''Bir Masal Bakanlığı Kurulsun''

Abone Ol

Biraz geçmişe gidelim mi ne dersiniz? Teknolojinin insanı ve insanlığı tam anlamıyla esir almadığı zamanlara. İnsanların daha mutlu olduğu, konuşabildiği zamanlara. Sadece TRT Radyosundan arkası yarın kuşağını merakla bekleyen milyonlara. O mükemmel ses tonu ve tiyatral yetenekleriyle hikayelerin içine bizi de alan, masalların nasıl bir güzellik olduğunu ve iyiliğin dünyayı nasıl değiştireceğini anlatan o emektarların şimdi unutulan ama bu zamanın kuşaklarına kattıklarına.

Ya, ışıklar içinde uyusun, sevgili Adile Naşit'i hatırlatmadan olmaz elbette. Kuzucuklarım der ve başlardı masallarını anlatmaya. hep sevgi ve iyilik anlatırdı. Kötülüğün asla kazanamayacağını, kötünün hep bir iyi tarafından yenileceğini, ailenin, dostluğun, dayanışmanın, yardımlaşmanın…ne kadar önemli olduğunu her akşam bıkmadan, usanmadan anlatırdı. Bu anlatıları vicdanlı bir toplum olmada, eğitim pedagojisi açısından çok şeyler kattı.

Zaman ilerledi. Unuttuk bazı şeyleri. Lütfen biraz düşünün bu yazıyı okurken; Neleri unutmuşuz diye?

3 yıl kadar önceydi. İngiltere'nin başkentinde Buckingham Sarayının yanında çok kalabalık bir çocuk grubu alkışla yürüyordu. Evet. Şaşırdınız sanırım. Kraliyet Sarayının yanında gösteri yapan binlerce insan. Polis yok muydu diye soruyorsanız, ben görmedim. Öyle bariyer falan da yoktu. Neyse kalabalık grup, Hyde Parka yönelince yaklaşabildim gruba. Binlerce çocuk ve aileler. Tişörtlerini giymişler, alkışlarla ve sloganlarıyla, taleplerini anlatıyorlardı. Tişörtlerinde İngiliz Hükümetinden bir masal bakanlığını acilen kurmasını çocuklar olarak talep ediyorlardı. Bildiriler dağıtıyorlar ve neden bir masal bakanlığı kurulmasını istediklerini kamuoyuyla paylaşıyorlardı.

Biraz ara verelim. Hadi gelin birlikte düşünelim. Böyle bir gösteriyi bizim ülkemizde, Sarayın yanında yapsak ne olur? Masal bu ya. Hepiniz gülümsediniz değil mi? Olabilecek birkaç senaryoyu ele alalım. Ya valilik yürüyüşü yasaklar, ya da çok sayıda bariyerin ve üst aramasının olduğu bir süreçten geçilerek yine çok sayıda polisin arasında böyle bir gösteri olur sanırım. Toplumda, isteyecek bir şey yok mu da masal bakanlığı istiyorsunuz diye söylenir. Ya da Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine Muhalefet etmeden çok sayıda dava açılır.

Demokratik ülkelerde toplumu oluşturan yurttaşlar, her türlü talebini demokratik yollarla dile getirme hakkına sahiptir. Ülkede yaşayan çocuklarında taleplerini, seçilmiş hükümetlere iletmeleri, bugünün dünyasında biraz masalımsı olsa da, aslında olması gereken bir hak olarak duruyor. Elbette bu hakkı kullananlar olduğu gibi kullanamayanlar da var. Toplumsal birikimlerin, yani kültürel evrilme dönemlerin kuşaktan kuşağa aktarımında çocukluk dönemi gelişim süreçleri, geleceğimizi oluşturmada hayati derecede önemlidir. Gelecek için çocuklarımızın ne söylediğine, ne istediğine önem vermekte elbette ülkeleri yöneten hükümetlerin sorunu ve önceliği olmalıdır.

Yazıma son vermeden, bir kez daha ara verelim mi? Birlikte biraz daha düşünelim mi?

Yakın zamanda bir kabine değişikliğinin olacağı gerçeğinden hareket edecek olsak, hükümette böyle varsayımsal bir isteği kabul etse. Bir masal bakanlığı kuracağım dese. Sizce Masal Bakanı kim olur?