Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Türkiye’de sansürün kaldırılmasının yıl dönümü ve Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü dolayısıyla “Türkiye, AKP iktidarı ile gazetecilik için belki de Abdülhamit döneminin ardından sansürün en çok uygulandığı ve kurumsallaştığı dönemi yaşamaktadır. Bu zor şartlar içinde onurlu şekilde mesleğini yapmaya çalışan tüm meslektaşlarımızın 'mücadele gününü' kutluyor, tüm gazetecileri ve halkımızı sansürün karşısında birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” açıklamasını yaptı.

ÇGD, Türkiye'de sansürün kaldırılmasının yıl dönümü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

" 24 Temmuz 1908, Abdülhamit istibdadının son bulduğu, basında sansüre son verildiği, gazetecilerin ve gazetelerin hayatına daha iyi koşullarda devam edebildiği gündür ve ' basın bayramı' olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Abdülhamid istibdadını bitiren İkinci Meşrutiyet’in ilanıyla sansürden büyük oranda kurtulan gazeteciler o günden bugüne iktidardaki veya iktidar dışındaki siyasi aktörlerin hep hedefinde oldu, bugün de olmaya devam ediyor. Dolayısıyla ülkenin içinde bulunduğu koşullar bu günü 'Basın Bayramı' olarak değil 'Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü' olarak anmayı getiriyor.

"9. Yargı paketi" olarak bilinen kanun Resmi Gazete’de yayımlandı "9. Yargı paketi" olarak bilinen kanun Resmi Gazete’de yayımlandı

Günümüzde sansür birçok şekliyle mesleğimizin tehdit eden çok yönlü bir unsurdur. Sansür sadece bir haberin engellenmesi değildir. Patronların siyasetle ilişkisi, gazetecilerin sendikasızlaştırılması, gazetecilerin kazanılmış haklarının her geçen gün yok edilmesi, güvencesiz ve düşük ücretlerle çalıştırılması, haber yazdığında başına bir iş geleceği endişesi, hak ettiği halde basın kartı verilmemesi, davalar, soruşturmalar, tutuklamalar da sansürdür.

Türkiye, AKP iktidarı ile gazetecilik için belki de Abdülhamit döneminin ardından sansürün en çok uygulandığı ve kurumsallaştığı dönemi yaşamaktadır. Tesis edilen kurumlar, başkanlıklar, medya sahiplik yapısına doğrudan müdahaleler, çıkarılan sansür yasaları, tehditler ve gazetecilerin görevini engelleyen onlarca başka uygulama ve durum, sansürün görünür ve görünmez biçimleri olmaktadır ve halkın haber alma hakkını engelleyen bütüncül bir sistemin parçalarıdır.

Bu zor şartlar içinde onurlu şekilde mesleğini yapmaya çalışan tüm meslektaşlarımızın 'mücadele gününü' kutluyor, tüm gazetecileri ve halkımızı sansürün karşısında birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz."

 

Muhabir: Haber Merkezi