(İZMİR) - CHP’nin cumhurbaşkanı adayı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP İzmir İl Başkanlığı, Emek ve Demokrasi Güçleri ile ‘demokrasi nöbetinin’ 6’nci gününde Gündoğdu Meydanı’nda miting düzenledi.
Miting öncesinde çeşitli gruplar farklı noktalarda bir araya gelerek yürüyüşler düzenledi. Lozan Meydanı'nda birleşen gruplar buradan Gündoğdu'daki miting alanına yürüdü. Mitinge, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları, STK’lar, sendika temsilcileri, meslek odaları ve vatandaşlar katıldı.
"Gelin, katılın ve bu organizasyonu nasıl yapacağımıza hep birlikte karar verelim"
İzmirlilere seslenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, "Dünden beri duyuyorum, dinliyorum: “Burası miting alanı olmasın, kendi şovunuzu yapmayın, propagandanızı yapmayın. Buradaki eylemcilerin istediği eylemi yapın.” Duyuyorum. Şimdi biz, hayatımız boyunca bir sürü mitinge, toplantıya, eyleme katıldık. Ben 58 yaşındayım. 1989 Ege Tıp mezunuyum, 1983’te girdim Ege Üniversitesi’ne. Dün Ege Üniversitesi’nden bazı öğrencilerle konuştum. Birisi bana haykıra haykıra söyledi: “Böyle olmaz, böyle olmaz” Dedim ki: “Nasıl olur?” Bilmiyorum ama böyle olmaz. Bakın, burada Emek ve Demokrasi Güçlerinin platformunun yaptığı bir organizasyon var. Üniversiteli arkadaşlarımızın temsilcilerini oraya davet ediyorum. Gelin, katılın ve bu organizasyonu nasıl yapacağımıza hep birlikte karar verelim" diye konuştu.
"Siz hepiniz şu anda bana emanetsiniz"
Saraçhane’de, Ekrem İmamoğlu'nun odasının balkonunda yüz binlerce insanın toplandığı bir anıyı anlatan Tugay, şu ifadeleri kullandı:
"İnsanların hep birlikte “Zıpla, zıpla, zıplamayan…” diye ritim tuttuğu o anı gördüm. İnanın, böylesine güzel bir tabloyu izlerken ağlamaklı oldum. Değerli arkadaşlarım, ben sizin belediye başkanınızım. Az önce konuşan arkadaşımız “Şehrin emini” dedi. Bana dediler ki “Şehrin emini demek, şehrin emanetçisi demektir.” İşte ben de öyle hissediyorum. Siz hepiniz şu anda bana emanetsiniz. Hiçbirinizden oy falan istemiyorum. Zaten gelecekte bu şartlarda kim, nasıl siyaset yapabilecek, gerçekten bilmiyoruz. Mücadele ediyoruz. Gurur duyduğumuz bir partimiz var. Ama ben bu meydanda bir milyon kişi beklerdim. Eğer buraya insanlar gelmiyorsa, nedenini sorgulamamız lazım.
Dün Saraçhane’de muhteşem bir sahne vardı. Ama bugün bir doktor arkadaşım bana bir görüntü gönderdi. Kızı üniversite öğrencisi. Gece civarında bir polis müdahalesine maruz kalmışlar. O görüntülerde yoğun gaz sıkıldığını, plastik mermi kullanıldığını, coplarla müdahale edildiğini gördüm. Pek çok öğrencinin yaralandığını, gözaltına alındığını duydum. Bugün buraya gelmeyen, küçük parkta toplanan üniversiteli arkadaşlarımızın da endişe duyabileceğini düşünüyorum. O çocuklar bizim çocuklarımız. O çocuklar bize emanet.
Bir konuda anlaşmalıyız. Eylem yapmalıyız. Ama bu eylemi öyle yapmalıyız ki kimsenin burnu kanamadan, kafası gözü kırılmadan, gaza boğulmadan… Hastanede yoğun bakımda yatmadan. Hepimizin aklıyla, yüreğiyle… Öyle bir mücadele vermeliyiz ki bu düzeni değiştirelim. Onları yenelim. Eğer hepimizin istediği o erken seçim gerçekleşirse, işte o zaman bir şeyler değişecek bu ülkede. Ben, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize bıraktığı emanete ve haklarımıza sonuna kadar sahip çıkmaya devam edeceğim. Gerekirse dayak yiyeceğim. Gerekirse cezaevinde yatacağım! Ama hiçbir gencimizin incinmesini istemiyorum."
"Bu meydanlar sizin"
Gençlere seslenen CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise şu ifadeleri kullandı:
"Değerli arkadaşlar, bugün yine Büyükşehir Belediye Başkanımız, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, tabii ki sizlerin hep yanında olan DİSK ve bağlı sendikalar, Türk-İş’e bağlı sendikalar, TMMOB, Baro, ilçe başkanlarımız, kadın kollarımız… Tek tek hepinizi saymak isterdim. Gençlerin bir adım yanındayız, arkasındayız. Bu meydanlar sizin, gençler. Bu meydanlar sizin olmaya devam edecek. Değerli genç kardeşlerim, sizleri dinliyoruz. Her gün üniversiteden arkadaşlarla sohbet ediyoruz ve sizlerin istediğini yapmaya çalışıyoruz. “Flamalarınızı, bayraklarınızı bırakın” dediniz, bıraktık. Türk bayraklarıyla geldik. “Siyasetçiler konuşmasın” dediniz, artık siyasetçileri konuşturmuyoruz. Birazdan sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız size “Merhaba” diyecek. Sahneleri ve meydanları size veriyoruz çünkü sizi çok seviyoruz. Dayanışmanızın, azminizin, geleceği kurma girişimlerinizin hep arkasında olacağız. Hiçbirinizin burnu kanamasın istiyoruz. O yüzden Gündoğdu Meydanı sizin.
Bugün, Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına yapılan haksızlığın altıncı günü. Bir yandaş yazar demişti ki: “Bunlar üç günde meltem bile olamaz.” Gördünüz mü meltem olmayı? Kasırga olduk, tüm Türkiye’de esiyoruz. Gideceksiniz. Bu gençler geleceğini de örgütleyecek, Türkiye’yi de örgütleyecek. Bizler de onların arkasında olacağız."