Gündem

Başkan Çervatoğlu: "Bir milim parmağımızı eğdiremeyeceksiniz"

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti sürüyor. Bugünkü nöbette konuşan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, "İnsanlığa hizmet etmek için yıllardır akademide hayatın her alanında mücadele eden Ahmet Hoca'yı esir tutsanız bile Ekrem Başkanın söylediği gibi bir milim parmağımızı eğdiremeyeceksiniz.

Abone Ol

Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyum atanmasına karşı CHP’lilerin ilçede başlattığı Demokrasi Nöbeti sürüyor. Bugünkü nöbette konuşan Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, "İnsanlığa hizmet etmek için yıllardır akademide hayatın her alanında mücadele eden Ahmet Hoca'yı esir tutsanız bile Ekrem Başkanın söylediği gibi bir milim parmağımızı eğdiremeyeceksiniz. Ve Ahmet Başkan'a o duruşu, o direngenliğini esir altına alsanız bile Ahmet Başkanım yalnız değilsin. Karadeniz'in küçük bir kasabasında senin yüreğin atıyor” dedi.

Yerine kayyum atanan CHP’li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in 30 Ekim’de görevden alınarak yerine kayyum atanmasının ardından başlatılan Demokrasi Nöbeti sürüyor. Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’ndaki bugünkü nöbete Esenyurt Meclis Üyesi Gürkan Mentugay, önceki dönem Meclis Üyesi Kenan Yıldız, Bahçelievler İlçe Başkanı Danış Akpolat, Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu katıldı. 

"Kayyum darbeciliğine karşı sesimize alçaltmayacağımızı, boyun eğip eyvallah demeyeceğimizi, ilk gün nasıl kararlı  bir şekilde söylediysek bugün de yolumuza devam ediyoruz"

Nöbette konuşan Esenyurt Belediye Meclisi Üyesi Gürkan Mentugay, "Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer'in Silivri'de 50 gündür tutsak... Buradan Silivri'ye Ahmet Hocamıza selam gönderiyoruz. Esenyurt ayakta. Esenyurt haftalarıdır gasp edilen iradesi için mücadele meydanlarında. Esenyurt'un başı dik. Onurlu ve demokrasi mücadelesinin yeni bir cephesi adeta. Kayyum darbeciliğine karşı sesimize alçaltmayacağımızı, boyun eğip eyvallah demeyeceğimizi, ilk gün nasıl kararlı bir şekilde söylediysek bugün de yolumuza devam ediyoruz. Gasbın karşısında susmayacağız."

"Ahmet Hoca deyim yerindeyse bunların kimyasını bozdu"

Esenyurt Belediye Meclisi'nin eski üyesi Kenan Yıldız da şunları söyledi:

"Malumunuz bu bir milli irade gasbıdır. Bunu asla kabul etmiyoruz. Esenyurt sanki düşmandan işgal edilmişçesine polis ablukasına alınmış. Bunu bilsinler ki zulüm edenler ve halklarına refah sunamayanlar zulüm ve baskıyla iktidarlarını devam ettirirler. Ama şunu bilsinler ki zulümle abat olunmaz diye bir atasözü vardır. Gelelim Ahmet Hoca'ya. Ahmet Hoca'yı niçin aldılar? Niçin Ahmet Hoca'ya bu kadar taktılar? Ahmet Hoca deyim yerindeyse bunların kimyasını bozdu. Çünkü Ahmet Hoca gelmeden bunlar burayı alacaklarına o kadar inanmışlardı ki kesinlikle buradaki yerel rantçılar, Esenyurt yeniden ellerine geçirecekler ve buradaki rantı kendileri kontrol etmek istiyordu. Ama örgütle birlikte hocanın halka dokunuşuyla insanlarla kurmuş olduğu diyalog, mahalledeki sorunları tek tek tespit ederek hızlıca bu sorunları çözmeye başladı. Bu da iktidarı rahatsız etmeye başladı. Şimdi Esenyurt'ta biraz geriye gitmek istiyorum. Ben bir önceki dönem değil 25 yıl önce burada meclis üyesiydim. O dönem genç bir meclis üyesiydim. Şimdi size birkaç tane örnek vereceğim. Şimdi 2019 seçimlerinde bu meydanda dönemin bir yıllık belediye başkanı Ali Murat Alatepe şunu söyledi: 'Esenyurt düşerse Kudüs düşer.' Ya Kudüs sizin döneminizde, abi İsrail orayı kendine başkent yaptı iktidarınızdan gık çıkmadı.

"Bu Ahmet Hocanın sorunu değil bu bir demokrasi sorunu"

Ahmet Hoca beş yılını burada tamamlarsa bir daha Esenyurt'ta alamayacaklarının telaşına girdiler, alelacele Ahmet Hoca'yı aldılar. Şimdi kayyum tabii ki zavallı. Yani kayyum memuru atamışlar mecburiyetten onu nereye atarlarsa oraya gidecek. Ama onun arkasında, onu yönlendiren dönemin belediye başkanı Necmi Kadıoğlu. Şimdi ben sizi biraz Necmi Kadıoğlu'ndan bahsetmek istiyorum. Bakın biz ona belediyeyi devrettiğimizde yüzlerce dönüm yeşil alan, park devrettik. Bakın hemen karşımdaki şu beton yığını, orası mütevazı bir park. İçi ağaçlandırılmış çay bahçesiydi. Ahşaptan yapılmış bir çay bahçesi. İnsanlarımız orada nefes alıyordu. Bunlar kuleleri çok seviyorlar. Beton kuleleri, rantları. Burada insanlar nefes alamaz hale geldi. Halkın hizmetine açılan parkı sanayiye açtı. Biz bunları hiç bir zaman unutmayacağız, hesabını  bir gün soracağız. Bu Ahmet Hoca’nın sorunu değil bu bir demokrasi sorunu. Sizleri, Necmi Kadıoğlu'nu ve rantçıları buradaki Esenyurtluların vicdanına havale ediyorum."

Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu ise şunları söyledi:

"Demokrasinin d'sini bile tanımadan kayyum atayarak susturacaklarını zannediyorlar"

"Ahmet Hocamızın sadece bir ailesi yok. 784 bin kilometrekarede birçok ailesi var, çok geniş ailesi var. O yalnızlıkta büyük saraylarda tek aileyle yaşamak zorunda kalanlar gibi değil. Ahmet Hoca'yı onun için siz esir alamazsınız. Evet ülkede savaş kanunu işliyor neredeyse. Neyin savaşı? Bir yanda eşitlik, özgürlük, kardeşliği savunan, emeğin hakkını savuna, çocuklarımızın geleceğini savunan, doğasını, ormanını, suyunu, yeraltı zenginliklerini savunan, yürekli insanlar. Bir yandan bir avuç sermayeye peşkeş çekmek için bütün alanları talan eden rantı bir adım sermayeye peşkeş çekmek için kayyumlar atayan seçilmişleri, seçilmişleri bile o kadar gözü dönmüş ki seçilmişleri bile seçim iradesini o kaybettikleri  demokrasinin d'sini bile tanımadan kayyum atayarak susturacaklarını zannediyorlar.

"Akademide, hayatın her alanında mücadele eden Ahmet Hoca'yı esir tutsanız bile Ekrem Başkanın söylediği gibi bir milim parmağımızı eğdiremeyeceksiniz"

Unutun bunları bu meydanlar ülkenin her coğrafyasından bir tane kişi kalsa bile geleceği için kalbini koyan yurttaşlara, siz yenileceksiniz. Asla ve asla başaramayacaksınız. Dolayısıyla diğer yanla bizim yanımız arasında bir insanlık var. Biz insanlıktan ve insandan yanayız. Çünkü devrimcilik bizim kurucu irade ve bizlere gösteren atalarımız, devrimcilik insanın insanlığa hizmet etmesi olarak algılatmıştır. İnsanın insana hizmet etmesidir. İnsanlığa hizmet etmek için yıllardır akademide hayatın her alanında mücadele eden Ahmet Hoca'yı esir tutsanız bile Ekrem Başkan’ın söylediği gibi bir milim parmağımızı eğdiremeyeceksiniz. Ve Ahmet Başkan'a o duruşu, o direngenliğini esir altına alsanız bile Ahmet Başkanım yalnız değilsin, Karadeniz'in küçük bir kasabasında senin yüreğin atıyor. Senin fikirlerin, senin kardeşlik duygun, senin barış talebin, senin halka hizmet aşkın yatıyor. Ve bu Türkiye'nin her yerinde yatacak.

"Bir avuç çıkarcıya, bir avuç demokrasi düşmanına biz bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz"

Kurucu felsefede halkımız, bütün halkımız, Mustafa Kemal önderliğinde İsmet Paşa ve diğer arkadaşlarıyla birlikte emperyalizme karşı savaşarak, can vererek bu ülkeyi bize armağan etti. Bir avuç çıkarcıya, bir avuç demokrasi düşmanına biz bu ülkeyi teslim etmeyeceğiz. Ahmet Hoca da bunun için esir alınıyor. Tutsak değil, esir alındı. Savaş hukuku uygulanıyor. Savaş hukukunda bile bu kadar zulüm olmaz. Demokrasi diyorsanız demokrasi halkın iradesiyse, temsili demokrasi dediğimiz bu demokraside Esenyurt halkının gönlünü de aldığı gibi oylarını alan halkın iradesini siz esir alarak yok edemezsiniz.

"Binlerce Ahmet Hoca yetiştirdi. Binlerce evlatları size bu ülkeyi bırakmayacak"

Binlerce Ahmet Hoca yetiştirdi. Binlerce evlatları size bu ülkeyi bırakmayacak. Doğmamış çocuklarımızın geleceğini kurtaracaktır diyorum. Ama bu da sizin utancınız olsun diyoruz onlara."