Gündem

CHP Genel Başkanı Özel Mardin’den seslendi: "Türkiye’nin hangi görüşten olursa olsun tüm belediyeleri adına siyasi ziyaretleri hızla yapacağız”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mardin Büyükşehir Belediyesi önüne giderek kayyum atamalarına tepki gösterdi. Özel, "Türkiye Belediyeler Birliği, yarın toplanacak ve başkan Ekrem İmamoğlu tüm siyasi parti liderlerinden Erdoğan hariç, Bahçeli dahil teker teker randevu isteyecek. Türkiye’nin hangi görüşten olursa olsun tüm belediyeleri adına siyasi ziyaretleri hızla yapacağız.

Abone Ol

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Mardin Büyükşehir Belediyesi önüne giderek kayyum atamalarına tepki gösterdi. Özel, " Türkiye Belediyeler Birliği, yarın toplanacak ve başkan Ekrem İmamoğlu tüm siyasi parti liderlerinden Erdoğan hariç, Bahçeli dahil teker teker randevu isteyecek. Türkiye’nin hangi görüşten olursa olsun tüm belediyeleri adına siyasi ziyaretleri hızla yapacağız. Ben kiminle görüşmem gerekiyorsa sivil toplumla sendikalarla, meslek örgütleri ile kanaat önderleri ile siyasetçilerle tüm diyalog kanallarını sonuna kadar zorlayacağım. Birileri kavga, çatışmanın bizi parçası yapmak buradan kendilerine önce güç devşirmek, yarattıkları korkuyla bu ülkeyi yönetmek istiyorlar. Bu korkuya teslim olmayacağız" dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, beraberindeki CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, İstanbul Milletvekili Türkan Elçi, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile birlikte yerine kayyum atanan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk’e destek ziyaretinde bulundu.

Mardin Büyükşehir Belediyesi binası önünde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Ahmet Türk ile bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, yaptığı konuşmada, kayyum atanmasına tepki gösterdi. Özgür Özel'i dinlemeye gelen Mardinliler, "Direne direne kazanacağız" sloganları attı.

Özel, konuşmasında şunları söyledi:

Belediye eş başkanlarımız sayın Ahmet Türk’ü ve sayın  Devrim Demir Başkanı ziyaret etmeye kararlıyken TUSAŞ’ta yaşanan terör saldırısından dolayı programımı kesmiş ve geri gitmiştim ve Ahmet Başkan’ı aramıştım en kısa zamanda bu ziyaretmi yapacağımı ifade etmiştim. Bu ziyareti yapmayı planlarken bu sabah Mardin Halkının iradesini tanımayan, Mardin’i seçimlerle alamayan bir akıl Mardin Belediyesine üçüncü kez kayyum atamaya kalktı. Ben haberi televizyonda gördüğüm anda yanımdaki arkadaşım dedi ki, 'Tüh Ahmet Başkan’ı ziyaret edemeden Ahmet Başkan’ı görevden aldılar.' Ben de dedim ki 'Ahmet Başkan’ı bugün ziyaret edeceğim.' 

Mardin’in Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kim olduğuna Recep Tayyip Erdoğan değil Mardinliler karar verir. Ben 1974 doğumluyum, Ahmet Başkan ben doğduğumda CHP’den milletvekiliydi. Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’da il başkanlığı yapıp Beyoğlu Belediye Başkanlığı yapmak istediği dönemlerde Ahmet Başkan SHP’den iki dönem iki dönem milletvekiliydi. 23’üncü, 24’üncü dönemde, Ahmet Başkan’ın ikinci döneminde bir aradaydık. Bugün DEM Parti’nin geçmişte kapatılan siyasi partilerden görevliydi. 50 yıldır Mardinliler, Kürtler kendi iradelerini temsil etmek üzere her sandık önlerine konulduğunda Ahmet Türk’ü seçiyorlar. Bu iradeyle inatlaşılmaz. Genel Sekreterimiz Selin Sayek Böke, Diyarbakır Milletvekilimiz Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Milletvekilimiz Türkan Elçi, İl Başkanımız Mahmut Duyan, parti meclisi üylerimiz ve çok sayıda siyasi arkadaşımızla birlikte dayanışmak için, Mardin’in iradesinin karşısında olanlara karşı sizin iradenizi selamlamak için buraya geldik. Ahmet Başkanımızın tecrübesiyle, Devrim Başkanımızın eğitimiyle bu mardine kayyımlu iki dönemden sonra bütün güçlüklere rağmen el atmaya, el vermeye, güç vermeye çalışırken elinde iki dönem tutup da kurutanlar şunu düşünemediler, biz bunu ilk kez yapmıyoruz. Ahmet Başkan, kayyum atadığımız ilk dönemde iki Mardinliden birinin oyunu almıştı. İkinci seferde biz görevden aldık yüzde 56 ile geri getirdi. Üçüncü kez aldık yüzde 58 le geri getirdi. Ey Recep Tayyip Erdoğan, ey Türkiye’nin iradesine müdahale eden kötü akıl burada bu akılla devlet aklı diyorsanız, bu ne devletin aklıdır, her kimin aklı olursa olsun bu akıl kötü bir akıldır. Milletin vicdanında bu akılla yer yoktur.

"Sizin istediğiniz seçilince kayyım atıyorlar"

Memleketim Manisa’da neredeyse yüz yıla yakın bir sürede Manisalılar kimi seçerse o kişi belediye başkanı oluyor. Devlet Bey’in, Osmaniye’sinde, Osmaniyeliler belediye başkanlarını seçebiliyorlar. Tayyip Bey’in Rizesinde Rizelilerin dediği oluyor ama Ahmet Türk’ün Mardin’in de Mardinliler belediye başkanını seçiyorlar, eğer Tayyip Bey’in aday gösterdiğini seçseler görev yapacak, sizin istediğiniz seçilince kayyum atıyorlar. Peki bu mu eşit vatandaşlık. Ben diyorum ki Türkiye Cumhuriyeti’nde her Kürt kendini Manisalı, Osmaniyeli, Rizeliler kadar eşit hissedene kadar demokrasi mücadelesi vereceğiz. Bunun için illa da eşitlik illa da kardeşlik illa da barış...

 "Burada bir oyun var ama o oyundan ne bize hayır var, ne millete hayır var"

Ahmet Türk 50 yıl önce ben doğmadan siyasette olan bu kişi siyasette Türkiye siyasetinde diyaloğu temsil eden, Barış‘ı temsil eden, kardeşliği temsil eden çatışma yerine Barış‘ı savunan hepimize bu konuda önderlik eden bir barış güvercinidir. Bugün sen kayyım atama meselesinde nereye atarsan ata Hakkari'de de yanlış, Esenyurt‘ta da yanlış, Halfeti de yanlış Batman’da da yanlış burada da aynı yanlış. Ama be Allahın adamı 'devlet aklı, devlet aklı' diyorsun. Bütün Türkiye’ye kayyum atasan buna aklın öyle kesse, buna hakkın olsa ki hiçbirine yok, Ahmet Türk’e gelince duracaksın. Ahmet Türk kayyum atanacak belediye değil. Mardin, Devrim Başkan’ı seçmiş, görev vermiş. Sen bu iradeye karşı çıkarsan bu Mardin’in tarihini, bu Mardin’in kardeşliğini, bu Mardin’in kutsallığını, bu Mardin’in kadim medeniyet anlayışını hiç anlayamamışsın demektir. Hem bir yandan dönüp, adına sorun demediğin bir şeye çözüm arayacağına ikna edeceksin, hem Türkiye’de barışı kim savunur dendiğinde akla gelen ilk ismi, halkın neredeyse yüzde 60 iradesiyle verdiği kararına rağmen orada kayyum siyaseti yapacaksın. Burada o dediği akıl da yok, burada vicdan da yok. Burada bir oyun var ama o oyundan ne bize hayır var, ne millete hayır var. Emin olsun kendisine de hayır yok.

"Çağrıda bulunuyorum, bu yanlıştan dönün"

Söz söylemeye geldim. Sözü savunuyoruz demokraside söz kıymetlidir. Söz söylenebilmelidir. Bugün haberi gördüğüm anda dedim ki artık sözün bittiği yerdeyiz. Bir kez daha uyarıyorum. Söz bitmesin, söz kıymetlidir, söz önemlidir söz konuşabilmek demektir. Söz kardeşliktir. Söz her zaman çözümdür. Sözsüz çözüm olmaz. Mardin seçmenin sözünü söylemiş o sesi kızmayın, o sözü susturmayın o sözün temsilcilerine bu zulmü yapmayın ben buradan Türkiye siyasetindeki tüm aktörlere çağrıda bulunuyorum bir cinnet gününü yaşadık ama bugünü burada bırakın, bu yanlışlardan dönün bu kayyum meselesinde ileri adım atmayın, aksine gelin geri adım atın. O KHK‘yla OHAL'de çıkardığınız bu ahlaksız kanundan bu süreçten vazgeçin. Belediye meclislerine, belediye meclis üyelerini kanunsuz sokmamak görevden herhangi bir sebepten alınan belediye başkanı yerine, örneğin yolsuzluk yapanın yerine biri gelirken, Meclis içinden biri geliyor diye çünkü hepsi hırsız değil birisi hırsızlık yapmış diyelim ama iş kayyum olunca mahkemenin bitmesi beklenmeden ikinci kademede istinaf beklenmeden Yargıtay’da kesinleşmeden daha başlatılan soruşturmayla kayyım atıyor ve diyor ki 'mahkemeyi beklemem bence sen teröristsin.' Sonra da belediye meclisine dönüyor diyor ki, 'içinizden seçtirmem çünkü hepiniz teröristsiniz.' Bu anlayış tamamen ötekileştiren iten kakan, halkı karşısına alan demokrasiyi değil devleti değil düşmanlığı güçlendiren bir anlayıştır.

"Erdoğan hariç, Bahçeli dahil teker teker randevu isteyecek"

Onun için yarından itibaren Türkiye Belediyeler Birliği başkanı sıfatıyla da orada encümenden DEM Parti'nin temsilcilerinden biri de Ahmet başkanım birlikte Türkiye Belediyeler Birliği yönetimini şekillendirdik, yarın toplanacak ve başkan Ekrem İmamoğlu tüm siyasi parti liderlerinden Erdoğan hariç, Bahçeli dahil teker teker randevu isteyecek. Türkiye’nin hangi görüşten olursa olsun tüm belediyeleri adına siyasi ziyaretleri hızla yapacağız. Ben kiminle görüşmem gerekiyorsa sivil toplumla sendikalarla, meslek örgütleri ile kanaat önderleri ile siyasetçilerle tüm diyalog kanallarını sonuna kadar zorlayacağım. Birileri kavga, çatışmanın bizi parçası yapmak buradan kendilerine önce güç devşirmek, yarattıkları korkuyla bu ülkeyi yönetmek istiyorlar. Bu korkuya teslim olmayacağız.

"Sonuna kadar mücadelenin, dayanışmanın sözünü veriyorum"

Türkiye’nin Manisa’da da Mardin’de de büyük sıkıntısı içinde olan vatandaşları var.  Açlık var yoksulluk var işsizlik var hayat pahalılığı var. Gençlerimiz ümitsizliği var. Bu sorun görülmesin diye gençleri, yoksulları işsizleri çatışmaya kavgaya gerginliğe sürüklemeye çalışıyorlar. Buna teslim almayacağız Kürt gencinin de gencinin de hayalini bu ülkede kurmasını omuz omuza halaya durmasını bu ülkeyi nasıl dedeleri birlikte kurtardı torunlarının bu ülkede kardeşçe ve eşit yaşamasını savunuyoruz. Bunun arkasında duracağız. Ahmet ve Devrim başkanlarımızın şahsında iradenizi selamlıyorum. Sonuna kadar mücadelenin sonuna kadar dayanışmanın sözünü veriyorum."