Brüksel'de art arda silahlı saldırıların düzenlendiği bölgede bir kişi daha yaşamını yitirdi Brüksel'de art arda silahlı saldırıların düzenlendiği bölgede bir kişi daha yaşamını yitirdi

Almanya’da bugün 60 milyonu aşkın seçmen, ülkenin kaderini ve geleceğini belirlemek ve Federal Meclis’in yeni vekillerini seçmek üzere sandık başına gitti. Ülkede 1 milyona yakın Türkiye kökenli Alman vatandaşı bulunuyor. Sandık başına giden Türkler, Almanya’da aşırı sağın yükselişinden endişe duyduklarını belirterek, bunun önüne geçilmesi için Türklere oy kullanmaları çağrısında bulundu.

Almanya'da bu sabah saat 08.00 itibarıyla oy verme işlemi başladı. Sandık başına giden çok sayıda seçmenin yanı sıra milyonlarca kişi de posta veya e-posta yoluyla daha öncesinde oy kullandı. Ülkede, seçim günü sandığa gidemeyenler için mektupla oy kullanma yöntemi olan "Briefwahl" uygulanıyor. Bu yöntem, özellikle hastalar, yaşlılar, engelliler ve yurt dışında bulunanlar için kolaylık sağlıyor. Göçmen seçmenler de bu imkandan faydalanabiliyor.

Öte yandan, Federal Meclis seçimleri için yarışan çok sayıda Türkiye kökenli Alman vatandaşı da mevcut. Federal Yüksek Seçim Kurulu verilerine göre, 630 sandalyeli Federal Meclis’e girebilmek için 53 Türkiye kökenli aday yarışıyor. Almanya’da yaklaşık 7.1 milyon göçmen kökenli Alman seçmen bulunurken, bunların yaklaşık 1 milyonu Türkiye kökenli. Sandığa giden Türk vatandaşlar, seçimle ilgili beklentilerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı.

Aynur Kır: "AfD gibi aşırı sağ partilere geçit vermemek için bugün herkes oy kullanmalı" 

Oy vermeye oğluyla gittiğini belirten Aynur Kır, "Almanya seçimlerinde oğlumun ilk defa oy kullanması beni sevindirdi. Çifte vatandaşlık gibi alınmış haklarınızı korumak, demokrasiye sahip çıkmak AfD gibi aşırı sağ partilere geçit vermemek için bugün herkes oy kullanmalı" dedi. Kır, ayrıca şunları söyledi:

"Biz oylarımızı demokrasiden yana kullanan SPD partisine verdik. Buradaki göçmenler, oylarını çifte vatandaşlık hakkı veren SPD’ye vermeli. Vatandaşımız vatandaşlık yasasından yararlanabiliyorsa bunu SPD ve Olaf Scholz’un bu yöndeki girişimlerine borçluyuz.”

CSU ve CDU’nun “Vatandaşlık yasasını geri çekeceğiz” şeklindeki söylemlerini eleştiren Kır, “Alınmış hak geri alınamaz. 60 yılı aşkın burada yaşayan vatandaşın en doğal hakkıdır vatandaşlık yasasından yararlanmak. Hristiyan Demokratlar da artık bir göç ülkesi olduğumuzu kabul etmek ve göçmenler üzerinden politika yapmayı bırakmak zorunda” dedi.

Ekrem Özdemir: "SPD şu anda özellikle yükselen aşırı sağa karşı önemli bir karşı çıkışın adresi"

Oyunu Berlin'de kullandığını belirten avukat Ekrem Özdemir, "Oyumu Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) verdim. Parti olarak gerçekten isçilerin, emekçilerin, ezilenlerin ve göçmen kökenli insanların yanında samimiyetle durdular ve uzun yıllardan beri mücadelesini verdikleri çifte vatandaşlığı getirdiler. Diğer partiler gibi sadece seçim zamanlarında göçmenleri hatırlayıp göstermelik iki tane göçmen kökenli adayı öne çıkartıp oy avcılığı peşinde koşmadılar. SPD'nin de tabii bir takım hataları var fakat buna rağmen SPD şu anda özellikle yükselen aşırı sağa karşı önemli bir karşı çıkışın adresi bence" dedi.

Bavyera SDP Milletvekili Taşdelen: "Herkesin sandığa gitmesi çok önemli, gitmedikleri takdirde uç partiler güçleniyor"

Bavyera SDP Milletvekili Arif Taşdelen, "Herkesin sandığa gitmesi çok önemli, gitmedikleri takdirde uç partiler güçleniyor" ifadelerini kullandı. "SDP olarak çifte vatandaşlığı meşrulaştırmamızdan dolayı senelerdir Almanya’da yaşayıp alman vatandaşı olmayan veya olamayan vatandaşlarımız vardı" diye konuşan Taşdelen, "Sene ilk defa oy kullanma hakkını kazandılar. Benim için bu gerçekten çok güzel bir gelişme çünkü senelerdir burada yaşayıp vatandaşlık haklarını yerine getirip vergi ödeyen insanlar ilk defa kimler tarafından yönetilmek istediklerin sandıkta belirleyebilirler" dedi.

Çiğdem Taşkaay: "Son haftalarda Almanya'da yaşananları kınıyorum, sağcıların bunları kendi lehlerine çevirmeleri rezalet"

Almanya’da son aylarda artan yüksek enerji fiyatlarının tüketicilere yansıdığından şikayet eden Ümit Sormaz, "Bu nedenle yeni bir strateji geliştirerek, fiyatları düşürmeli. İş güvencesi sağlanmalı, işverenler üzerindeki vergi yükü hafifletilmeli, çifte vatandaşlık hakkının korunması sağlanmalı. Göçmen kökenliler kimliklerini özgürce kullanmalı. Çifte vatandaşlığın mevcut haliyle sürdürülmesini destekleyenleri ben de destekliyorum" diye konuştu.

Seçimlerde oy kullanan Çigem Taşkaya da "Son haftalarda Almanya'da yaşananları kınıyorum, ancak sağcıların bunları kendi lehlerine çevirmeleri rezalet bir durum. Biz bir demokraside yaşıyoruz ve sağcıların bizi ezmesine, demokrasiyi bitirmesine izin vermemeliyiz" ifadelerine yer verdi. 

Cengiz Şahin: "2029'da Almanya’da sağcı bir partinin daha güçlü olmasını istemiyorsak, oyumuzu Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’e vermeliyiz"

Aşırı sağın Almanya'da yükselmesinden endişe duyduğunu belirten Cengiz Şahin, "Demokratik hakkımızı kullanmalıyız. Bugün ailemle birlikte oylarımızı vermeye gittik. Bugün verdiğimiz ve verilecek olan tüm oyların, geleceğin sağlıkla oluşmasına katkısı çok büyük. Karar elbeteki seçmenin özgür iradesidir. Bugün yirmilerin üzerinde gözüküyor. 2029 tarihinde Almanya’da sağcı bir partinin daha güçlü olmasını istemiyorsak, sandıklara gidip ağırlığımızı ortaya koyup oyumuzu sosyal Sosyal Demokratlar ve Yeşiller’e vermeliyiz" diye konuştu.

Kaynak: anka