DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın çağrı metninin önemli muhatabının “iktidar ve devlet” olduğunu belirterek, “Şimdi artık söylenen sözün gereğini yapmanın tam da zamanı. Hiç lafı eğip bükmeden doğrudan söylemek durumundayım. Devlet ve iktidarın da söz konusu koşulların sağlanabilmesi için gerekeni yapması gerektiğine ilişkin DEM Parti olarak çağrı yapıyoruz” diye konuştu.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin parti genel merkezinde açıklama yaptı.
Doğan, DEM Parti olarak "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nın en hızlı şekilde hayata geçmesi için yapılması gerekenleri yapmaya hazır olduklarını belirterek, "Şimdi dünden daha büyük bir kararlılıkla yine sizlerle bu çağrının gereklerinin yerine getirilmesi ve bundan sonraki sürecin hızlı bir şekilde işletilebilmesi için DEM Parti olarak memnuniyet verici bir şekilde görev, sorumluluk ve inisiyatif almaya hazır olduğumuzu kararlılıkla tekrar ifade ediyorum" dedi.
Öcalan’ın çağrı metninin önemli muhatabının "iktidar ve devlet" olduğunu belirten Doğan, şunları kaydetti:
"Sayın Öcalan'ın çağrısı son derece açık, son derece yalın, sade bir biçimde ifade edildi. Şimdi artık söylenen sözün gereğini yapmanın tam da zamanı. Bu açıklamanın da önemli bir adım olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve hiç lafı eğip bükmeden doğrudan söylemek durumundayım. Devlet ve iktidarın da söz konusu koşulların sağlanabilmesi için gerekeni yapması gerektiğine ilişkin DEM Parti olarak çağrı yapıyoruz. Hız önemli. Zamana yaymamak önemli. O nedenle yapılması gereken her şey bu 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın hayata geçebilmesi için yapılmalıdır. Kimse bundan çekinmemelidir."
"Açık kanayan bir yarayı açıkta bırakmamak gerekiyor"
Parti Sözcüsü Doğan, süreçle ilgili Parlamento zemininde çok şey yapabileceğine değinerek, "Hepimizin ihtiyaç duyduğu hukuk, hak ve özgürlükler, demokrasi ve adalet düzeninin herkes için işlemesi, yani demokratik hukuk ilkelerinin hayata geçilmesi sağlanabilir. Parlamento bunu sağlayabilecek bir zemin. Parlamento'ya da buradan bir kez daha sorumluluğunu hatırlatmak isteriz. Açık, kanayan bir yarayı açıkta bırakmamak gerekiyor. O yüzden de bu fırsata çok hızlı bir biçimde birtakım yasal çerçeveler ve somut adımlarla yanıt vermek gerekiyor ki kaygılarda azalsın" diye konuştu.
Birlikte kazanmaya herkesi davet ettiklerini söyleyen Doğan, Öcalan’ın çağrısının herkese olduğunu ve sorumluluk hissedilmesi gerektiğini belirtti. Doğan, şöyle devam etti:
"Farklı bir pencereden bakalım. Ezberleri bozalım. Gönüllülüğü savaşın sona ermesi için ortaya koyalım. Buna gönül indirelim. Çünkü asıl yapılması gereken bu gönüllü körlükten vazgeçmek. Bu siyasi çıkar çerçevesinden değerlendirmelerden uzak durmak. Bunlar toplumu aldatan, yanıltan, yıllardır sürdürülen yöntemler. Bunlar kazandırmadı. Bunlar Türkiye'ye kaybettirdi ve daha fazla zaman kaybetmeden hep birlikte kazanalım."
DEM Parti, 8 Mart ve 21 Mart için alanlarda
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün herkesi ilgilendirdiğini belirterek, "O yüzden biz bir yandan 8 Mart'ta 'Demokratik Toplum Çağrısı'nı alanlarda 8 Mart'ta kadınlarla buluşturmaya hazırlanıyoruz" dedi.
21 Mart’taki Nevruz’a da bu coşkuyla hazırlandıklarını ifade eden Doğan, "DEM Parti olarak önümüzdeki günlerde yeniden sahaya iniyoruz. ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrı’sı için halk buluşmaları yapacağız. Tam 101 merkezde, İzmir'den Şırnak'a, Hakkari'den Manisa'ya, Trabzon'dan Ankara'ya, İstanbul'a her yere uzanmaya çalışacağız ve herkese barışı anlatacağız. Çünkü birlikte inşa etmemiz gereken bir yeni döneme giriyoruz. Hepimiz için yeni bir sayfa açılıyor" diye konuştu.