Almanya ekonomisi, 2025 yılında enflasyonla mücadele ile büyümeye odaklanılan zorlu bir dengede ilerlemeye çalışacak.  Almanya’nın ekonomik gidişatını ANKA Haber Ajansı için değerlendiren maliye ve ekonomi uzmanı İsmail Akpınar, "2025 yılı, Almanya ekonomisi için hem zorlu hem de belirsizliklerle dolu bir yıl olacak gibi görünüyor. Ekonominin önündeki yapısal sorunların çözülmesi ve uluslararası belirsizliklere karşı etkili politikalar geliştirilmesi, Almanya’nın ekonomik geleceğini belirleyecek" dedi.

Almanya ekonomisi, 2025 yılında enflasyonla mücadele ederken aynı zamanda büyümeyi sağlama amacında zorlu bir dengeyi korumaya çalışacak. Friedrich-Alexander Erlangen-Nürnberg Üniversitesi'nden "Diplom-Volkswirt" unvanıyla mezun olan İsmail Akpınar, uzun yıllardır maliye ve ekonomi alanlarında özel sektördeki deneyimlerinin yanı sıra akademik kurumlarda öğretim görevlisi olarak da ders veriyor. Akpınar, Almanya'nın 2025 yılı ekonomik perspektifini, ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi.

2024 yılında Almanya ekonomisi nasıldı?

Ekonomist İsmail Akpınar, 2024 yılının Almanya için durgunluk, daralma ve yapısal sorunlarla geçtiğini belirterek, büyümeyi teşvik edecek reformlar gerçekleştirilemediği, enerji ve ham madde maliyetlerinin yüksekliği, demografik yaşlanma ve iş gücü eksikliği gibi temel sorunların çözülemediğini, hükümetin öngördüğü ekonomik reformların koalisyon hükümetinin dağılması nedeniyle hayata geçirilemedini kaydetti.

2025 yılında Almanya ekonomisini ne bekliyor? 

Almanya'nın 2025 yılı ekonomisinin düşük büyümeyle devam edeceğini ifade eden Akpınar, Almanya'nın saygın ekonomi enstitülerinden IW'nin tahminlerine göre, büyüme oranının yüzde 0,1 seviyesinde kalacağını, DIHK gibi önde gelen kuruluşların Almanya'nın yapısal krizlerini dikkat çekerek ekonomik durgunluğun sürmesini öngördüğünü anlattı. Almanya'nın G7 ülkeleri arasında ekonomisi daralan tek ülke olacağının tahmin edildiğini, seçimlerin de etkisiyle ülkenin ekonomik belirsizliklerle dolu bir dönem yaşayacağını kaydeden Akpınar, Avrupa Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikasının yatırımları zorlaştırdığını ve küresel jeopolitik gelişmelerin Almanya'nın ihracata dayalı ekonomisini doğrudan etkilediğini belirtti. 

Trump’ın ikinci başkanlık dönemi Alman ekonomisini nasıl etkileyecek?

Akpınar, Trump’ın ekonomi politikalarının dünya genelinde olduğu gibi Almanya'da da belirsizliği artırarak yatırım iştahını azaltabileceğini ve tüketicilerin geleceğe olan güvenini sarsabileceğini düşünüyor. ''Beklenen ticaret savaşları, ekonomik ve siyasi belirsizlik ortamını derinleştirerek Alman iş dünyasını olumsuz etkileyebilir'' diyen Akpınar, Trump’ın başkanlığının korumacılık önlemleriyle Alman ekonomisini farklı şekillerde etkileyebileceğini belirtti.

Trump'un seçim kampanyasında Çin’in yanı sıra Almanya gibi ülkelerin ürünlerine yüksek gümrük vergileri getireceğini açıkladığını anımsatan Akpınar, yüzde 10 ila yüzde 20 arasında değişen gümrük vergilerinin Alman ihracatını daha maliyetli hale getirerek otomotiv, makine, ilaç ve dijital sektörlerinde olumsuz etkilere yol açabileceğine işaret etti. Akpınar, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bu durum, Alman şirketlerini ABD pazarına erişim sağlamak için üretim tesislerini ABD’ye taşımaya zorlayabilir ve Almanya'nın iş ve yatırım kaybına neden olabilir. Ayrıca, Trump'ın Çin'e karşı sert önlemleri bir ticaret savaşını tetikleyebilir ve Almanya'nın önemli ticaret ortağı Çin'deki Alman şirketlerine siyasi ve ekonomik engeller getirebilir. Trump’ın benimseyeceği ticaret politikalarının sertliğine ve bu politikaların uluslararası arenada nasıl tepki gördüğüne bağlı olarak Alman ekonomisi üzerindeki etkileri de değişebilir. Bu dönemde Alman ekonomisinin, ABD merkezli ekonomik politikalardan uzaklaşarak daha bağımsız bir yaklaşım benimsemesi gerekebilir."

Hangi sektörler daha fazla etkilenecek? 

Konya Şeker, "Türkiye’nin Global 100 Endeksi"nde 62. sıraya yükseldi Konya Şeker, "Türkiye’nin Global 100 Endeksi"nde 62. sıraya yükseldi

Ekonomist Akpınar, ''Almanya'nın en büyük sanayi dalı olan otomotiv sektörü, elektrikli araç pazarındaki durgunluk ve yüksek rekabet nedeniyle krizle karşı karşıya. Volkswagen, Mercedes ve Bosch gibi büyük şirketler, iş gücü azaltma ve maaş kesintileri gibi önlemler almak zorunda kaldı. Benzer şekilde, artan inşaat maliyetleri ve yüksek faiz oranları, konut inşaatını ve yatırımları olumsuz etkiliyor'' görüşünü dile getirdi.

Almanya-Türkiye ekonomik ilişkileri 2025 nasıl olacak? 

Akpınar, Almanya - Türkiye arasındaki ekonomi ilişkilerinin geleceğine ilişkin şu ifadeleri kullandı:

''Almanya-Türkiye ticari hacmi 2023 yılında 50 milyara ulaştı. Bunun 2025 yılında da bu şekilde devam edeceğini düşünüyorum. Siyasi sebeplerden dolayı Almanya son yıllarda Türkiye savunma ve yüksek teknoloji alanında üstü kapalı bir ekonomik ambargo uyguladı. Son aylarda bu konu iki ülke arasında diplomatik olarak çözülmüş gibi gözüküyor. 2025 yılında da ekonomik iş birliğinin siyasi ilişkileri dengelemeye devam etmesini bekliyorum, çünkü iki ülke arasında güçlü bir ekonomik bağımlılık var, özellikle Almanya'nın ihracat odaklı ekonomisi ve Türkiye'nin bu ihracatta önemli bir rol oynaması ve Türkiye’nin artan jeopolitik önemi bu bağımlılığı pekiştiriyor. Unutmamak gerekiyor, Alman şirketleri Türkiye'de önemli bir yabancı yatırımcı konumundalar. Binlerce Alman şirketin Türkiye’de doğrudan yatırımı bulunmakta. Bu yatırımlar 2025 yılında da yükselerek devam edecek gibi gözüküyor.  Aynı zamanda Almanya’da 100 bin Türk yatırımcı, Almanya’da önemli bir istihdam sağlamasının yanıda, Türkiye-Almaya ticari ve ekonomik ilişkilerde büyük bir rol üstlenmiş durumdalar. Sonuç olarak, Almanya ve Türkiye ekonomik ilişkileri 2025 yılında da iki ülke arasındaki ticari ilişkiler, tarihsel bağlar, karşılıklı bağımlılık, ekonomik ve jeopolitik çıkarlar üzerinden güçlü bir şekilde devam edeceğini düşünüyorum.''

Akpınar, ''2025 yılı, Almanya ekonomisi için hem zorlu hem de belirsizliklerle dolu bir yıl olacak gibi görünüyor. Ekonominin önündeki yapısal sorunların çözülmesi ve uluslararası belirsizliklere karşı etkili politikalar geliştirilmesi, Almanya’nın ekonomik geleceğini belirleyecek'' diye konuştu.

Kaynak: anka