Gündem

Ali Mahir Başarır: "Türkiye'ye bir çözüm gerekiyor o çözümün adı da seçimdir"

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin "Siyaset netlik ister. Ne yapacaksanız çıkın söyleyin. Evet Türkiye'ye bir çözüm gerekiyor o çözümün adı da seçimdir. Getirin seçimi, Türkiye'deki tüm sorunları çözeceğiz. Çözüm seçimde. 22 yıldır bu kadar ağlayıp bu kadar sorun yaratan, sonra çözdüğünü söyleyen, sonra başa dönen başka bir iktidar gelmedi.

Abone Ol

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, yeni çözüm süreci tartışmalarına ilişkin "Siyaset netlik ister. Ne yapacaksanız çıkın söyleyin. Evet Türkiye'ye bir çözüm gerekiyor o çözümün adı da seçimdir. Getirin seçimi, Türkiye'deki tüm sorunları çözeceğiz. Çözüm seçimde. 22 yıldır bu kadar ağlayıp bu kadar sorun yaratan, sonra çözdüğünü söyleyen, sonra başa dönen başka bir iktidar gelmedi. Ne halk ne Meclis inanıyor” dedi. 2025 yılı bütçesinde Cumhurbaşkanlığı ödeneğinin 17 milyar TL öngörüldüğünü belirten Başarır, “Enflasyon yüzde 117,5’a inecek diyor ama kendisine yüzde 37,8 zam yapmış bile. 2025 yılında saray her ay 1,4 milyar, her gün 47 milyon, her saat 2 milyon harcayacak” diye konuştu.

Bunun ilk ipucunu da 2025 yılı için Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan bütçede görüyoruz. 2024 Cumhurbaşkanlığı bütçesi 12.3 milyardı. Çok fazlaydı. 2025 bütçesinde ise 17 milyar ayrılacak. Beyefendi milyonlara, ‘2025 yılında enflasyon yüzde 17.5'a inecek' diyor. İnanmak istiyoruz ama kendisi inanmıyor. Çünkü kendisine yüzde 37,8 zam yapmış bile. Enflasyon 17,5’a inecekse kendi Cumhurbaşkanlığı ödeneğini yüzde 38 civarında bir zam yapıyorsa neyi konuşuyoruz biz? Demek ki bu bütçede de emekli, işçi, ezilen kesim yok. 2025 yılında saray her ay 1.4 milyar harcayacak. Her gün 47 milyon, her saat 2 milyon. Bu olacak şey mi? 

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, TBMM'de düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen zorla getirme kararı hukuksuz"

Ali Mahir Başarır'ın konuşmasında şunlara değindi:

"7’inci Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na verilen zorla getirme kararının hukuksuzluğu, anlamsızlığını vurgulayarak başlamak istiyorum. Hukuk, sorun çözmek üzerine oluşmuş bir kurallar bütünüdür. Hiç kimse Genel Başkanımızın bir davada ifade vermekten kaçmayacağını bilmektedir. Adalet için yürümüş, hukukun üstünlüğünü savunmuş bir kişidir. Ben burada mahkemeye, savcıya bir kez daha seslenmek istiyorum; bu ülkeye bu kötülüğü yapmayın. Burada Sayın Genel Başkan ifadesini verir. Gündemi değiştirmek ya da gündem yaratmak sizin göreviniz değil. Sizin göreviniz adil davranmak.

"Anayasa tartışması ile ilgili söylem geliyor içerik gelmiyor"

İktidardan sürekli anayasa tartışması ile ilgili söylemler geliyor ama içerikle ilgili bir şey gelmiyor. Beyler neyi değiştireceksiniz? Bir de yavru ortaklar var; Destici, Hüda- Par. Dün bunlar laikliği tartışmaya açtı. Laikliğin anayasanın ilk dört maddesinde  bulunmasının halka zulüm yaptığını söyledi. 85 milyona seslenmek istiyorum; gerçekten laiklik mi zulüm yaptı yoksa Aladağ'da ölen öğrencilerin ailelerine mi, çocuk gelinlere mi, ne olduğu belirsiz tarikatlarla sözleşme yapan Milli Eğitim Bakanı mı zulüm yaptı? Laiklik özgürlüğün, inançların teminatıdır. Beyefendi kendi söyleyemediği değişiklik maddelerini yavrularına söyletiyor. Bu parlamentodaki grupların büyük çoğunluğunun laiklikle bir sorunu olamaz. Anayasa’nın ilk dört maddesi bu ülkenin teminatıdır. Ülkenin üniter yapısını, laikliği tartışmaya açmasınlar. Cumhurbaşkanı neyi değiştirmek istiyorsa çıkıp açıklasın. 22 yıldır laiklik ve ilkelerinden uzaklaştığımız için bu haldeyiz. Anayasa net; Türkiye laik bir devlettir. Kanunlarımızı ve yönetmeliklerimizi de buna uygun hale getirmeliyiz. 'Artık tarikatlar devlete sızamaz, siyaset, ticaret yapamaz' demeliyiz. 'Bu ülkede eğitimi, yurtları ne olduğu belirsiz yapılara değil belediyeye ve kamu kurumlarına, bakanlıklara teslim edeceğiz' demeliyiz. Türkiye'nin hali ortada, FETÖ gerçeği ortada. Bunların uzantısı ne olduğu belirsiz ucube kişiler de laikliği tartışacak, laikliği kimse tartışamaz. 

"Sarayın saatlik bütçesi 2 milyon olacak"

Bugün akşam saatlerinde 2025 yılı bütçe kanunu Meclis'e sunulmuş olacak. Bütçeden ekonominin düzelmesini, emeklinin, işçinin, çiftçinin, gençlerin yoksulluktan kurtulmasını sağlayacak tedbirlerin gelmesini istiyoruz. Ama üzülerek söylüyorum ki, iktidar bu konuda samimiyetsiz. Bunun ilk ipucunu da 2025 yılı için Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan bütçede görüyoruz. 2024 Cumhurbaşkanlığı bütçesi 12.3 milyardı. Çok fazlaydı. 2025 bütçesinde ise 17 milyar ayrılacak. Beyefendi milyonlara, ‘2025 yılında enflasyon yüzde 17.5'a inecek' diyor. İnanmak istiyoruz ama kendisi inanmıyor. Çünkü kendisine yüzde 37,8 zam yapmış bile. Enflasyon 17,5’a inecekse kendi Cumhurbaşkanlığı ödeneğini yüzde 38 civarında bir zam yapıyorsa neyi konuşuyoruz biz? Demek ki bu bütçede de emekli, işçi, ezilen kesim yok. 2025 yılında saray her ay 1.4 milyar harcayacak. Her gün 47 milyon, her saat 2 milyon. Bu olacak şey mi? 

"Sen ahlaktan bahsedeceksen vergini vereceksin"

Türkiye'de özerk kurumlar kalmadı, denetleyemedik, siyaset müdahale etti. Bunlardan biri Türkiye Futbol Federayonu ( TFF). Euro 2024'te otel ve seyahat giderleri 4.300 milyon euro olduğunu söyledi. Bir tek savcı soruşturma açtı mı? Mehmet Ekşi'ye sen bunu kime harcadın denildi mi? Muhalefet de her yerden maçlara giden insanlar var ama herkes biletini kendisi aldı. Türkiye denetimsiz bir hal aldı. Son olarak dün huzurlarınıza bir milletvekili çıktı. Genel Başkanımıza hakaret etti, bizleri yalancılıkla suçladı. İşçilerin iş ahlakına uymadığı için işten çıkartıldığını söyledi. Ayda ortalama 25 bin lirayla madene giren insanlara 'münafık' dedi. Siz kimsiniz kardeşim? AKP Denizli Milletvekili şirket kurar bir lira vergi vermez. Iğdır milletvekili aşıyı ithal eder, vergi vermez. Fernas ne kadar vergi vermiş diye baktım. 2021'de 1 milyar ciro yapmış, 2022'de 2 milyar ciro yapmış, 2023'te 4 milyar ciro yapmış. Sen ahlaktan bahsedeceksen vergini vereceksin. Vergisini vermeyen kim olursa olsun ahlaksızdır. Hele milletvekiliyse iki kat ahlaksızdır. Toplamda 1 milyar dolar ciro yapmış sonra ayda 20 bin lira maaş alan maden işçilerine de 'iş ahlaklarına uymuyor' diyor. Milletimize sesleniyorum; sizinle onun arasında vekil ilişkisi var. Siz de vekil asil ilişkinizi fesh edin vergi vermeyip ahlaka uymadığı için."

"Erdoğan'ın, ailesinin haksız hukuksuz olan birikimlerinden faydalanacağız"

Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından Ahmet Selim Köroğlu'nun, "Türkiye karşıtlarının maşasısın. Bu ülkenin liderine, Cumhurbaşkanı’na böyle bir tehdit yapamazsın. Bu millet sana dersini verir" sözlerine yanıt veren Başarır, şunları söyledi:

“Eğer burada birinin maşası olacaksak 85 milyonun maşasıyız, sesiyiz. O danışman bozuntusu bunu bilsin. Recep Tayyip Erdoğan'ın bir daha aday olup olamayacağına Mehmet Uçum değil anayasa karar verir. Anayasa net bir şekilde aday olamazsın diyor. Mehmet Uçum diyor ki; 'bir dönem daha birikimlerinden yararlanmak istiyoruz'. Ben de diyorum ki Anayasa’ya göre Recep Tayyip Erdoğan bir daha aday olamaz. Birikim konusunda haklısın. Recep Tayyip Erdoğan'ın, ailesinin haksız hukuksuz olan birikimlerinden faydalanacağız. Yanlış varsa dava açsınlar. Mal varlığına el koyacağım demedim, ben mahkeme değilim.”

Başarır, Efkan Ala'nın açıklamaları ve yeni çözüm sürecine ilişkin ise "Siyaset netlik ister. Ne yapacaksanız çıkın söyleyin. Evet Türkiye'ye bir çözüm gerekiyor o çözümün adı da seçimdir. Getirin seçimi, Türkiye'deki tüm sorunları çözeceğiz. Çözüm seçimde. 22 yıldır bu kadar ağlayıp bu kadar sorun yaratan, sonra çözdüğünü söyleyen, sonra başa dönen başka bir iktidar gelmedi. Ne halk ne Meclis inanıyor" dedi.