Sürekli düşünür dururum. Neden hep sorumluluk sahibi insanlara bedeller ödetilir? Siteler de, okullarda toplantılara katılanlar, partilerde, kulüplerde hep toplantıya katılanlara sorumluluk ve maddi bedeller ödetilir. Çünkü bu toplantıya katılanlar sorumluluk sahibi, toplumsal duyarlılığa sahip insanlar. O zaman buraların bir işi veya harcaması mı var, katılanlar arasında görevlendirmeler yapılır veya harcamalar pay edilip iş hal edilir. Toplantılara veya etkinliklere katılmayanlar mı, onlarda konuşurlar.
Şimdide peşin vergisini ödeyen insanlara kesiliyor cezalar. Kredi kartı ile harcama yapanlara ödetilmek isteniyor cezalar. Yani vergisini kaçıramayanlar, kaçırmayanlar ödüyorlar bedeli.
Kredi kart limiti yüz bin TL olanlara ödetiliyor ver 750 TL. Zaten her harcaması vergiye dâhil.
Vergi cezaları af edilirken, silinirken, dürüst insanlara müstahak mıdır böyle bir vergi? Dürüst olmak, sorumluluk almak kötü bir şey midir? Bu nasıl bakış acısıdır, anlamak mümkün müdür?
Peki diyeceksiniz ki toplantılara katılmayanlar, toplumsal sorunlardan uzak duranlar, bana neciler mi, üç günlük dünyada işleri iş, yaşam onlar güzel.Çıkarın bakalım yalan dünyanın tadını.
Yasanın rafa kaldırılmasıyla da işler düzelmiyor. Bana göre bunun düşünülmesi de abesle iştigal değil midir?
‘’Hana geldik yağmur dindi’’ derler Anadolu’mda. Bu anlayış bizde var oldukça, bu gün değilse de yarın bize bir şekilde şişer bu vergiler. Güzel ülkemin vardığı nokta bu. Yağmurun dinmesi için de para lazım. Ne yapmak lazım, bin garibanın sırtına…
Hoşcakalın,
Saygılarımla…