Dünya

Danese: İsrail'in hukuk ihlalleri kabul edilebilirmiş gibi davranamayız

Brezilya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergio França Danese, "Artık İsrail'in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ihlalleri kabul edilebilirmiş gibi davranamayız." dedi.

Abone Ol

Brezilya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Sergio França Danese, "BM Genel Kurulu, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarından çekilme yükümlülüğü de dahil olmak üzere, İsrail'in uluslararası hukuka uymasını sağlayacak gerçekçi bir çerçeve, mekanizma ve süreçler oluşturmayı Filistinlilere borçludur." dedi.

BM Genel Kurulu'nda İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerinin yasal sonuçlarına ilişkin acil oturum düzenlendi.

Brezilya'nın BM Daimi Temsilcisi Danese, burada yaptığı konuşmada, "Artık İsrail'in uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk ihlalleri kabul edilebilirmiş gibi davranamayız. Bunları görmezden gelmek sadece Filistinlilere karşı değil, aynı zamanda barış içinde yaşamak isteyen pek çok İsrailliye karşı da adaletsizliğe hizmet edecektir." dedi.

Danese, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığının yasa dışı olduğu ve mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerektiği konusunda verdiği karara BM Genel Kurulu'nun nasıl karşılık vereceğini sorgulayarak, "UAD sorumluluklarımızı açıkça ortaya koymuştur. Bu sorumluluklar arasında Filistin'deki işgalci gücün yasa dışı uygulamalarından yararlanan aktörlere karşı tutumumuzu değiştirmek de yer almaktadır." diye konuştu.

Filistin halkına kendi kaderini tayin hakkının İsrail'in iznine bağlıymış gibi davranamayacaklarını dile getiren Danese, "Bu hakkın hayata geçirilmesini ve ihlallerin sonuçlarının takip edilmesini daha fazla geciktiremeyiz. İsrail'in güvenlik ihtiyaçları Filistin'in egemenlik ve bağımsızlığının elinden alınmasını gerektiremez." ifadelerini kullandı.

Danese, Filistin'in sunduğu karar tasarısını destekleyeceklerini kaydetti.

"Uluslararası barış ve güvenlik için yıkıcı etkileri olan aşırı bir kriz durumuyla karşı karşıyayız"

Meksika'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Alicia Buenrostro Massieu, BM Şartı uyarınca Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını uluslararası hukukun emredici bir normu olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Bu amaca ulaşmak için, Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşünün hükümlerinin tanınması ve ilgili paragraflarının uygulanması gerekmektedir." dedi.

BM Genel Kurulunda İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki faaliyetlerinin yasal sonuçlarına ilişkin acil oturum düzenlendi.

Meksika'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Massieu, burada yaptığı konuşmada, "Uluslararası barış ve güvenlik için yıkıcı etkileri olan ve daha da kötüleşmeye devam eden aşırı bir kriz durumuyla karşı karşıya olduğumuza inanıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

​​​​​​​Massieu, BM Şartı uyarınca Filistin halkının kendi kaderini tayin etme hakkını uluslararası hukukun emredici bir normu olarak kabul ettiklerini dile getirerek, "Bu amaca ulaşmak için, UAD'nin 19 Temmuz 2024 tarihli danışma görüşünün hükümlerinin tanınması ve ilgili paragraflarının uygulanması gerekmektedir." diye konuştu.

UAD'nin, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında devam eden varlığına mümkün olan en kısa sürede son verme yükümlülüğünü ortaya koyduğu gerçeğini dikkate aldıklarını belirten Massieu, ülkesinin çatışmaya kapsamlı ve kalıcı bir son verilmesinden yana olduğunu ve bu sebeple iki devletli çözümü desteklediklerini kaydetti.

Karar tasarısı

Filistin'in sunduğu karar tasarısında, "İsrail'in daha fazla gecikme olmadan işgal altındaki Filistin topraklarında yasa dışı mevcudiyetini sonlandırmasını ve bunu karar kabul edildikten sonraki 12 ay içinde gerçekleştirmesini talep ediyoruz." ifadesi yer alıyor.

İsrail'in UAD kararları uyarınca işgale son vermesinin talep edilmesinin yanı sıra yeni yerleşim yeri faaliyetlerini sonlandırması ve tüm yerleşim yerlerinden çekilmesi istenilen karar tasarısında, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında neden olduğu zararı da telafi etmesi gerektiğine işaret ediliyor.

Karar tasarısında, bu bağlamda "tüm üye ülkelerden uluslararası hukuk uyarınca yükümlülüklerini" yerine getirmeleri istenilerek, Filistin'in kendi kaderini tayin etme hakkını desteklemeleri, İsrail'in oluşturduğu yasa dışı durumu kabul etmemeleri, İsrail'e yardım etmemeleri ve gerekli yaptırımları uygulamaları talep ediliyor.