CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, bütçe görüşmelerinde; "2013-2023 yılları arasında toplam 7,5 milyar lira vergi borcu silindi. Bu silinen borç çiftçinin, KOBİ’nin, emeklinin borcu değil. Bu kamu özel iş birliği ve yap-işlet-devret modeli ile hale alan dev şirketlerin borcudur" dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin maddeleri üzerindeki görüşmeler sürüyor. CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, konuşmasına Genel Kurul’da iktidarın İsrail ile ticareti eleştirdiği sırada geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitiren Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'i anarak başladı. Çiler'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Biz halkın temsilcileri olarak bütçenin halk için oluşturulmasını sağlamalıyız. Vergiler kimden toplanıyorsa bütçe de onlar için harcanmalıdır. Fakat bu bütçe halkın, işçinin, esnafın, memurun, emeklinin, tacirin, tüccarın bütçesi değil. Bu bütçe faiz lobilerinin bütçesidir. Bütçenin gelir kalemlerine baktığımız zaman biz vergi yükünü ücretli kesime yüklüyoruz. Vergilendirmede kantarın topuzu şaştı, denge kalmadı. Çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alıyoruz.
Bu yıl üyesi olduğum komisyonda ve genel kurulda tüm itirazlarımıza rağmen bir e-ticaret firması için o günkü iş hacmine göre 60 milyar liralık lisans gelirinden vazgeçildi. Biz e-ticaret firmalarından lisans ücreti alıp esnafa can suyu verecekken, lisans bedellerini kuşa çevirdik. 2025 bütçesinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerindeki payı yüzde 70'e ulaştı. OECD ülkelerinde bu oran yüzde 38'lerde. Her geçen gün bütçedeki denge bozuluyor. 2013-2023 yılları arasında toplam 7,5 milyar lira vergi borcu silindi. Bu silinen borç çiftçinin, KOBİ’nin, emeklinin borcu değil. Bu kamu özel işbirliği ve yap-işlet-devret modeli ile kamudan ihale alan dev şirketlerin borcudur.
"Deprem vergileri nerelere harcandı?"
2023 yılı bütçesine baktığımızda 1 trilyon 380 milyar lira bütçe açığı verildi. Siz bütçe açığının sebebi deprem dediniz. Evet, çok büyük bir felaket yaşadık, 11 ili etkileyen bir depremle asrın faciasına şahit olduk. Depremin yaralarını sarmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Ne gerekiyorsa yapılmalıdır.Çok büyük eksiklikler var onlar giderilmelidir. 1999 Büyük Gölcük Depremi’nin ardından 2000 yılında özel iletişim vergisi adı altında bir deprem, afet vergisi oluşturuldu. Bütçe verilerine göre 2023 yılında 16 milyar 654 milyon TL deprem vergisi toplandı. Bu yılın ilk 8 ayında 30 milyar 465 milyon TL toplandı. 2025’te 45 milyar deprem vergisi toplamayı planlıyorsunuz. Nerelere harcandı bu paralar?Bilmiyoruz. Ama açık açık öğrenmek istiyoruz."
Çiler, Merkez Bankası'nın 2023 yılında 818 milyar zarar ettiğini belirterek, "Merkez Bankası hiç zarar eder mi? İktidar, 2024 yılında 2 trilyon 148 milyar lira bütçe açığı tahmin ediyor. Bunun sebebi nedir? Bunu nasıl başardınız? Eğer dengeli bütçeler oluşturulsaydı, biz o gün depremden de deprem sonrasında yaşananlardan da bu kadar etkilenmeyecektik. Sorun krize dönmeyecekti. Bütçeyi dirençli kentlere ayırmadık. Akıllı kentler oluşturmadık. Teknolojik yatırımlar yapmadık. Siz kur korumalı diye paraları birilerine aktardınız" diye konuştu.
"Siz ekonomiyi yönetmiyor, günü kurtarmaya çalışıyorsunuz"
"Yaptığınız harcamalar üretimi arttırıyor mu? Katma değerli üretim artıyor mu? Artmıyor" diyen Çiler, şunları kaydetti:
"Türkiye'de sanayi üretimi son bir yılda yüzde 3,9 oranında daralmış, imalat sanayisinde üretim 5,1 oranında düşmüş. Türkiye'de dış ticaret açığını azaltacak olan yüksek katma değerli ürün üretimi ise yüzde 22 oranında düşmüştür. Şimdi Türkiye bir resesyonun içindedir. Teknik olarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla iki çeyrek üst üste daralırsa bu resesyonu ifade eder. Üst üste iki çeyrek küçülme ile Türkiye teknik resesyona girdi bile. Yani durduk.
Yüksek enflasyon ülke ekonomisinde ciddi baskı yaratmaya devam ediyor. Ayrıca Merkez Bankası’nın yanlış kararları resesyonu tetikler. Bütçelerinizde üretimi artıracak önlemler almıyorsunuz. Enflasyonu düşüremiyorsunuz, dövizi tutmak için milyarlarca dolar bir gecede heba edebiliyorsunuz. Siz ekonomiyi yönetmiyor, günü kurtarmaya çalışıyorsunuz."
"KDV alacaklarını şirketlere ne zaman ödeyeceksiniz?"
Sanayicinin, çalışanın, emeklinin ve milletvekillerinin de mutsuz olduğunu belirten Çiler, şu ifadeleri kullandı:
"Bu durumdan hiç kimse mutlu değil. Sanayiciyi yatırım yapmaktan korkar hale getirdiniz. Şirketlerin Katma Değer Vergisi yani KDV alacağı 20 milyar doların üzerinde. Kredi faiz oranları yüzde 50-60 arasında. Bunlar yetmiyor gibi enflasyondan kaynaklı varlıkların değerlerindeki değişimden dolayı enflasyon muhasebesi ile bir yük daha yüklüyorsunuz. Bunlar iflasın habercisi. KDV alacaklarını şirketlere ne zaman ödeyeceksiniz? Bunları öderseniz şirketler bir nefes alır.
Ticaretin gelişmesini, istihdamın, ihracatın artmasını istiyoruz diyorsunuz. Ülkesini seven herkes bunu ister, finansa erişimin zor olduğu, nitelikli elemanın yetiştirilmediği, teknolojik yatırımların yapılmadığı, vize sorunu yaşanan bir ortamda nasıl gerçekleşecek bunlar? Yurt dışına ürün gidiyor montaj yapacak teknik eleman vize alamıyor. Ticaretin sürdürülebilir olması için bu sorunlar çözülmelidir. Bu bütçede bunu göremedik. Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi diye ucube bir şey çıkartıyorsunuz. Birilerini zengin etmeyin, bunu daha akılcı yöntemlerle çözelim.
Bu bütçe emekliye bir müjde vermiyor. Asgari ücretliye bir müjde vermiyor. Memura bir müjde vermiyor. Atanmayan öğretmene bir müjde vermiyor. Bütçe sunumları yapılırken 'biz adalet sarayları yaptık' diyorsunuz. Ama ülkemizin temel sorunu adalet haline geldi. Millet bahçeleri yaptık diyorsunuz, emekli vatandaşımız bir simit alıp gönlünce çay bahçesinde oturamıyor, üniversiteler açtık diyorsunuz öğrenciler barınma ve beslenme sorunu yaşıyor. Nitelikli gençlerimiz yurt dışına gitmeye devam ediyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Beşeri zenginliğimizi doğru değerlendiremiyoruz.
Önceki bütçelerde 2025'te 60 bin KOBİ’ye destek vereceğiz diyordunuz. Şimdi 52 bin KOBİ’ye destek vereceğiz diyerek kendinizi güncellediniz. Ortaya koyduğunuz hedefler tutmuyor, tutmuyor, tutmuyor. TOGG göz bebeğimiz, onu büyütmemiz dünyaya satmamız lazım. Siz Çinli BYD için neden TOGG’dan vazgeçtiniz? BYD’ye verilen imtiyazlardan neden bahsetmiyorsunuz. Yoksa TOGG’u gözden mi çıkardınız? Bundan 5 - 6 yıl önce elektrikli traktör hikâyesine ne olduysa TOGG’un başına onlar gelmesin diye uyarıyorum."
Çiler, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Her fabrika bir kaledir" sözünü hatırlatarak, "Bu söz bize rehber olmalıdır. Çalışmayan, üretmeyen, istihdama katkı sunmayan, insanların refahına kazanç sağlamayan, halkın olmadığı bu bütçeye ret oyu vereceğiz" dedi.