İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteren Temel Conta fabrikasında çalışan işçiler, sendikal haklarının tanınmaması üzerine 10 Aralık 2024’te greve çıktı. Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’ne bağlı olarak başlatılan grev, 122 gündür fabrika önünde devam ediyor. İş yeri temsilcisi Sinem Kaya, “Burada bir maaş mücadelesi değil, anayasal haklarımız için bir direniş var. Sendika hakkımızı tanımayanlara karşı bir aradayız ve bu mücadeleyi kazanana kadar buradayız” dedi.
İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteren Temel Conta fabrikasında çalışan işçiler, sendikal hakları için başlattıkları greve 122 günündür devam ediyor. Temel Conta fabrikasında Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi’ne bağlı olarak örgütlenen işçiler, işverenin sendika yetkisini tanımamasını protesto ediyor. İşçiler, anayasal hakları olan sendikalı çalışma hakkı için grevlerine devam ederken, yaşadıkları süreci ve taleplerini ANKA Haber Ajansı’na anlattı.
“Bu mücadele bir ekmek ya da ücret meselesi değil, bir onur mücadelesidir”
İş yeri temsilcisi Sinem Kaya, grev sürecine ilişkin yaptığı açıklamada, “Biz burada 122 gündür mücadele ediyoruz. Bu mücadele bir maaş, bir sosyal hak talebinden öte, anayasal hakkımız olan sendikalaşma hakkının tanınması için veriliyor. İşveren, sendika hakkımızı tanımıyor, çünkü işveren bizim anayasal hakkımızı kabul etmiyor, gasp ediyor, masaya oturmuyor, 'sendikayı fabrikamda istemem' diyor. Biz de burada Temel Conta işçileri olarak birlik olduk ve sendika hakkımızı sonuna kadar savunacağız. Burada tek kızgınlığımız var; bu patronların neden hiçbir yaptırımı yok. Hak tanımıyorlar, hukuk tanımıyorlar. İşçilerin haklarını görmezden geliyorlar. O yüzden buradaki mesele bizim için tamamen bir onur mücadelesi. Biz burada zafer elde edene kadar bu mücadele devam edecek. Direne direne kazanacağız" dedi.
Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
"Temel Conta işçileri olarak burayı hiçbir zaman bırakmadık, bayramlarda bırakmadık, her zaman buradayız. Biz burayı çok sahiplendik. Temel Conta yönetimi bize her zaman şunu söylüyordu; biz bir aileyiz, sizler olmasa bugün biz olmazdık. Biz kapıya ilk çıktığımızdan beri şunu anladık. Biz o ailenin hiçbir zaman parçası olamamışız. Biz Temel Conta işçileri olarak bir aile olmuşuz. Burası bizim ikinci evimiz oldu, ikinci yuvamız oldu. Nasıl evimize sahip çıkıyorsak, nasıl çekip çeviriyorsak fabrika önündeki grev çadırımızı da aynı şekilde çekip çeviriyoruz, düzenliyoruz. Elimizden ne geliyorsa yapıyoruz. Çünkü burası bizim için artık ikinci bir yuva. Bu mücadele bitene kadar da biz evimize çok iyi bakacağız. Ben 11 yılda çalışıyorum ve askeri ücrete tabi tutuluyorum. Temel Conta'da dayatma var. Kıdemimiz ne kadar fazla olursa olsun, ustalığımız ne kadar fazla olursa olsun kapıdan giren ilk işçiyle aynı ücret alıyoruz; askeri ücret. Elinden gelse, yasalar izin verse patronumuz askeri ücretten daha düşük maaş vereceğini söyledi. 'Biz geçinemiyoruz' diyoruz. Çocuklarımıza iyi bir gelecek kuramayacağız diye endişelenirken patronlar artık verilen asker ücretin bize fazla olduğunu dile getirmekten çekinmez hale geldiler. O yüzden biz burada Temel Conta işçileri olarak şunu söylemek istiyoruz. Artık bu korku yenilsin, işçiler birleşsin örgütlensin. Sendika hakkımıza sahip çıkalım. Çünkü sendika örgütlü işçi en büyük güç birleşmekten sesimizi çıkartmaktan korkmayalım. Biz bu Temel Conta'da bunu başardık. Biz bir aileyiz. İşçiler olarak birleştik bu mücadele kazanana kadar da devam edecek. Zaman zaman patronumuz soğuk havalarda yağmurlu havalarda izlemeye geliyor kırıldık mı diye bakıyor. Hayır, biz kırılmadık, kırılmayı da asla düşünmedik. Çünkü biz içerideki o sömürüye artık yeter diyen işçileriz ve bütün işçileri de artık buna davet ediyorum. Birleşip örgütlenmekten korkmayalım."
"Yağmur yağış demedik, 122 gündür dışarıdayız"
İşçi Kemal Eraydın ise şu ifadeleri kullandı:
"90 senesinde girdim buraya, 35 sene oluyor. 35 seneden beri çalışıyoruz. 2004'te emekli oldum. Emekli olduktan sonra 21 sene var. Biz bu 21 sene çalıştığımızda hep askeri ücretle çalıştık. Biz burada 1 sene evvel greve başladık. Sendika mücadelesini kazandık. Hak ettik sendikayı. Biz sonra arkadaşlarla karar verdik, greve çıktık. 122 günden beri dışarıdayız. Yağmur yağış demedik, arkadaşlarla mücadelemizi devam ettiriyoruz. Bundan sonra da devam ettireceğiz. Kazanana kadar devam ettireceğiz. Yağmur, kar, toz hepsini eziyetine de katlanıyoruz. Daha üzerimdeki yelek bile dünkü yağmurlardan ıslak. Onlar bizi zevkle seyrediyorlar ama biz de onlara direniyoruz. 10 senede dursam burada yine kazanacağım. 35 senemi verdim 10 sene burada... direneceğim onların karşısında."