Bu Gün 24 Ocak...

Abone Ol

Bundan tam 30 yıl önceydi. 1993 yılıydı. UĞUR MUMCU, Atatürk, Cumhuriyet ve devrim ve bilim karşıtı olarak bilinen malum karanlık güç odaklarınca şehit edilmişti.

Bu suikasta atılan bomba, fiziksel olarak Sayın Uğur Mumcu'ya atılsa bile, öz olarak da demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Ulu Önderimiz ATATÜRK'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'ne, O'nun devrim ve ilkelerine, akıl ve bilimin ışıttığı aydınlık zihniyete atılmıştı.

Çünkü şehit edilen onlarca Cumhuriyet aydını Cumhuriyetimizin hem koruyucuları hem kale burçları ve hem de temel taşlarıydı. İç ve dış işbirlikçi karanlık güçlerin hedefi Cumhuriyet kalesini temelden yıkmaktı. Söz konusu tehlike günümüzde daha da büyüyerek devam etmektedir.

Mustafa Kemal Atatürk:

-" Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyetidir."

-" Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür."

-" Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir."

" Benim naciz vücudum elbette bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet (sonsuza kadar) payidar kalacaktır (yaşayayacaktır)." demişti.

Cumhuriyet aydınlarını hedef almak, aslında Atatürk’ü, Cumhuriyetimizi ve Atatürk devrimlerini hedef almaktır. Bu nedenle Cumhuriyet, Atatürk, devrimler; demokratik laik ve sosyal bir hukuk devletinden yana olanlar demokrasi, seçimler ve demokratik Cumhuriyetin yeniden inşası için mutlaka tek ses olmalı ve güç birliği yapmalıdır.

Bu gün Cumhuriyetimiz yaralıdır. Aldığı bu yaraların mutlaka tedavi edilmesi, eski gücüne kavuşturulması, çağdaş hukuk devleti ve gerçek demokrasi ile taçlandırılması kaçınılmazdır.

Ben Cumhuriyetten yanayım ve ömrüm boyunca oyumu cumhuriyetten yana kullandım. Yine aynısını yapacağım. Ya siz!!!