CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Yeşilyurt ilçesine bağlı İkizce Mahallesi’nde TOKİ tarafından inşa edilen ve hala birçok eksiği bulunan bölgede vatandaşlarla buluştu. Ağbaba, 6 Şubat depremlerinden sonra başta yerinde dönüşüm olmak üzere gündeme dair birçok önemli konuya dair değerlendirmede bulundu.
Ağbaba, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Maalesef Malatya'nın bir deprem bölgesi olduğunu hâlâ hatırlamayanlar var. Hakikaten bakıldığında son yaşanan depremle birlikte bu işin çok ciddiyetle yürütülmesi gerektiğini görüyoruz. Hala Malatya’da maalesef depremden sonra tabii toki yapılıyor, bu civara farklı bölgeler popüler yapılıyor ancak yerinde dönüşümle ilgili bir arpa boyu yol alınabilir iş değil. Hemen yanı başımızda Adıyaman Belediyesi her gün yüzlerce ruhsat veriyor ve ciddi bir denetimle veriyor ama maalesef bu yerinde dönüşüm Malatya’da başlayan bilmiş değil. Şimdi biliyorsunuz geçen yıl yerinde dönüşümle ilgili miktarı açıklanmıştı, 750 + 750 yüzde 50 yüzde 50 hatta yüzde yüze yakın enflasyonun olduğu bir ortamda bu paralar hemen hemen yarı yarıya azalmış durumda insanlar. Bu 750 + 750’le evlerini yapmak isterken artan maliyetler neticesinde bu paranın yetmediğini ifade etmek istiyoruz.
"20 yıl önce yapılan tokilerde ekmek büfesi yok"
Burada hem ilçe belediyelerinin hem de Büyükşehir Belediyesinin bir an önce bu konuda inisiyatif alıp yeniden dönüşümün başlatılması gerekiyor. Malatya'da bir elin parmağını geçmeyecek kadar yerinde dönüşüm yapılmış durumda. İnsanları bütün insanları TOKİ’de sokmamak lazım. TOKİ’ye sıkıştırmak lazım ki TOKİ’nin de geçmiş örneklerinden gördüğümüz gibi birçok sorunları var. Hâlâ 20 yıl önce yapılan tokilerde ekmek büfesi yok, sosyal tesisler yok, market yok buradaki yapılan tokilerde de aynı problem devam ediyor.
TOKİ yapılıyor altyapı yapılmıyor, market yok, ulaşımı yok, ne bileyim camisi yok, okul yok, market yok. Bu sorunlarla devam ediyor. Yani burada yaklaşık 10.600 civarında konutun teslim edildiği söyleniyor ( köy evleriyle beraber) ama oturulan konut sayısı bunu neredeyse yüzde 10’u - 20’si civarında.”
Açıklamalarının devamında belediyelerin insiyatif alması gerektiğimi söyleyen Ağbaba, “
Burada ifade etmek istiyoruz, Malatya belediyeleri, tabii ben şu anda çok belediyelere bir şey söylemiyorum ama belediyelerin inisiyatif alması lazım: Nasıl propaganda yapıyorlardı seçimden önce (biliyorsunuz malum ben de Büyükşehir Belediye Başkan adayıydım) ne diyorlardı: Veli Ağbaba gelince TOKİ’ler yapılmayacak Veli Ağbaba gelince kentsel dönüşüm yerinde dönüşüm yavaşlayacak diyorlardı ama Allah'ın sopası yok. Maalesef seçimi kazandılar, ne yaptılar? Bir tane yerinde dönüşüm başlamamış. Toki’ler hâlâ diğer illere göre hadi Adıyaman'ı geçtik Maraş'ı geçtik Hatay geçtik Antep'in bile gerisindeyiz. TOKİ konusunda bunu da söylemek lazım ne diyorlardı işte; Veli Ağbaba geldiği zaman belediyede işten adam çıkaracak kadroları değiştirecek diyorlardı sanki Veli Ağbaba seçimi sanki Veli Ağbaba değil de sanki bir başka ülkeden birisi kazanmış gibi belediyede bir tane nitelikli adam bırakmadılar, adeta belediye personelini yerle bir ettiler. Yani duyuyoruz ki odaacıya kadar yer değiştiriyorlar, duyuyoruz ki çeşitli birimlere şoförlük yapan temizlik görevlisi yapan insanlar bile yer değiştiriyor. Sanki başka bir partiden seçimi almış gibi davranıyorlar, bunu da ifade etmek istiyorum söylemek istiyorum. Biz tabii hem depremde hem pandemi de hem bu süreç boyunca malatyalıların yanında yer aldık. Geçtiğimiz günkü depremde de Malatya’yı dolaşıp çok şükür bir hasar yok bir ölen kimse yok ama deprem bu deprem bir gerçeği bize bir daha hatırlattı bu asar tespiti yapılırken mutlaka ciddiyetle yapılması lazım 2020 depreminden ders çıkarmadık inşallah bu depremden ders çıkarırız. Hepiniz biliyorsunuz ki Malatya’daki ölümlerin büyük oranda geçtiğimiz 2020 depreminde ağır hasarlı binaların hafif pazarı çevrilmesi yeterli kontrolün yapılmaması neticesinde Malatya büyük bir yıkım yaşandı. O zaman tedbir alınsaydı Elazığ gibi böyle bir yıkımı yaşamazdık bunun da sorumlusu kim bunun da sorumlusu şehri yöneten hem yerel yöneticiler hem genel iktidar olduğunu söylemek lazım. Şimdi sorunlar çok dertleriniz çok biraz önce gelirken hakikaten bu yıl da gitmek mümkün değil sizler onlarca kez gittiğiniz belediyeye gittiniz maalesef sizin sesinizi duyan yok. Büyükşehir Belediye meclis üyelerimiz bu işin takipçisi şimdi biraz önce belediye başkanıyla konuştum yarından itibaren yol yapılacak diye söz verilmiş. O sürecin takipçisi olacağız. Kanalizasyon probleminiz var. Başka Taftacık yolu dediğimiz ara problemlerimiz var. Onlar da belediye meclisinde takip edeceğiz. Ben de bu konuya yapılmazsa Çevre Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum'a konuşacağım. Şimdi bir telefonla bir görüşme talebimizi ilettik bu konuyu ona da iletmek istediğimi ifade etmek istiyorum. Her zaman yanınızdayız, canınızı sıkmayın. Yani sanmayın ki biz burada yerel de iktidar değiliz ama güçlü bir kadromuz var, güçlü bir meclis üyelerimiz var. Meclis üyelerimizin birisi de sizin köylü. Erol Bey, sizin köylü onu da söylemek istiyorum. Büyükşehir Belediye meclis üyelerimiz her an ulaşabileceğiniz insanlar. Muhtarımıza da söylüyoruz sizlere de söylüyoruz, ilçe örgütümüz burada, il örgütümüz de burada, her zaman sizin emrinizde olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Sizin dertleriniz bizim dertlerimiz, burası tabii aslında artık bir köyde şehrin bir Merkez Mahallesi gibi olmuş durumda. Eskiden hep söylüyorduk il başkanımız Enver kiraz da söylüyordu. Bu Haçova yazısıyla ilgili, maalesef Bostanbaşını imar açtılar. Buraya o zaman imara açmamışlardı. Burada hemen TOKİ’nin yapıldığı özellikle çevre yoluna doğru kısımlarında bir tarım arazisi niteliği yoktu ama gittiler Bostabaşını açtılar burayı çeşitli sebeplerden açmadılar. Bostanbaşı tarım arazisine, binalar adeta toprağın içine gömüldü bunu da bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ben çok teşekkür ederim hepinize bu sorunlarınıza takip edeceğiz, hiç merak etmeyin. Ya gerekirse bakanlık, bakanlığı arayacağız.”
Diye konuştu.
Ağbaba'ya DEM soruldu!
Basın mensuplarının MHP lideri Devlet Bahçeli’nin son zamanlarla DEM ile olan tokalaşmasını sorması üzerine Ağbaba,
“Tabi Devlet Bahçeli’nin DEM partisi milletvekillerinin ellerini sıkmasından biz rahatsız değiliz. Doğru olan da budur siyasi meşru seçilmiş insanların birbiriyle el sıkışması doğrudur, geçmişteki Devlet Bahçeli’nin söylediğinde Bahçeli’nin meselesi DEM kapatılmalıdır DEM’e para verilmemelidir, bunlar meclise atılmalıdır diyen Sayın Bahçeli bir ani dönüşte çok keskin bir dönüşle DEM’lilerle el sıkıştı. Tabi bu çözüm süreciyle ilgili şunu söylemek lazım Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz ne Devlet Bahçeli'nin hapsettiği yerde ne de Bakırhan'ın işaret ettiği yerde değiliz. Biz kendi siyasetimizi kendi inandığımız siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Genel başkanımıza ifade etti. Anaların gözyaşları dinlemelidir, şehit haberlerini artık almamalıyız. Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisi ne inisiyatif alması gerekirse alacaktır ancak her zaman söylediğimiz gibi her meselenin çözüm adresi Türkiye Büyük Millet meclisidir. Türkiye Büyük Millet meclisinin siyasi partilerdir. Geçtiğimiz dönemde 2013’te yapılan ve büyük şovla açıklanan Çözüm Sürecinde sonra Türkiye’nin neler yaşadığını hep beraber gördük, o zaman da söyledik bu zaman da bu zamanda söylüyoruz bu çözümün adresi Türkiye Büyük Millet meclisidir konuşacak şey Türkiye Büyük Millet meclisinde konuşulmalıdır yani meşru olmayan yerlerde meşru olmayan makamlarla devlet gizli kapalı gizli kapaklı görüşmememelidir ve bu konudaki görüşümüz tavrımız net. Ayrıca bir şey daha söylemek istiyorum sanki; bu çözüm süreciyle bu yumuşamayla beraber sanki Özgür Özel Genel Başkanımız sayın Özgür Özel Doğu’ya gidiyo. Ağustos ayında yapılan bir programdı. Ayağı kırılması neticesinde o programa gidememişti ve önümüzdeki hafta bir hafta sürecek Diyarbakır Mardin Şırnak Batman Hakkari ve Van ziyaretleri kapsamında Türkiye’nin diğer illerini gezdiği gibi Ege’yi gezdiği gibi İç Anadolu’yu gezdiği gibi doğu illerimizde gezicek, yurttaşlarımızla buluşacak. Dediğim gibi son sözümüz şu bu konudaki ne konuşacaksak her konunun çözüm adresinin meclis olduğunu savunuyoruz bu konuda çözüm adresi Türkiye Büyük Millet meclisidir. “
dedi.
CHP'nin anayasa değişikliğinde tavrı net!
Ağbaba, anayasa değişikliği ile ilgili olarak gelen soruya ise
“Şimdi bizim görüşümüz genel başkanımız da ifade etti, biz de ifade ettik. Bizim anayasanın ilk 4 maddesi kırmızıçizgimizdir. Anayasa değişikliğiyle ilgili de görüşümüz şu: Biz anayasaya uymayan, anayasayı yok sayan, tanımayan bir anlayışla aynı masada anayasayı tartışmayacağımızı bir kez daha söyleyelim. Maalesef Türkiye’yi hukuk devleti olmaktan çıkaran, Anayasa Mahkemesi kararlarını yok sayan, Avrupa insan Hakları Mahkemesi kararlarını tanımayan bir anlayışla bir siyasette aynı masada olmayacağımızı ifade etmek istiyoruz. Şimdi hep söylüyoruz aslında nihai amaç anayasanın ilk 4 maddesini değiştirmek. Bunu herkes görsün, bunu Numan Kurtulmuş tecrübeli bir siyasetçidir Meclis Başkanıdır, üçüncü maddenin tartışmaya açılması bir sürçü lisan değil. Bir çalışılmış bir konuşmadır. HÜDA PAR'ın anlayışıyla aynı anlayıştır. HÜDA PAR, çizgisi nedir şu anda Numan Kurtulmuş ve AKP şimdi toplumun yoğun tepkisi üzerine geri adım attılar. Toplumun yoğun tepkisi üzerine mesela öyle değil dediler. Ak partinin sözcüleri birbirlerini yalanlıyor şu anda. Meclis Başkanı bakan yalanlıyor, hatta saray danışmanları yalanlıyor. Dediğimiz gibi gerçek niyetleri anayasa ilk 4 maddesini değiştirmektir. Biz bu işin içerisinde yokuz”
şeklinde yanıt verdi.
Son olarak basın mensuplarından gelen
“ Vergi yüzsüzlere açıklanıyor, oysa bir önceki genel başkanın Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı da söylediği beşli çete var. Defalarca bunların vergi borçları silindi. Oysa bunların hiçbirinin isminin geçmediği ifade ediliyor. Bu konuda neler söylersiniz?”
sorusunu
Ağbaba,
“ Tabii şimdi, Cengiz İnşaatın 30 kez; Kolinin 36 kez, Macron'un 24 kez, Limak ve kalyonun 19 kez vergi muafiyeti sağlanmış; ki bunlar dünyada bütün dünyada en çok kamu ihalesi alan firmalar. Bunların vergi ödenmesi zaten caiz değil. İktidar bunlardan vergi almıyor, vergiyi kimden alıyor, vergi sizden alıyor, vergi fakir fukaradan alıyor, vergiyi zorda olan insanlardan almaya çalışıyor . Bunların olmaması gayet doğal çünkü adeta devleti sömüren devletin kemiklerine kadar kanını emen bir grupla karşı karşıyayız. Bunlar beşli çete ama beşli çetenin bir de neyi vardır? Çetenin reisi vardır. Reiste siz biliyorsunuz, bir çete var ondan reisi var. Dolayısıyla bunlara vergi vurmaz, bunlara teşvik verilir, bunlara ihale verili. Enson ki ihalelere baktığımız zaman sonucunu önceden bildiğimiz en son yaşanan Sinop’taki ihale sonucunu önceden bildiğimiz yaklaşık yani aslında toplumun ayağa kalkması gereken bütün toplumun tepki göstermesi gereken bir durum. 3 milyarlık bir ihale alınıyor ihalenin gerçek değerinin 100 milyara yani 100 milyar lira tutarındaki bir maden bir özel şirkete Cengiz inşaata. 3.4 milyar dolara ihale ediliyor. Zaten vergi vermiyorlar bir de Türkiye’deki yeraltı zenginlikten tamamını bu şirketler reisleri ile beraber hiç etmeye devam ediyor.”
Şeklinde yanıtladı.