Dava Adamı

Abone Ol

Kırmızı mühürlü,

Acil koduyla geldi.

Hayati bir sorun.

Zira memleket elden kaydı.

Gitti, gidiyor.

Şeriat, geldi geliyor.

Onun için.

Mesele mühim, çok mühim.

Bütün il ve ilçe başkanları acil koduyla toplandı.

Zarf açıldı.

Heyecan dorukta.

İl başkanı.

Dava adamı!

Başladı.

Satır satır,

Tane tane okudu.

"Parti içerisinde herkes ben ne olacağım sorusu soruyor".

"Eee soracak tabi." dedi içinden.

"Bazılarının derdi partiyi iktidar yapmak değil.

Partide koltuk kapma peşinde".

Başkanın kafa karıştı.

Biraz soluklandı.

"Nerden anladılar niyetimi?" dedi içinden.

Devam etti heyecanla.

"Nasıl milletvekili, nasıl belediye başkanı olurum derdinde".

"Eee olacak tabi".

"Az para harcamadık yani."

"CHP nin acilen bir dava partisine dönüşmesi lazım".

"Tabi canım" çok doğru dedi seslice.

Salonda alkış...

"Bize davasına inanan,

her türlü saldırıya karşı koyabilecek

ideolojik donanıma sahip,

parti disiplininden kopmayacak

inançlı dava adamları lazım".

"Tam benim gibi.

Ak davadan transfer yönetici.

"Beni unutma başkanım"

Dedi.

Bi gurur

Ve yüksek sesle.

Alkış.

Şak şak şak...

İktidar kokusuyla!!!

Ve cesaretle.

Ben varım ya.

Disiplinse o bende" dedi!

Yine de,

Gerildi.

Süzüldü.

Bir bardak su.

Biraz ara.

Toparlandı.

Dava adamı. Başkan.

Duruldu.

Sustu.

Şüpelendi.

Rutine geçildi.

Kale ilçe başkanı

Araya girdi.

"Yahu bu dava Akp'nin işi değil miydi?".

Başkan.

Dava adamı.

Araya girdi.

"Yok, yok. Dur dinle hele".

"Anlatacağım".

Akçadağ ilçe başkanı,

"Yahu davayı anladık da

Bu ideoloji de neymiş"?

Doğanşehir.

"Atatürk yav Atatürk demek.

İlkeleri yani.

Laiklik, devrimcilik, altı ok...

Var ya.

İşte o".

Haa öyle mi?

Ee onu zaten biliyoruz!!

İl yöneticilerinden biri...

Yok yav.

Araba bujisi galiba...

İdeoloji, buji...

Sustu.

Bir diğeri.

Demokrasi, özgürlük herhalde.

Yok, yok.

Mahkeme işi galiba.

Bizim avukata soralım...

En büyük başkan...

Ve

dava adamları.

Bir kuşku ve endişeyle,

yerlerinden memnun ve neşeyle.

Baktılar göz göze.

Eğitim sekreteri,

Emekli eğitimci.

"Yani.

Demokrasi.

Hani sosyal diyorlar ya işte o".

"Ekonomi, para, mara...

İş, güç falan yani.

Hak, hukuk, adalet,

Özgürlük falan, filan".

Dedi.

Bilmişçe.

Başkan.

"Bu dava büyük, çok büyük.

Şakaya gelmez haa...

Ciddiyet ister.

Bunu bilin yeter.

Gerisi bende.

Ben hallederim.

Allah'ın izniyle" dedi.

Başkan bu.

Dava adamı!!

Yani yetenekli maşallah.

Çekirdekten gelme!!!

Tam tesisatlı yani.

Yeşilyurt,

Battalgazi.

Darende.

İdeolojik donanım bu herhalde.

Sırayla girdiler mabede.

El pençe divan.

Saygıda kusur etmediler.

Çıt yok.

"El eli, El döner yüzü yıkar" misali.

Biz bize yeteriz başkanım.

Birimiz, hepimiz, hepimiz senin için...

Dediler.

Peş peşe.Sırayla.

Güldü.

Gülümsedi başkan!!

Evelallah.

Pütürge,

Doğanyol,

Kale.

Allahın izniyle inşallah...

Arapgir

Arguvan,

Hekimhan.

Emrinize amade.

Maddi, manevi hemde.

Tüm eşrafı mahlukatla.

Yazıhan,

Baş göz üstüne...

Dedi.

Az olsun,

Öz olsun yani.

Nerede, çokluk orada ...

Fazla söze,

Adama,

Halka,

Akla,

İlme,

Bilme,

Gerek yok.

Bizimki bize yeter.

Bu dava bizimle gider.

Onlarda

Dava.

Din,

İman,

Para.

Ya Allah bismillah.

Alta kalanın canı çıksın.

Burda.

Dön,

Dolaş

Sırnaş.

Ye.

İç.

Yat.

Böyle hayat, oh ne rahat.

Bir elinde cıbız, bir elide ayna umurunda mı dünya. (İnsan)

Vesselam.