‘’Gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla olur. Cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde kalıyor demektir. Yerinde duran bir şey ise geriye gidiyor demektir.’’ Sözleriyle büyük önder M. Kemal Atatürk, cehaleti nede güzel tanımlamıştır.
Cehaleti; bilmezlik, bilgisizlik, toyluk gibi daha birçok olumsuzluk içeren kelimeyle açıklayabiliriz.
‘’Bİlim cesaret verir, cehalet ise küstahlık.’’ Margaret Atvood,
‘’Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır.’’ Karl Marx,
‘’Cahil insanlar davul gibidir. Sesi çok çıkar ama içi boştur.’’ Sadi Şirazi
10 yıl kadar önce ABD’li Justin Kruger ile David Dunning adlı iki psikiyatr cehalet ve güvenle ilgili bir kuram ileri sürerler. ‘’ Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır.’’
Bu kuramla ilgili araştırmalar yapar ve şu bulgu ve bilgilere ulaşılır:
Niteliksiz insanlar ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler. Niteliksiz insanlar, niteliklerini abartma eğilimindedir. Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli olan insanların niteliklerini görüp anlamaktan da acizdirler. Nitelikleri bir eğitimle artırılırsa aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar.
Yapılan birçok testten sonra edinilen bilgi ve bulgular bir araya getirilerek, Dunning-Kruger Sendromu'nun metni yazılmıştır: Bu sonuca göre;
İşinde çok iyi olduğuna yürekten inanan yetersiz kişi, kendini ve yaptıklarını övmekten, her işte öne çıkmaktan ve aslında yapamayacağı işlere talip olmaktan hiçbir rahatsızlık duymaz! Aksine her şeyin hakkı olduğunu düşünür!
Ancak bu cahillik ve haddini bilmeme mesleki açıdan müthiş bir itici güç oluşturur. Sonuçta, cahil ve tutkulu insanlar işlerinde daha hızlı yükselebilirler…
Bu satırları okurken bile onlarca yüzün hafızalarınızda belirdiğini tahmin ediyorum.
Britanyalı filozof, matematikçi, tarihçi ve toplum eleştirmeni Bertrand Russel'in bir sözüyle yazımı bitiriyorum
“Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça kendilerinden emin olmalarıdır.”
Saygılarımla….