Ülkemi düşündüğüm zaman içimi bir karamsarlık kaplıyor. Neden, neden diye soruyorum? İnsanlar sefalet içinde, yokluklarla boğuşuyor. İnsanca yaşayabilmek için her türlü yaşam koşullarıyla sınanıyor. Coğrafi olarak şanslı bir toprağa sahip olmamıza karşılık basiretsizlik, bilgisizlik ve egolarımız sayesinde bir türlü adam gibi yaşamıyoruz, yaşatmıyorlar.
Muktedirlerce bizlere uygun görülen yaşam bu olsa gerek. Düşünme, örgütlenme, itaat et, verileni kabul et, Sorma, sorgulama ‘’atın kıçındaki sinek’’ gibi de olsa yaşa.
Savaşlardan çıkmış, adeta yok olmuş bir Almanya, Japonya sonraki yıllarda neler yapmışta şimdi bu hale gelmişler. Bizde eksik olan ne? Gibi düşüncelerle cebelleşip uykumu kaçırırken, çok uyuduğumuz ve hala uyuyor olmamızdan endişe duymaya başladım.
İnternet ortamından okuduğum bir yazı aklıma geldi Paylaşmak istedim..
Japonya'da 4. yüzyılın sonlarına doğru tahta oturan İmparator Nintoku, yüksek bir kuleye çıkar ve ülkesine bakar.
Gökyüzüne doğru yükselen tek duman dahi göremeyince, halkının yoksul düştüğüne ve bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç dahi pişiremediğini anlar.
Hemen bir ferman çıkaran Nintoku, halkının üç yıl boyunca sadece kendileri için çalışmasını emreder.
Sarayda çalışanları bile evlerine gönderir...
Sadece kendileri için çalışan halk, üç yılın sonunda bolluğa kavuşur.
Nintoku kuleye çıkar, ülkenin her yerinde ocakların tütmekte olduğunu yükselen dumanlardan anlar. Yanındaki eşine sevinç içinde "artık zenginiz" der...
İmparatoriçe ise üç yıl boyunca bakımsızlıktan dolayı her yeri eskiyen, çatısı akan, çiçekleri solmuş sarayı göstererek, sen bu halimize zenginlik mi diyorsun" der...
Nintoku'nun yanıtı, yüzyıllardır Japonların aklından çıkmaz;
"Halkın fakirliği, bizim fakirliğimizdir, zenginliği de bizim zenginliğimizdir..."
İşte! Bizde eksik olan bakar kör yöneticilerimizdir. Her ne kadar yüksek binalarımız da olsa oradan halka bakan ama görmeyen yöneticilerimizin çokluğundandır. Seçtiğimiz yöneticileri sorgulamamamızdandır.’’Körü körüne bağlılıktandır.’’ Anlayış farkındandır…
Saygılarımla….