleşmesi ve hukuk devleti olması mümkün değildir. Böyle bir uygulamayla demokrasinin yan yana gelmesi bağdaşması mümkün değildir.”

“Kolluk Van’da halkın iradesini ve onların temsilcilerini yok saydığını açık bir şekilde beyan etti”

Kurtulmuş'a kayyum uygulamaları sırasında kolluk gücünün şiddetine yönelik de çağrıda bulunan Temelli, “En son Van'da olduğu gibi... Van Büyükşehir Belediyesi binamıza inanılmaz bir saldırı gerçekleşmiş. Orada birçok insan yaralanmış ve bir hayati tehlikeyle karşı karşıya gelmiştir. Açık işkenceler, gözaltı uygulamaları bütün görüntüleriyle ortadadır. Bu görüntüleri tespit ettik ve kamuoyuyla da paylaştık. Bu şiddeti sergileyen kolluk orada aslında halkın iradesini ve onların temsilcilerini yok saydığını açık bir şekilde beyan etti. Burada ‘ben devletim’ diyerek o faşizan uygulamaları aslında devletle toplum karşı karşıya geldiğinde nerede duracağını göstererek teşhir etmiş oldu” dedi.

“Biz burada taraflı bir Meclis Başkanı istemiyoruz”

Kolluk tarafından Meclis Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ve DEM Parti Milletvekili Nevroz Uysal Aslan’ın saldırıya ve tehdit maruz kaldığını söyleyen Temelli, şöyle konuştu:

“Arkadaşımıza yönelik tehditler ki görüntüleri var. Diğer seçilmiş arkadaşlarımız belediye eş başkanlarımıza yönelik saldırılar, gözaltılar, ters kelepçeler bunların görüntüleri var. Biz bu görüntüleri İçişleri Bakanlığı ile paylaştık. Tabi beklediğimiz gibi İçişleri Bakanlığı'ndan herhangi bir dönüş olmadı, herhangi bir yaptırımda söz konusu değil. Meclis Başkanımız her şeyden önce bu Meclis’in bütün milletvekillerinin ortak iradesini temsil ediyorsa bu konuda mutlaka inisiyatif almalıdır, söz kurmalıdır. Nasıl ki taraflı Cumhurbaşkanı bu ülkede bugün yaşadığımız birçok demokrasi sorununun, hukuk sorununun kaynağı ise biz burada taraflı bir Meclis Başkanı istemiyoruz. DEM Parti vekillerine yönelik bu saldırıya sessiz kalıp AKP'li vekillerin yapmış olduğu hukuksuzlukları bile savunacak halde olan bir Meclis Başkanı görüntüsü istemiyoruz. Eğer bir hukuka sahip çıkmak söz konusuysa bunu o eşitlikçi ve tarafsızlık anlayışıyla ortaya koymasını bekliyoruz.”

Kaynak: anka